O kadar iyi tradutor Russo
3,116 parallel translation
Viski o kadar iyi değil.
Скотч недостаточно хорош.
Şuradaki gurup o kadar iyi olduğumuzu düşünmüyor onlara göre ara güvertede olmalıyız.
Он потрясающий. Они считают себя выше нас. Говорят, нам место в третьем классе!
Ancak, o kadar iyi değilsen, o zaman büyük bir sorunumuz olacak.
Но если нет, то, у нас возникнут большие проблемы.
Yani, onu o kadar iyi tanımıyorduk.
Мы его, конечно, плохо знали.
- Ne kadar çok avcı bilirse o kadar iyi. - Tamamdır.
Чем больше охотников знает, тем лучше.
Ama şifrelerle arası o kadar iyi değildi.
Хотя с паролями у него было не очень.
- Seninle yatacak gerçek bayan sayısı ne kadar az olursa dünya o kadar iyi bir yer olur, Richard.
Чем меньше настоящих женщин, которым приходится с тобой спать, Ричард, тем лучше мир.
Mike, bak ; bu işi ne kadar çabuk halledersek, o kadar iyi.
Майк, послушай чем скорее мы разберемся с этим, тем лучше.
Yetişkinler o kadar iyi değildir.
А вот взрослые уже так себе.
Ne kadar uzun süre yakalanmazsa, Müzeye o kadar iyi bakacaklar.
Чем дольше его не поймают, тем пристальнее будут изучать музей.
GPS çiplerini ne kadar erken çıkartırsak, o kadar iyi.
Чем быстрее мы вырежем чипы, тем лучше.
Kapa çeneni, Wickham, ne kadar az konuşursan o kadar iyi!
тем будет лучше!
Ne kadar çok olursa o kadar iyi. Daha sonra birlikte düzenleriz.
Потом вдвоём всё отредактируем.
Ama tüm bu bilinmeyenlerden ne kadar uzak durursa o kadar iyi.
Даже лучше, что она остается в стороне, в безопасности со всеми этими неизвестными.
Her zaman olduğu gibi, ne kadar az bilirsen o kadar iyi olur.
Как всегда, чем меньше я рассказываю, тем лучше для нас обоих.
- Fikirler de o kadar iyi.
- Тем лучше идеи.
Bu turta o kadar iyi ki, ondan nefret ediyorum.
Этот пирог такой вкусный, что меня это бесит.
Ne kadar çabuk halledersek o kadar iyi.
Серьезно, чем быстрее мы всё исправим, тем лучше.
Ne kadar erken olursa o kadar iyi çünkü bu ahbap kesinlikle öldürüldü.
Чем быстрее, тем лучше, вообще-то. потому что этот парень определенно был убит.
Demiştin ki "Herkes ne kadar az bilirse o kadar iyi."
Ты сказал : "Чем меньше людей знает, тем лучше".
Bir partide, yeterince iyi görünen bir adamla tanışmış ama o kadar iyi değilmiş.
Она встретила парня на вечеринке, и он казался довольно милым... Но он таким не был.
O kadar iyi ki, polisler adamı kayda geçirmeden önce Acil Servise götürmek zorunda kalmış.
Так сильно, что полицейским пришлось доставить его в неотложку перед тем, как арестовать.
Kirli polislerle ilgili şey, Peter kanıt konusunda o kadar iyi değildirler.
Подумай о грязных копах, Питер... Они не придают значения фактам.
- Sizi o kadar iyi duyamıyorum.
Эй, я плохо слышу.
Kesinlikle, Bay Callen, ne kadar erken olursa o kadar iyi.
Правда, мистер Каллен, чем скорее, тем лучше.
- O kadar iyi mi?
Прям такие вкусные?
Neler olacağını o kadar iyi biliyorum ki.
Я знаю наперед, что произойдет дальше.
- İyi. Ne kadar erken başlarsak o kadar iyi.
Чем раньше мы начнем, тем лучше.
O kadar iyi görünüyordu ki neredeyse onu tanıyamadım.
И я с трудом узнал ее, так хорошо она выглядела.
Bak, ben... biliyorum kendimi ifade etmede o kadar iyi değilim.
Послушай, я... Я знаю, что не очень хороша в том, чтобы выразиться.
Eh, ben güvenmiyorum bir beyaz adamın iyi niyet, gittiler kadar şimdiye kadar, o onları geri alamazsınız.
Ну, я не доверяю добрым стремлениям белого человека, пока они не зашли так далеко, что он уже не может от них отказаться.
Aslında o kadarına ihtiyacımızın olmaması iyi.
И очень хорошо, что нам не надо так много провода.
Peki ya o kadar iyi değilse?
Что если, он не настолько хорош?
Bazı politikacılar, gazeteciler o kadar kötü etkilenmişler ki "Matematik iyi bir şeydir," demeleri mümkün değil.
Многие политики, журналисты чувствовали себя обескураженными, они не могли даже произнести "я люблю математику".
İyi ya da kötü kimsenin ona karşı o kadar yoğun duygular beslediğini sanmıyorum.
Он просто.. Вился вокруг..
Hayır, o kadar da iyi değil.
Нет, не настолько хорошие.
Koçu artık buz pateninde o kadar da iyi değil.
Он больше не может хорошо кататься.
O kadar votkanın üstüne kahvenin iyi geleceğini düşündüm.
Да, я думал, тебе захочется выпить кофе после всей этой водки.
O ne kadar iyi tanıdığını biliyorum.
Я знаю, как много вы значили для неё.
- Evet, bu şüpheli bir durum, o yüzden bu kadar erken gölgeden çıkıp onun yörüngesine girdim ve daha iyi şey... onu dürtmek olucak.
- Да, это подозрительно, именно поэтому, чем раньше я выйду из тени и снова окажусь рядом, тем быстрее я смогу.. уничтожить ее.
O senin için yeteri kadar iyi miydi?
Этого было достаточно для тебя?
- Kimse o kadar iyi değildir.
Ладно!
"Onu ne kadar iyi tanırsam, doğru söylediğine inancım o kadar artıyor."
"Чем лучше я её узнавал, тем больше я верил в то, что она говорит правду."
Umarım şimdiye kadar unutmuştur çünkü en iyi şansımız o.
Надеюсь, он уже про это забыл, потому что он — наше лучшее оружие.
Malcolm onu öldürene kadar o kocamın en iyi arkadaşıydı.
Он был лучшим другом моего мужа, пока Малкольм его не убил.
İyi niyetli hiç kimse bilgi için o kadar para ödemez!
Платит такое количество денег за информацию.
Görünüşe bakılırsa ortaklık o kadar da iyi işlemiyor.
Похоже парнерство не очень хорошо работает.
O kadar da iyi gitmedi ama bu. Zevlos çocuğunu ve karısını bırakıp SWAT timi içeri girmeden restoranı terk etti.
Зевлос вышел с женой и ребенком и покинул ресторан незадолго до штурмовой группы.
Eğer onun suçu değildiyse, bu daha da iyi ama o zamana kadar hepimiz için tehlike arz ediyor.
Если это не по её вине, даже лучше, но пока, она угроза для всех нас.
O kadar tatlıydı ki ve seninle benim aramın iyi olduğundan emin olmak istedi,
Он был таким милым. Убедился, что между нам с тобой все нормально, сказал правду...
Patrick, ben her zaman birazcık yerinde duramayan biriydim, biliyor musun, bu harika bir durum eger konu ıvır zıvır icat etmekse ve... o kadar da iyi değil konu insanlarla uğraşmak olduğunda. Evet, anlıyorum. Altı aydır buradayım.
Патрик, я всегда был не таким, как все и это помогало мне ладить с гаджетами но мешает поладить с людьми знаю я здесь уже 6 месяцев и все еще чувствую себя чужим я не могу понять зачем ты это сделал
o kadar iyi olur 16
o kadar mutluyum ki 33
o kadar 1376
o kadar güzelsin ki 18
o kadar ki 28
o kadar param yok 29
o kadar da değil 104
o kadar oldu mu 34
o kadar mı 107
o kadar da önemli değil 19
o kadar mutluyum ki 33
o kadar 1376
o kadar güzelsin ki 18
o kadar ki 28
o kadar param yok 29
o kadar da değil 104
o kadar oldu mu 34
o kadar mı 107
o kadar da önemli değil 19