Kayıp mı tradutor Russo
2,139 parallel translation
Kayıp mı oldun, küçük adam?
Ты потерялся, сопляк?
Kayıp mı oldun çaylak?
Ты кто, курсант?
Kayıp mı oldun yoksa?
Ты потерялась?
- Kayıp mı oldun?
Ты что, заблудился?
Kayıp mı?
Он потерян?
Kayıp mı oldun?
Ты потерялась?
Diğer Matador kurbanlarında... Organlar ve USB kabloları kayıp mıydı?
А у других жертв потрошителя пропадали органы и "кабели"?
- Kayıp mı?
- Пропала?
Kayıp mı oldu?
Его исчезновении?
Ve onun ulaşamayacağım bir yere kayıp gittiğini hissediyorum.
И я чувствую, как она ускользает в какое-то место,.. ... где я не могу ее достать.
İlk başta adamla beraber kayıplara karıştığını sandım. Bilirsin işte, polisler ve basın başka bir hikayeyle ilgilenene kadar yas tutan dulu oynayıp, sonra da pılını pırtısını toplayıp, adını değiştirdi.
Сначала я решил, что она заодно с ним, разыгрывала безутешную вдову, пока копы и журналисты не нашли новую историю, а затем свернула лавочку и сменила имя.
Cep kayıtlarını alıp, kimlerle konuştuğuna baktığımızda, söylediğini destekleyecek mi?
И это подтвердится, когда мы проверим записи с вашего телефона и увидим, с кем вы говорили?
Ama korkarım kayıp parçaları ele geçirme şansını yitirdim.
Но я упустил шанс заполучить недостающие части.
Bulduklarımıza inanmak gerçekten çok zordu, kimse sizin için kayıp ilanı vermemişti.
Также нам трудно поверить в то, что никто не заявил о вашем исчезновении.
Geçen Kasım ayında kayıp bildirisi yapılmış. Bir adamla 300 $ lık fotoğraf çekimi için buluşacağını söylediktan sonra.
Она числится пропавшим без вести в ноябре прошлого года, после того, как она должна была встретиться с парнем для фото сессии за $ 300.
Başka eski saldırılar var mı bak. Aynı dönemde kayıp olan diğer kişileri de kontrol et.
- И проверь всех лиц, пропавших без вести за этот же период..
Kayıp eşya bürosundan aldım.
Bзялa в бюpo нaxoдoк.
Karım iki saattir kayıp!
Моя жена уже два часа как пропала!
Kayıp bir anahtar var mıydı?
Не пропадали ли ключи?
Kayıp biblolar mı?
Пропавшие фигурки.
Kayıp olan bir şey var mı?
Можешь сказать, пропало ли что-то?
Kayıp bir şey var mı?
Чего-нибудь не хватает?
Toy evinden ise bir alet edevat takımı, ızgara kapları ve 240 $ nakit para kayıp.
Из дома Тоев исчез набор инструментов, посуда для гриля и приблизительно 240 $ наличных денег.
Üzgünüm, kayıp grubumla birlikte kaybettiğim bir arkadaşımın yasını tutmalıyım :
Ты и говорить со мной не будешь? Прости, у меня групповая терапия, которая поможет пережить смерть подруги... клевой Йоланды.
Ortağımı kurtardığın ne kadar teşekkür etsem azdır. Burada oyunbozan birisi gibi görünmekten nefret ediyorum, ama hala kayıp üç ceset var.
Не могу сказать насколько сильно я благодарна за спасение моего напарника и я действительно не люблю портить настроение, но есть еще три тела, которые пропали без вести.
İnsanların önünde konuşmaktan birazcık korkarım ama her yönetici ofisine bir tane kılıflı çöp kutusu verilmiştir. Ve o kılıf kayıp.
Я немного боюсь говорить публично, но хотел бы заметить, что в каждом офисе есть мусорная корзина с пакетом и этот пакет исчез.
- Benim amacım da buydu, .. kayıtlar yapıp hitler çıkararak .. para kazanmak.
Это и было моей целью, продюсировать какие-то записи, получить хит и заработать кучу денег
Kayıp olan bir şey var mı?
Что-нибудь пропало?
- Bu sabah aradım. Gene içkiye vermiş kendini, öğleden sonraları kayıp.
She fell off the wagon, was fried by noon.
Sterling 2 aydır kayıp,... kaç bin dolar ve zaman harcadığımızı tanrı biliyor, ve bütün bu zaman kıyı tarafında burger mi çeviriyormuş?
И человеко-часов на его поиски. где-то Жарил свиные гамбургеры?
Sizi kayıp kardeşiniz hakkında çağırdım.
Так понимаю, вы здесь по поводу вашего пропавшего брата.
Kaynaklarımızı birleştirip Proctor'a karşı olan kanıta ne olduğunu öğrenebiliriz diyordum. Nasıl kilitli odadan kayıp olduğunu falan. - Çünkü çok önemli- -
Я подумал, мы могли бы объединить наши ресурсы и попытаться выяснить, что произошло с теми уликами против Проктора как они могли исчезнуть из запертой комнаты потому что это было...
Bu arabaya ilk 300 km. Sini senin kayıp ilanını sağa sola asarken yaptırdım.
А я откатал первые 200 миль на этой штуке, расклеивая твои фото как без вести пропавшего.
Kızım kayıp Martin.
Моя дочь пропала, Мартин.
Aslında, şu an kayıp olan tek şey karım!
По сути, из всего магазина пропала только моя жена!
Yiyecekten başka kayıp olan bir şey var mı?
И кроме еды, ничего не пропало?
Woody Woodpecker, Pembe Panter, Konuşan Köpek McDuff ki sevmememe rağmen izledim Canavarlar Takımı, Kayıp Ada, sonra Büyük John Küçük John.
"Вуди Вудпекер", "Розовая пантера", "Говорящий пес Макдаф", который я не любил, но смотрел. "Взвод монстров", "Затерянный мир", "Большой Джон, маленький Джон".
İnsanlardan gizlenmiş ait olduğum dünyayı bulmak için saklanıp, araştırırken... yıllardır kayıptım..
Я была потеряна в течение многих лет... Скрываясь... Что бы узнать, что я принадлежу миру, скрытому от людей.
Hiçbir fikrim yok, ve açıkçası, sadece onun gelinliğinin aynısını giydiğim ve Broadway temalı çılgın kaçısına tanık olan tek kişi olduğum için kayıp olmasıyla alakam olduğunu ima eden güçsüz suçlamana alındım.
- То есть, вы не знаете где она? - Понятия не имею, и, честно говоря, я возмущена твоими вялыми обвинениями. То, что что на мне была копия её свадебного платья и что я была последней, кто её видел перед её побегом в духе Бродвея, - не значит, что я имею к этому отношение.
- Kayıp var mı?
- Жертвы есть?
Kollarım bileklerindeydi ama ellerim sürekli kayıp duruyordu.
Держу за запястье, но рука соскальзывает.
Aradığımız kayıp adam olabilir mi?
Наш пропавший парень?
Evde kayıp bir şey var mıydı peki? O şişe dışında hiçbir şeyin yeri bile değişmemişti.
Ничего не пропало и не изменилось, кроме того флакона.
Veritabanımı Pan-Avrupa kayıp ihbarları ve keşfedilen yol tarafında bulunan cesetlerle ilişkilendirdim.
Я сопоставил свою собственную базу данных с общеевропейскими отчетами о пропавших людях и телами, найденными вдоль трассы рядом с обнаруженным местом.
Kayıp olan mı?
Пропавшая женщина?
Kayıp Bay Carson'ımız da bir arkeolog.
А наш пропавший мистер Карсон - археолог.
Tatlım, eminim ki eğer Toby gerçekten kayıp olsaydı ailesi şimdiye kadar bildirirdi.
Дорогая, я уверена, если Тоби действительно пропал, его семья уже подала бы заявление к этому времени.
Yıkayıp, astığım çarşafların üstünde bir otelin ismi varmış.
Видите ли, некоторые простыни, что я постирала и повесила на веревку имеют надпись отеля.
Kayıp insanları bulan bir arkadaşım...
Я знаю парня в розыске пропавших без вести...
"Yalanlarımla, sahte şefkat ve empati gösterilerimle..." "... biraz daha uzattığım zamanım... " "... parmaklarımın arasından kum taneleri gibi kayıp gidebilirdi. "
И все эти минуты, наполненные моей ложью с привязанностью и сочувствием, могут ускользнуть из моих рук, как песок сквозь пальцы.
Bugün Cujo'ya gelip de onun yerinde olmadığını gördüğümde şamdanların ve ekmek kızartma makinesinin sadece kayıp olmadığını anladım.
И сегодня, когда я дошел до "Куджо" и его не было, я понял, что подсвечники и тостер не просто пропали...