O kadar güzel ki tradutor Russo
321 parallel translation
O kadar güzel ki!
И оно очаровательно!
O kadar güzel ki, yaşını bile unutturuyor.
Она так прекрасна, что мы забываем, сколько ей лет.
O kadar güzel ki, sakalının bunu örtmesine izin vermez.
ичитс € своей красотой, не хочет носить бороду.
Kay... Gitmelisin. - O kadar güzel ki...
Вы должны идти.
O kadar güzel ki.
Какое красивое!
O kadar güzel ki.
Это так прекрасно.
Bu hikaye o kadar güzel ki.
Извини, я не могудержаться.
Ama o kadar güzel ki.
Но они такие славные.
Sizi görmek o kadar güzel ki!
Как я рада вас видеть!
O kadar güzel ki.
Она так красива.
Elma. Şehir o kadar güzel ki, iki tane adı var.
Город так хорош, что у него два названия.
Akşam o kadar güzel ki...
Был такой прекрасный вечер, что я...
Gözlerin o kadar güzel ki.
У тебя такие прекрасные глаза.
- O kadar güzel ki korkutuyor beni.
- Eгo кpacoтa мeня дaжe пyгaeт.
Hepsi o kadar güzel ki.
Они такие красивые.
O kadar güzel ki!
Как красиво!
Tadı o kadar güzel ki, birkaç köpek tekmeleyebilirim!
Как вкусно. Пальчики оближешь!
Bekle de gör. Bir gün, Londra tıpkı kor gibi parıldayacak... ve o kadar güzel olacak ki sen bile bunun karşısında hayran kalacaksın.
Однажды Лондон засветится светом ламп накаливания... и это будет так прекрасно, что даже тебя тронет.
- O kadar güzel ki.
- Сидит великолепно.
Her şey o kadar güzel ki.
Мне так хорошо!
Günbatımı o kadar güzel olacak ki seyretmek için attan inmek zorunda kalacağım.
Закат будет так красив, что я сойду с лошади, чтобы им налюбоваться.
Bu kadar endişelenme artık ne de olsa yaşlı Langford'un kızı o kadar güzel ve tatlı ki yeni doğan güneş gibi.
Ну уж об этом я не знаю. Дочь старика Лэнгфорда юна и свежа как рассвет над морем. Да, он о ней писал.
Nasıldı hatırlıyor musun? Perdenin öbür tarafında bizi duyabilecek bir abla olmadan, renkli ışıklar ile her şey o kadar güzel olacak ki!
Помнишь, как мы развлекались, когда никого не было за занавеской, и никто не мог нас услышать?
O kadar güzel ve cezbediciydi ki insan ölebilir.
Это было так мило и забавно, что я чуть не умерла.
O kadar güzel bir kadın ki.
Она красивая леди.
Ya da bir türkü tutturacağım, o kadar güzel ve kederli olacak ki, sizi ağlatacak.
Или, быть может, я пропою песенку... и она будет звучать так красиво, так печально, что ты заплачешь.
O kadar güzel bir yemek yapmıştım ki.
Я приготовила такой вкусный обед.
Bu Melisande... O kadar güzel, saçları o kadar uzun ve kıvırcıktı ki Kral ne zaman ona baksa, yere yuvarlanır ve ölürdü.
- что Мелизанда... была очень красива, а у нее были длинные волнистые волосы... вот почему каждый раз, как он смотрел на нее... то просто падал и умирал от любви.
Oh, O kadar güzel bir suit ki, Sam.
Какое прекрасное платье, Сэм.
Bağlantıları o kadar güzel ayırıyoruz ki,.. ... kraliçenin tüm atları ve kraliçenin tüm adamları bile onları bir araya getiremeyecek.
Мы взрываем эту связку так надежно, что никакая королевская рать никогда не сможет связать тебя снова.
O kadar güzel giyinmişti ki, önce onu tanıyamadım.
Это заметил и пекарь.
Ah, cesur yeni dünya, o kadar da güzel yaratıkları var ki.
Отважный новый мир, в котором есть такие существа.
İki dağ arasındaki vadiyi kapatmış ve bir bahçeye çevirmişti. O kadar geniş ve güzel bir yerdi ki, adamları orayı cennet sanıyorlardı.
Он повелел, чтобы долину меж двух гор... оградили и превратили в сад... столь огромный и прекрасный, что его люди верили, будто это рай.
O kadar güzel ki!
Она так прекрасна.
Ve sonra... üslup oturur, ve size bilmeniz gereken şeyleri anlatmaya başlar, mesela Bethselamin isimli güzel gezegenin sakinleri, yılda gelen on milyar turistin yaratacağı toplam erozyondan o kadar endişelidirler ki gezegen üzerindeyken, yediğiniz ve çıkardığınız arasındaki net fark,
Ќемного погод €, повествование становитс € менее пафосным и переходит к вещам, которые действительно стоит знать, например, то, что в насто € щее врем € неописуемо прекрасна € планета Ѕевзеламин чрезвычайно обеспокоена кумул € тивной эрозией, вызванной ежегодным наплывом 10 миллиардов туристов. Ёто привело к тому, что разница между тем, сколько турист съедает на этой планете и сколько выводит его организм, удал € етс € из его организма хирургическим путем, когда он покидает планету.
O kadar güzel anlattınız ki filmi görmeme gerek kalmadı.
Вы так всё описали, что мне уже и не нужно фильм смотреть.
O kadar güzel bir şey ki.
Чудесно.
O kadar çok güzel şey var ki. Ama sen burada değilsin.
Так много приятных вещей.
O kadar da güzel yazamamışım demek ki.
Оно, вероятно, тоже.
O kadar güzel ki...
- јфрика - просто супер.
O kadar güzel bir gündü ki.
Боже, какой это был чудесный день.
Bir erkeğin duyguları hakkında konuşabilmesi o kadar güzel bir şey ki.
Это прекрасно, когда мужчина умеет выразить свои чувства.
Ama o kadar güzel bir tablo ki.
Но такая прекрасная живопись.
Çok güzel zaman geçireceğiz. O kadar heyecanlıyım ki.
Я так рада.
Saçını parıldatan berrak ışıltılarla... verandada güneş ışığında otururken... o kadar güzel bir görüntüsü varmış ki. İlk başta babam gözlerine inanamamış.
В лучах солнца она была так красива, её лицо было так прекрасно, что мой отец сначала даже не поверил своим глазам.
- Tabi ki hayır. O şeyin yolda ölüyken ne kadar güzel göründüğünü düşünüyordum.
Я просто думаю, насколько лучше выглядела эта фигня неприготовленной.
O kadar güzel görünüyordu ki.
Она была такой прекрасной.
O kadar güzel olacak ki.
Это будет так сладко
Bak Kevin, sürekli bana ne kadar çok çocuk istemediğini söyleyip duruyorsun.. ... ve bak biliyorum... Kulağa çok güzel geliyor bu gerçek şu ki, bilemiyorum ama bunda samimi değil gibisin.
O, Кевин, ты можешь твердить, что не хочешь детей и это звучит- - Это звучит так мило но, если честно, не уверена, на самом ли деле это так.
O kadar güzel ki.
Он такой красивый.
Yüzüm o kadar güzel oldu ki, yağı bütün vücuduma süreceğim.
Моё лицо пышет здоровьем, так что теперь я буду мазать маслом всё тело.
o kadar mutluyum ki 33
o kadar 1376
o kadar güzelsin ki 18
o kadar ki 28
o kadar iyi 85
o kadar param yok 29
o kadar iyi olur 16
o kadar da değil 104
o kadar oldu mu 34
o kadar mı 107
o kadar 1376
o kadar güzelsin ki 18
o kadar ki 28
o kadar iyi 85
o kadar param yok 29
o kadar iyi olur 16
o kadar da değil 104
o kadar oldu mu 34
o kadar mı 107