Oldukça fazla tradutor Russo
605 parallel translation
Bunlardan oldukça fazla sattık.
Они хорошо покупаются, особенно дамами.
Suzie sizden oldukça fazla bahsetti.
Cюзaн мнoгo paccкaзывaлa o вac. я фpeд Гeйли.
Evet, biliyorum. Susan sizden de oldukça fazla bahsetti.
Cюзaн paccкaзывaлa мнe o вac тoжe.
İnsanoğluna ait basit eşyalara, oldukça fazla değer veriyorsunuz.
Абсурдно наделять такой ценностью самый бесполезный из металлов!
Bu doğru, çok güzel olanları, oldukça fazla.
Это правда, дорогая. Красивые женщины. Сколько угодно.
Düşünmeden söylemek zor, ama oldukça fazla var.
Так сразу и не припомню, но их была просто куча.
Bugünlerde oldukça fazla alıyorum galiba, değil mi?
В последнее время я их полюбила, вам не кажется?
Sizin gibi düşünmeyenler oldukça fazla.
Ну, мнения на этот счет расходятся.
- Oldukça fazla.
- Маловероятно.
Oldukça fazla yaptım.
Я сделала довольно много!
Dalak ve karaciğeri oldukça fazla yoruyor.
Оно сильно истощает селезенку и печень.
Açıkçası dört yaşındaki bir kızın boğazını oraya kadar yükseltmesi, yani gırtlağını parçalayacak kadar yükseltmesi, oldukça fazla azim gerektirir.
Ну, по-моему, понадобилась бы изрядная доля стремления со стороны 4-летнего ребёнка, чтобы поднять шею на высоту, достаточную, чтобы повредить гортань.
Yine de oldukça fazla para kazanmayı başardı.
Но тем не менее, у нее на руках были деньги,
Evet, 25. yıldönümü. Oldukça fazla özel konuğumuz olacak.
А вы знаете, что у нас скоро юбилей?
Işık hızı oldukça fazla ama uzay boşluğu inanılmaz büyük ve yıldızlar birbirine çok uzak.
Свет движется очень быстро, но космическое пространство пустынно, а звёзды очень далеки друг от друга.
Tüm planlar ve yıkım emirleri Alpha Centauri'deki yerel planlama biriminizde elli senedir teşhirde, yani şikayet edecek oldukça fazla zamanınız vardı...
Все графики и приказы о сносе были представлены в Вашем местном отделении на Альфа Центавре в течение последних 50-ти земных лет, и у Вас было достаточно времени подать любую жалобу...
... ama öğrendiğime göre oldukça fazla milyon yıldır dönüşünüzü bekliyormuş.
... но он сообщил мне, что его ожидание Вашего возвращения длилось довольно много миллионолетий.
Sıfır. Aslında, para, ticaret, banka ya da var olmayan insanları meşgul edecek başka bir şey olmaması sebebiyle, bundan, oldukça fazla vardır.
Ну, на самом-то деле есть, и его даже слишком много, в основном из-за отсутствия денег, торговли, банков, искусства, и всего остального, чем могло бы заняться несуществующее население Вселенной.
Mekik kurtarma için oldukça fazla.
Слишком много за какой-то челнок.
Sanırım Pete bile bu kampanyada oldukça fazla satış yapacaktır.
Думаю, даже Петр сможет благодаря такой классной кампании, увеличить продажи!
Trask'ın bilançosunda nakit miktarı oldukça fazla.
У "Траска" на балансе много наличности.
Bu kasabada hasta olan oldukça fazla isim var.
Внашем городе есть чокнутые.
Oldukça fazla getirmişler, ben de görür görmez parayı bastırıp aldım, bu ilk kopyalardan biri.
Их там полно, Пол. Как только я увидела её, сражу же выложила деньги. Первая копия.
Ama artık çocuklarımız olduğuna göre düzlüğe çıkmak istiyorum. Rolf, oldukça fazla para öneriyor ama tekrar doğrulmama yetecek bir meblağ değil.
Рольф предлагает большую сумму денег, но ее недостаточно, чтобы снова встать на ноги.
Oldukça fazla evlat.
- Сладкая, сынок.
burada oldukça fazla var.
У вас их тут немало.
Oldukça fazla sayıda, evet.
Весьма часто, должна сказать.
Onunla oldukça fazla ilgileniyorsun değil mi?
Вы беспокоитесь о ней слишком много, правда ведь?
Gerçeği oldukça fazla kendine saklıyor.
Он утаил правду настолько, насколько смог.
Sanırım, para kokusu alıyorum. Hem de oldukça fazla para.
Ну, я чувствую запах денег, больших денег.
Ama Richie'yi oldukça fazla düşünüyormuş gözüküyor.
Но, похоже, он очень сильно заботится о Ричи
Charles ve ben oldukça fazla konuşuruz.
Мы с Чарльзом помногу разговариваем обо всем.
Ama oldukça fazla bilimsel teçhizat gelecek.
У меня тут будет довольно много научного оборудования.
Lezbiyenlikle ilgili oldukça fazla kitabınız varmış.
Ух ты, а у вас, девчонки, много книжек о том, как быть лесбиянкой.
Burası oldukça fazla soğuk olacak.
Становится ужасно холодно тут.
İticiler oldukça fazla akım çekecekler.
Согрев маневровых выведет за допустимый ампераж, Кен.
Oldukça fazla.
Смысл есть.
Oldukça fazla yardım- - Talaxia'lılar, Doktor, Bay Suder.
Мне очень помогли - талаксианцы, доктор, мистер Судер.
Oldukça zorlu olacak. Ama fazla abartma.
Но не перенапрягайтесь.
Oldukça fazla. Neden?
силпа!
Pek fazla arkadaşım yok. Ben'in arkadaşları da... benden oldukça yaşlı.
У меня не много друзей, а друзья Бена намного старше меня.
Dövüştüğüm adamlar oldukça sıkı herifler. Ben fazla...
Те, с которыми я воюю, это очень неплохие бойцы.
Hem de oldukça fazla.
Вот.
Oldukça fazla.
Отменная.
Para oldukça fazla.
Сумма большая.
Söylenecek fazla şey yok. Oldukça benzer hikaye.
Тут нечего рассказывать - довольно обычная история.
Oldukça fazla.
Это много.
bebek son zamanlarda oldukca fazla tekme atiyo.
дЮ РЮЙ ЯХКЭМН, ЯКНБМН СФЕ ПЕЬХК ПНДХРЭЯЪ. цДЕ? цДЕ?
eger benide istiyorsaniz, pesinati oldukca fazla ödemelisiniz!
щИ, ОНДЗЕЛ!
ben zaten cok gec kaldim. Na Yeong un hamileliginden buyana oldukca fazla gec kaldim, artik bahane bile bulamiyorum söylemek icin.
нДХМ ХГ МЮЯ ЕЕ НРЕЖ, ЛШ БЯЕ ДНКФМШ Н МЕИ ГЮАНРХРЭЯЪ!
görünüse göre baya birseyler satin almissiniz. evet. oldukca fazla para harcadik.
дЮ. ъ ОНРНЛ БЕПМС ДЕМЭЦХ.
fazla 31
fazlasıyla 93
fazla vaktim yok 53
fazla kalamam 17
fazla vaktimiz yok 83
fazla bir şey değil 55
fazla değil 199
fazla bir şey yok 26
fazla kalmayacağım 18
fazla zamanım yok 54
fazlasıyla 93
fazla vaktim yok 53
fazla kalamam 17
fazla vaktimiz yok 83
fazla bir şey değil 55
fazla değil 199
fazla bir şey yok 26
fazla kalmayacağım 18
fazla zamanım yok 54
fazlası var 17
fazla sürmez 57
fazla zamanımız yok 113
fazla uzun sürmez 79
fazla uzun sürmeyecek 16
fazla yaklaşma 16
oldukça 284
öldük 27
oldukça güzel 42
oldukça iyi 200
fazla sürmez 57
fazla zamanımız yok 113
fazla uzun sürmez 79
fazla uzun sürmeyecek 16
fazla yaklaşma 16
oldukça 284
öldük 27
oldukça güzel 42
oldukça iyi 200