Ne söylüyor tradutor Russo
718 parallel translation
Ne söylüyor?
Что она говорит?
Birliğimizin başkanı ne söylüyor peki?
Что скажет наш капитан?
Annen ne söylüyor?
Что мама тебе сказала?
Evet? Ne söylüyor...
Как вы...?
Yazıda ne söylüyor?
Что там написано?
Ne söylüyor anladın mı?
А...? Ты что не слышал?
Eğer yakalarsam ikisini de öldürürüm. - Ne söylüyor?
Sе lа роrtа а саsа suа..... li аmmаzzо tutti duе!
- Ne söylüyor size? - Gerçeği.
Что он вам говорит?
Ne söylüyor?
Что он говорит?
Susun da Gore-Slimey ne söylüyor, dinleyelim.
" ихо! ћы должны послушать, что – удольф скажет ещЄ!
Cal bu konuda ne söylüyor?
А что Кэл обо все этом думает?
Ne söylüyor?
И что он говорит?
Bilim böyle rastlantı hakkında ne söylüyor?
ѕрофессор... " то говорит наука о таких совпадени € х?
"Asker şarkıları, hintli, aşk şarkıları olmasın" dedim. Peki o ne söylüyor?
Я сказал - без солдатских песен и индийской любовной лирики.
Bir şey diyeyim mi Nicola pencereden dışarı bakıp, o paslı karavanı her görüşümde bana ne söylüyor, biliyor musun?
И вот что я скажу тебе, Николя каждый раз, когда я смотрю в окно и вижу там этот старый ржавый фургон знаешь, о чём я думаю?
- İçgüdülerin ne söylüyor?
Что инстинкты подсказывают тебе?
Sana ne söylüyor?
Чтo oн гoвopит?
Ona ne yapacağını banka söylüyor.
Ему банк дает указания.
Connie ne güzel söylüyor değil mi?
Поесть мне дали хлеба и бобов. Все-таки как хорошо Конни поет!
Doğru söylüyor. Ne kadar üzücü!
- Это ужасно.
Sinemaya giderken saat 11 : 30 ile 3 : 10 arasında cebindeki bir delikten düştüğünü ve bir daha onu görmediğini söylüyor. Peki bıçağa ne oldu? Burada bize masal anlatıyor, beyler.
Парень говорит, что нож выпал через дырку в кармане когда он шел в кино, и с тех пор он его больше не видел.
Adam, onun ne istediğini anlamadığınızı söylüyor.
Говорит, Вы не понимаете, что ему нужно.
Czestochowa Leydisi'ne yaptığı son ziyareti olduğunu söylüyor.
По-видимому, это его последнее паломничество по святым местам.
- Bugün ne söylüyor?
Что он сегодня напевает? Севильский цирюльник.
Ne kadar başarılı olduğumuzu tarih söylüyor, sayın hakimler.
И вот, ваша честь, история показывает, каких успехов мы добились!
Ne dedi? Burada bir canavar olduğunu söylüyor.
Он утверждает, что видел зверя.
Ne yapabilirim? Bir arkadaşım Hint kökü yememi söylüyor.
Одна моя подруга посоветовала мне принять облучение.
Ama hala, kafasına ne eserse onu söylüyor.
Но он может сказать, что он любит.
Ne işe yarıyor? Geleceği mi söylüyor?
Что он делает, судьбу предсказывает?
Dr. Sapirstein ya yalan söylüyor ya da ne bileyim, kafayı sıyırmış.
Доктор Сапирстейн меня обманывает, или он... ну, не знаю, сошел с ума.
- Anladın mı ne söylüyor?
Налево! Слышал?
Herkes böyle söylüyor. Bu ne pis, iğrenç, rezil...
Так все говорят.
- -bu ne faşist ne de anarşist- -... burjuva seks ideolojisinden gerçekten vazgeçtiğini inandırıcı bir şekilde göstermenin neredeyse imkânsız olduğunu söylüyor.
- - это ни анархически, ни фашистски - - кадр, в котором бы она и Ив действительно порывали с буржуазной сексуальной идеологией.
Peki, sezgilerin bu akşam ne yemek istediğimi söylüyor?
А что говорит твоя интуиция насчет обеда?
Marcy de, onu sevdiğini söylüyor, fakat sanırım, söylemek zorunda çünkü ne kadar yanlız olduğunun farkında değil.
Марси говорит, что любит его, но мне кажется, что она говорит это потому, что не понимает, насколько она одинока.
Ne verebilirsem alabileceğini söylüyor.
Говорит, что возьмет все, что я смогу доставить.
Ne yiyor, ne şarkı söylüyor, gülmüyor.
Она не ест, не поет, не смеется.
- Ünlüysem ne olmuş? Ayrıca antrenörüm, kimseye benzemediğimi söylüyor.
А я за всю жизнь только с одной девчонкой дрчжил.
Bana aşık olduğunu söylüyor, bu her ne demekse.
Она уверена, что любит меня, чем бы это чувство не было на самом деле.
Ne ben soruyorum, ne de o söylüyor ama kirasını vaktinde ödüyor.
- Откуда я знаю, Илия, я не спрашивала, он не говорил, и платит он во время.
tam olarak sorununuzun ne olduğunu ve onu nasıl düzelteceğinizi söylüyor.
Поскольку мир говорит Вам кое-что, он говорит Вам точно что не так с Вами и как исправить это.
Ama siz ne okursanız okuyun, son sözü Savunma Bakanlığı söylüyor.
Но о чем бы там не сообщалось, Министерство обороны решает, что пойдет в эфир.
Ne anlatacağımı başkaları söylüyor.
Мне подсказывают, что я должен сказать.
Ne zaman içeceksin? Ustabaşı bu gece çalışman gerektiğini söylüyor!
Управляющий сказал, что ты ночью работаешь.
Boşanmak istediğini söylüyor, Ne yapacağım bilmiyorum.
- Я не знаю, что делать. Это ужасно.
Ne zaman Pino'ya bir şey yapmasını söylesen, istediğin şeyi benim yapmamı söylüyor.
Каждый раз, когда ты говоришь Пино что-то сделать,.. .. он говорит мне сделать то, что ты сказал сделать ему.
İnek suratlı moruk! Ne yapacağımı söylüyor.
Старые, рогатые уёбки говорят мне что делать.
Karısı isteri krizi geçiriyor ve boşanmak istediğini haykırıyor ne iyi bir baba, ne de iyi bir koca olamadığını söylüyor.
Она впадает в истерику и орет, что хочет развестись. Что он ни к черту не годится ни как отец, ни как муж!
Bize kapının ne zaman açılacağını söylüyor.
Она говорит нам, когда дверь будет открыта.
Bebeğin aklında ne olduğunu tam olarak söylüyor.
Это говорит, что у ребёнка на уме.
Benim küçük kızım ne şirin şeyler söylüyor.
Моя девочка говорит милейшие вещи.
ne söylüyorsun 61
ne söylüyorlar 20
söylüyorum 133
söylüyorsun 17
söylüyor 24
söylüyorum sana 22
söylüyorum işte 19
söylüyorum size 22
ne söyledin 57
ne söyleyeyim 43
ne söylüyorlar 20
söylüyorum 133
söylüyorsun 17
söylüyor 24
söylüyorum sana 22
söylüyorum işte 19
söylüyorum size 22
ne söyledin 57
ne söyleyeyim 43