Istemiyorsan tradutor Russo
2,925 parallel translation
Eğer istemiyorsan burada olmak zorunda değilsin, Luke.
Если не хочешь, можешь не оставаться здесь, Люк.
Bütün dört yıllıkların kovulmasını istemiyorsan,... sizinle ayrılan avukatların listesini verirsin.
Если не хочешь, чтобы уволили всех работающих 4 год, составишь список всех юристов, уходящих с вами.
Kara Cuma'da Xboxları almak için bize katılmak istemiyorsanız keyfiniz bilir.
Не хотите присоединяться к нам в черную пятницу – как хотите!
Ağzımdan öğle yemeğimin çıktığını görmek istemiyorsan beklemeyeyim.
Не буду, если ты хочешь увидеть, как мой обед полезет из желудка.
Çocukların burada olmasını gerçekten istemiyorsan neden hâlâ bana yardım ediyorsun?
Если ты правда считаешь, что мальчикам тут не место, почему продолжаешь мне помогать?
Buradaki işinden olmak istemiyorsan Dudley, Clemence'ı rahat bırakacaksın.
Если вы желаете сохранить свою должность здесь, Дадли, Вы оставите Клеманс в покое.
Öğrenmek istemiyorsan öğrenme.
Не хочется - не учи.
Bu hafta sonu düğün mekanlarına bakmak istemiyorsan, söyle gitsin!
Если ты не хочешь в выходные поехать поискать место для свадьбы, то так и скажи.
Ancak B613'ün topraklarmıza girmesini istemiyorsanız...
И если вы не хотите, чтобы Би613 пришли на нашу территорию...
Eve kadar yürümek istemiyorsan tek kelime etmeden, sessizce gidelim. Anneme beni karşılamaya geldiğini mutlaka söyleyeceğim. Bu yüzden al götür şunu.
без лишних слов. если займешься вот этим.
Peki, eğer bana karşı dürüst olmak istemiyorsanız, bu hususta ilerlemek için kendimi rahat hissetmiyorum.
Что ж, если вы не готовы полностью быть честным со мной, Мне не комфортно двигаться вперед.
Endişeli you're hakkında bulma kocan, ve okunmasını istemiyorsanız bir gorger hükümetten.
Вы беспокоитесь о том, чтобы нашли вашего мужа, и не хотите, чтобы вам гадал зажравшийся федерал.
Eğer istemiyorsan, ajanlarımdan sana sokağa kadar eşlik etmelerini isteyeceğim.
Если нет, я собираюсь попросить моих агентов препроводить тебя на улицу.
Ama burada durmak istemiyorsanız annemin evine gelebilirsiniz.
Но если вы правда хотите убраться отсюда, можете поехать к моей маме.
Evde kalmak istemiyorsanız bir arkadaşınıza veya akrabanıza sizi götürebiliriz.
Если вы не хотите находиться в доме, мы, конечно, могли бы отвезти вас к друзьям или родственникам.
Annenin de aynı şeyi yapmasını istemiyorsan o sigaralını cebine koy derdim.
Так что если не хочешь огрести то же от твоей матушки, я лучше спрячу сигареты.
Elbette, eğer istemiyorsan, bana hiçbir şey söylemek zorunda değilsin.
Конечно, ты не должен рассказывать мне, если не хочешь.
Dava et beni! "Dava" korkun olsun istemiyorsan, dava aç.
подай на меня в суд. Тогда в твоём списке болезней не появится запись о "величии". вперёд и с песней!
Bence yapalım. Yardımımı istemiyorsanız ben de yardım etmem. - Teşekkürler.
Давайте попробуем.
Arabayla çarpmamı istemiyorsan arabayla çarpmamı söyleme o zaman!
Не проси меня сбить тебя, если не хочешь, чтобы я тебя сбила!
Eğer çevre biliminden 100 almak istemiyorsan...
Ну, если не хочешь получить высший балл по биологии...
Bir federal ajana saldırmaktan içeri girmek istemiyorsan sen ve Sean arasında ne olduysa bana anlatacaksın.
Ау! Послушайте, вы не хотите быть посаженным за решетку за нападение на федерального агента, и вы скажете мне, что произошло. между вами и Шоном.
Bu aptallıklara inanmaya son vermek istemiyorsan... en azından kendine saygın olsun.
И если ты не перестанешь верить во все эти глупости, хотя бы имей совесть не говорить о них.
Tabiki, turnuvaya geri dönmek istemiyorsan.
Если, конечно, вы не хотели вернуться на турнир.
Daha fazla para sorunun olmasını istemiyorsan.
Но не в том случае, когда ты хочешь еще больше материальных проблем.
ve sen de eğer değişmek istemiyorsan iki sıra yukarıdasın.
А ты на два ряда выше, пока не захочешь поменяться.
Gitmemi istemiyorsan gitmem.
Я не поеду, если ты этого не хочешь.
Hepiniz dönebilirsiniz. Gitmek istemiyorsanız saray hizmetçilerine sizi çıkarttırmak zorunda kalacağım.
Все - повернитесь обратно мне придется поручить наложницам выпроводить вас
- Çölü yalnız geçmemizi istemiyorsan kalkman gerek.
Если ты не хочешь пересечь пустыню в одиночку, - ты должен поторопиться.
Bak bunun bir parçası olmak istemiyorsan, benim için sorun değil.
Слушай, если ты не хочешь в это ввязываться, то я не возражаю.
Bay Delaney sizin ortadan kaybolmanız için bana bir çanta dolusu para verdi,... bu yüzden eğer onun parasını boşa harcamak istemiyorsanız beni iyi dinleyin.
Мистер Делани платит мне хорошие деньги, чтобы помочь вам исчезнуть, так что если не хотите, чтобы он выкинул их на ветер, советую слушать.
Bak, eğer yapmak istemiyorsan.
Слушай, если ты не хочешь этого...
- Erişte yemek istemiyorsan o zaman -
- Если не любишь лапшу...
Hayatının kalanını hapiste geçirmek istemiyorsan beni vurmak isteyeceğini zannetmiyorum.
Не думаю, что ты хочешь меня застрелить, если только не желаешь провести остаток жизни в тюрьме.
Pekala, eğer istemiyorsan, ben ilgileneyim mi?
Если ты ее не хочешь, можно забрать ее себе?
Bak dostum... Eğer benim sponsorum olmak istemiyorsan, sorun değil.
Слушай, чувак... если не хочешь быть моим куратором, то все ОК.
Bunun olmasını istemiyorsan günün kalanını, sana ne diyorsam aynen yaparak geçirmelisin.
И если ты не хочешь, чтобы это произошло, тебе нужно весь оставшийся день делать в точности то, что я тебе говорю.
Şimdi, eğer Rusty Beck adının çok üzücü bir harekat-sonrası toplantısına konu olmasını istemiyorsan sana dediğim her şeyi harfiyen yapacaksın.
Если ты не хочешь, чтобы имя Расти Бек стало предметом очень печальной встречи по итогам работы, ты будешь делать в точности то, что я тебе говорю.
Gelecek ay kira anlaşması yenilenecek. Evsiz kalmak istemiyorsan sus.
если не хочешь стать бездомным.
Bu konuda samimiyim. Savaşmak istemiyorsan vazgeç o halde.
Искренне говорю это если не хочешь бороться
Savaşmak istemiyorsan çekil.
Откажись до официального объявления
Ölmek istemiyorsan benimle gel.
Идем со мной, если не хотите умереть.
Eğer şimdi çocuk sahibi olmak istemiyorsan bunu konuşabiliriz. Tamam mı?
Если ты не хочешь детей сейчас, мы можем поговорить об этом.
Tabî eğer burada bir yedi yıl daha kapalı kalmak istemiyorsan.
Если, конечно, не хочешь застрять здесь еще на семь лет.
Eğer bana yardım etmek istiyorsan, tavana çivilenmek veya trenin altında kalmak istemiyorsan, arkadaşlarından sıyrılıp bana John Wharton hakkında bilmediğin bir şey söylemelisin çünkü onu çözemiyorum.
Если вы хотите мне помочь и не хотите, чтобы вас пригвоздили к потолку, или сбил поезд, вам надо оставить ваших дружков и рассказать мне о Джоне Уортоне то, чего я не знаю. Потому что я не могу его "считать".
Göğüs kemiğinde beş santimlik bir delik istemiyorsan o silahı yere bırak.
Если не хочешь дыру в груди, положи пистолет.
Tabii beni yatağa atmak istemiyorsan!
"Если только не хочешь мне присунуть".
Bulunmak istemiyorsan, telefonunu kapatman yetmez.
Если не хочешь, чтобы тебя нашли, просто выключить телефон мало.
Yardım etmek istemiyorsan babamın kamyonetinin anahtarını ver.
Не хочешь мне помогать, дай ключи от папиной тачки.
- İstemiyorsan bundan konuşmak zorunda değiliz.
Не говори, если не хочешь.
İstemiyorsan gelme.
Если хотите.
istemiyorum 1125
istemem 270
istemiyor 51
istemiyorsun 47
istemez 58
istemezdim 19
istemeden oldu 60
istemiyor musun 270
istemedim 58
istemiyor musunuz 34
istemem 270
istemiyor 51
istemiyorsun 47
istemez 58
istemezdim 19
istemeden oldu 60
istemiyor musun 270
istemedim 58
istemiyor musunuz 34