Ne söyleyecektin tradutor Russo
267 parallel translation
- Bana ne söyleyecektin?
- Зачем ты пришёл?
Ne söyleyecektin, Phil?
Что ты хотел сказать, Фил?
Iris'e, o'nun iyiliği için, ne söyleyecektin, sorabilir miyim?
Могу я спросить, что же ты собиралась рассказать Айрис для ее же блага?
Bana ne söyleyecektin?
Что вы еще хотели мне сказать?
Şimdi ne söyleyecektin?
Что ты мне говорил?
Ne söyleyecektin?
О чем ты хотел поговорить?
Tamam. Affedersin. Bana ne söyleyecektin?
Хорошо, извини, что ты там хотел мне сказать?
Ne söyleyecektin?
Что ты собиралась сказать?
Bundan sonra ne söyleyecektin, bebeğim?
Что ты скажешь после этого детка?
Bana kız arkadaşın hakkında ne söyleyecektin?
Ты хотел со мной поговорить о твоей подруге...
Cotillion hakkında ne söyleyecektin?
Тогда, и по поводу бала?
Ne söyleyecektin?
Что ты хотел сказать мне?
Ne söyleyecektin?
Что ты хотел сказать до этого?
Ne söyleyecektin Nathan?
Рассказать мне что, Нэйтан!
- Hayır. Ne? Ne söyleyecektin?
Нет, нет, нет, забудь, забудь, забудь.
Ne söyleyecektin?
Ты что-то хотел сказать?
- Bana ne söyleyecektin?
- Что ты хотела мне сказать? Подожди.
Benim hakkımda ne söyleyecektin?
Итак, что ты обо мне сказала?
Eee sen ne söyleyecektin bana?
Так, о чём вы хотели поговорить?
Ona ne söyleyecektin?
Что ты собиралась ей сказать?
Bana ne söyleyecektin?
Сказал мне что?
Eğer onu öldürmeseydim ; boşanamayacaktınız. Sen ne şarkı söyleyecektin, ne filmlerde oynayacaktın, ne de sevebilecektin.
Если бы я его не убила, он не дал бы тебе развода, и ты бы больше никогда не пела, не снималась, не любила!
- Bana ne yapacağımızı söyleyecektin.
- ты просил меня позвонить, насчет наших действий.
Bize ne söyleyecektin, Mary Warren?
Только то, что требует от нас правосудие что ты хочешь нам рассказать, Мэри Уоррен?
Eski CIA başkanı olarak, buradan haberin vardı. - Bize ne zaman söyleyecektin?
- Когда вы собирались сказать нам?
- Bana ne zaman söyleyecektin?
- А мне не надо было сказать?
Bana ne kadar acı çektiğini söyleyecektin ben de senin için üzülecektim.
Ты расскажешь мне, как ты страдаешь, и я тебя пожалею.
Chip'le buluşacağını bana ne zaman söyleyecektin?
Когда ты собиралась мне сказать, что встречаешься с Чипом?
Doğru zamanı bekliyordum. Ne zaman söyleyecektin?
- Я хотел выбрать подходящее время.
- Bana ne zaman söyleyecektin?
- Когда ты собирался сказать мне?
Ne zaman söyleyecektin? Tamam.
Когда ты собиралась мне рассказать?
Bana ne zaman söyleyecektin?
Я должен сам узнавать?
Ben tutuklandıktan iki gün sonra 3 milyon dolar borç... aldığımızı ne zaman söyleyecektin?
Позволь узнать, когда ты собирался сказать про 3 миллиона долларов полученных из Сан-Франциско через 2 дня после ареста?
Ne zaman gideceğimizi bana ne zaman söyleyecektin?
Когда вы собирались сказать, когда мы отправляемся?
Bana ne zaman söyleyecektin?
И когда ты собирался мне сказать?
Gideceğini bize ne zaman söyleyecektin?
что ты уезжаешь?
- Bunu bana ne zaman söyleyecektin?
- Когда ты собирался мне сказать?
Taşınacağımızı bize ne zaman söyleyecektin?
Когда вы собираетесь сказать нам про переезд?
Sanırım bana ne zaman söyleyecektin diye dırlanmama olanak kalmadı.
Я полагаю любой мелкий гундёж о том, когда ты собиралась рассказaть мне, - теперь уже не к месту?
Bana ne zaman söyleyecektin?
И ты мне ничего не хочешь сказать?
Bana ne zaman söyleyecektin?
- Когда собирался сказать мне?
- Evet bana ne söyleyecektin?
- Что ты хотела мне сказать?
Kızı ne zaman bana söyleyecektin, Jack?
- Когда ты собирался рассказать мне о той девушке, Джек?
Bana ne zaman söyleyecektin?
- Когда ты собирался сказать мне?
Bunu bana ne zaman söyleyecektin?
Когда вы собирались сказать мне это?
Milwau... Bana ne zaman söyleyecektin, bilirsin, erkek arkadaşına?
Милуо... ну и когда же ты собиралась рассказать мне, ну знаешь, своему парню?
Kariyer rotanı tamamıyla değiştirdiğini bana ne zaman söyleyecektin?
И когда ты собирался сказать мне, что ты полностью решил сменить свою карьеру?
Ne söyleyecektin bana?
Что ты хотел мне сказать такого важного?
Bildiğini ne zaman söyleyecektin?
Ты собиралась мне сказать?
James Van Der Beek'i işe aldığını bana ne zaman söyleyecektin?
Когда ты собиралась сказать мне, что ты наняла Джеймса Ван Дер Бика?
- Bize ne zaman söyleyecektin? Sanırım şimdi.
- И когда рассказать собирался?
ne söyleyeyim 43
ne söyledin 57
ne söylemek istiyorsun 30
ne söylememi istiyorsun 61
ne sorusu 17
ne söyledi 211
ne söyleyeceksen söyle 18
ne sorunu 30
ne söyleyeceksin 65
ne söylediler 16
ne söyledin 57
ne söylemek istiyorsun 30
ne söylememi istiyorsun 61
ne sorusu 17
ne söyledi 211
ne söyleyeceksen söyle 18
ne sorunu 30
ne söyleyeceksin 65
ne söylediler 16