Ikisi bir tradutor Russo
996 parallel translation
Hayır. - Onların ikisi bir peni. - İki tane alalım lütfen bayan.
Нет... 2 штуки за цент.
- O şekerlerin ikisi bir peni değil.
Так они вроде не 2 штуки за цент.
Ya senin istediğin olur, ya da onun istediği ama ikisi bir arada olmaz.
Либо по-твоему, либо по-нашему, но без компромиссов.
Şaşırdığında ya da korktuğunda, ya da ikisi bir aradayken, gözlerinde garip bir parıltı oluyor.
Когда ты испугана, или удивлена, или и то, и другое одновременно, в твоих глазах появляется особенный блеск.
Bu ikisi insanın doğasında sürekli olarak çatışma içerisindedir... ama yine de birbirlerine bir zincirle bağlıdır.
Эти две стороны ведут вечную борьбу между собой в жизни человека... и в то же время, они довольно тесно взаимосвязаны.
Bir şeylerle meşgul görüntüsü veriyor ama ikisi de filme çekildiklerinin farkındalar.
Они делают вид, что заняты и не знают, что их снимают.
Şey, bir sürü kafası basan adam tanırım ve çok az da dürüst adam, sende bunların ikisi de var.
Я знаю много умных парней, парочку честных, но ты - это и то, и другое.
Ama her ikisi de oradaydı. Sen de öyle. Tam bir sürpriz parti.
И еще скажу Вам, Вы мне очень симпатичны, мадемуазель Дора Монье.
Bu nasıl olur? Bir adam öldürüldü, ikisi yaralandı.
30 тысяч долларов пропали.
Bence ikisi de bir.
Я думаю, что тут нет никакой разницы.
Böylece ikisi bir araya gelince beyaz orman oluyor.
А Бланш означает белый.
Her ikisi de onları korkuturdu. Ya da büyük bir kahkahaya neden olurdu.
Оно бы всех напугало или здорово рассмешило.
"Dudakları sanki dörtlü bir kırmızı gül demetiydi." "İkisi de güzelliklerinin baharında, öpücükler konduruyorlardı birbirlerine."
Их губы, как четыре красных розы на летней ветке, целовались нежно.
Birkaç dolarlık kapkaç ya da milyon dolarlık bir soygun. İkisi içinde hapse girebilirsin.
Срок за кражу десяти долларов и за кражу миллиона Фэй.
Görünüşe göre hedefleri bir başkasıymış. İkisi yanlışlıkla vurulmuş.
Хотели вроде кого-то другого, а этих двух просто по ошибке уложили.
Bir birader hapiste. Diğer ikisi ölü.
Один брат в тюрьме, другие убиты.
Orada sadece bir kitap var, diğer on ikisi kopya.
Там одна книга. 12 экземпляров.
Çünkü ikisi de oyun oynuyor... ya da biri onlara korkunç bir oyun oynattırıyor.
А затем, что они оба играют, или собираются сыграть в какую-то чудовищную игру.
Tüm hayatini bir banka hesabi açmak ve nam kazanmak için harcadin. ikisi de uçtu gitti.
Ты всю жизнь пахал на банковский счёт... и репутацию... а в итоге, просрал и то, и другое.
ama mahkemedeki dostlarım beni ziyaret ediyor. Her akşam bir ikisi gelir.
Но хорошие друзья из судебных инстанций время от времени навещают меня, и от них я узнаю много интересного.
Bir yıl önce hayatta hiçakrabam yoktu. Benimle konuşmayan bir ikisi hariç.
Год назад у меня не было родственников, не считая одного-двух, да и те со мной не знались.
" Büyük bir ayı sardı kollarını birine Kaldı geriye ikisi
Одного убил медведь — вдвоём они остались.
İkisi Scheldt'in bir yerinde çürüyüp gidecek.
Два короля Шельды где-нибудь всплывут.
Kötülük ve iyilik arasında bir sınır yok ve ikisi de fark edilmeden birbirine karışır.
Между ними существует лишь незаметное взаимопроникновение.
Dört yavru doğurup içlerinden biri götürüldüğünde,... geriye üç tane kaldığı için bunu önemsemez,... ama bir tane daha alıp ikisi kaldığında,
Если собака наплодит четырех щенков и одного из них у нее заберут, она не обратит внимания, потому что еще три останутся, но если заберут еще одного и останется только два,
Bilinen bir dans, "maymun memeleri", ikisi de biliyor bu dansı.
Это интимный танец, называется " "соски обезьяны" ".
Daniel ile Haydee'nin arası hızlı bir şekilde açılıyordu. Her ikisi de ayrılıklarından menfaat çıkarma peşindeydi. Bu da her şeyin bir oyun olduğunu gösteriyordu.
Ситуация между Даниелем и Хайде быстро ухудшалась, каждый хотел порвать отношения с выгодой для себя, поэтому в последние дни напряжение было велико.
Hizmetçiyi sen kovdun, Oscar da Kuzey Kutbu'na gitti. - İkisi arasında nasıl bir alaka kurdun?
Если бы ты не прогнал его, Оскар не сбежал бы на полюс.
Şunu söylemeliyim ki, ikisi çok zarif bir vitrin oluşturuyorlar.
Должен признать, из них вышли отличные скульптуры для дисплея.
Onları görmek istemiyorum. Bu yüzden ikisi için bir fiyat vereceğim, fiyatı 150 milyon.
Именно поэтому я и продаю их вместе с Модильяни за 150 миллионов.
Ve her ikisi de, bir güç çağrısı.. gibi görünüyor, Mr Henderson. Nadir bir kalite..
То и другое, однако, мы называем своими именами, мистер Андерсон, показатели жизни.
İkisi de öldü. Tek bir biraderim var, o da Paris'te kaldı.
Родителей уже нет на свете, а брат остался в Париже.
İkisi de, başkaları için çizdikleri sınırları aşıp umulmadık bir şekilde birbirlerine tamamen açılmışlardı.
Казалось, ничто не предвещало опасности, и вдруг всё переменилось.
İkisi de aynı anda kapansın ve bir daha iletişim kurulmasın, en azından birbirimize danışmaksızın yahut anlaşmaksızın iletişim kurulmasın.
ќстанавливаем одновременно. Ќикто не будет прерывать передачу, без предварительного соглашени €.
Suikastlara bayılıyorduk, "Ernani" suikastçılar ya da şu ikisi, Samuel ve Tom, "Bir Maskeli Balo"...
Нас увлекали заговоры. "Эрнани"... Или "Заговорщики", или, я не знаю... тех двух, Самуэля и Тома, из "Бала-маскарада"...
"Her ikisi de eşit düzeyde organize olana kadar ve aralarındaki fark ortadan kalkana kadar işçi sınıfı cephesinde zayıf bir nokta olacaklar."
Пока они не объединятся в едином порыве для борьбы против дискриминации, они будут слабым звеном в сильном рабочем фронте.
Bir kaç yıl önce, arkadaşlarımdan biri 20. kattan atlamak isteyen bir tipleydi. Herif arkadaşımı yakaladı ve ikisi de yolcu oldu.
Несколько лет назад один мой друг вот так стоял с таким же вот прыгуном этаже где-то на 20-м.
Beyler bu saydığınız şeylerle doğru düzgün bir suçlamada bulunamayız ki ona. Belki tehlikeli araç kullanma, kamu görevlisine itaatsizlik, veya her ikisi, gibi.
Но, как вы знаете, коллега, мы не можем вменить ему ничего, кроме опасного вождения и отказа остановиться, остановимся пока на этом.
İkisi de bir haftadır aç.
Они голодали целую неделю.
İkisi bayağı hoş bir çift oluşturuyor.
Он решил собрать весь цвет.
Fakat ne odun ne de ates, büyük veya küçük olsun hiçbir sicaklikta bir huzur veya tatmin ya da ikisi arasinda bir benzerlik bulmadi ; ta ki ates odunla bir olana ve dogasina ona açtigi ana kadar.
Но ни дерево, ни огонь не принесли ни умиротворения, ни удовлетворения, ни покоя в сердцах, маленьких и великих, ни в видимости, пока огонь не начал использоваться вместе с деревом и не объединились их природы...
Kısa bir süre sonra, başka bir karınca geldi. İkisi birlikte kum tanelerini kaldırdılar ve taşımaya başladılar.
И вскоре подошёл другой муравей, и вместе они смогли поднять песчинку и стали уносить её прочь.
Ama aranızdan ikisi için kalacak bir yer buldum.
Но я нашла местечко для двоих из вас...
Yani bir Viper ya da ikisi olmasa ne olur?
ти ха йамеи ема баипея паяапамы ;
... ve Europa'da bir çift var, ikisi de orada...
- Европа и Ио - это близнецы, также как Ганимед и Каллисто.
Bir sürü şey yaptım ben, otostop çektim, riske girdim, bütün bunlar ikisi de sönük olan bir yatak, bir erkek ve ölü balık kokan bir barakada oturmak için miydi?
.. чтобы залезть в вонючую кабинку с пернем.. .. таким же сдутым, как и его матрац!
" Çoğu alkışladı, kimisi alkışlamadı, bir ikisi yuhaladı.
" Кто хлопает, кто не хлопает, некоторые шипят.
İkisi de o sıralarda partide neler olduğunu bilmiyorlardı. Johnny Rispoli'nin kardeşleri ve mafyanın en belalı adamları olan Joe ve Vito bir toplantı yapıyordu.
Чего они не знают, это что после того как они ушли с вечеринки... там вышла сцена с братьями Джонни Рисполи, Джо и Вито, которые оба подвизаются наемными убийцами в мафии.
İkisi de çırılçıplaklar ve yakında bir çalı bile yok.
Они оба голые а рядом нет ни кустика.
Billy ve Charlie, büyük sırlarını yaklaşık 36 saat boyunca tutmayı başardılar. İkisi için de bir kişisel rekordu bu.
Билли и Чарли хранили свою тайну в течении 36 часов, - персональный рекорд для них обоих.
Bir kere, ikisi de İngilizce konuşamıyor.
Там нет даже двух людей, разговаривающих по английски.
bir şey değil 1063
bir şey yok 987
bir tanem 228
bir şey olmaz 235
birazcık 224
bırak beni 1950
biraz 988
bırakma 58
birazdan 150
birlikte 205
bir şey yok 987
bir tanem 228
bir şey olmaz 235
birazcık 224
bırak beni 1950
biraz 988
bırakma 58
birazdan 150
birlikte 205
birini 32
birisi 209
bir gelişme var mı 30
bırakıyorum 119
bir ay sonra 33
bir şeyler içelim mi 27
bir şey sorabilir miyim 139
bir dakika 5689
bir şey mi oldu 310
bir sabah 32
birisi 209
bir gelişme var mı 30
bırakıyorum 119
bir ay sonra 33
bir şeyler içelim mi 27
bir şey sorabilir miyim 139
bir dakika 5689
bir şey mi oldu 310
bir sabah 32