Plan mı tradutor Russo
8,145 parallel translation
B planı lazım.
Нужен план Б.
Bir planımız var.
У нас есть план.
Bakalım Tanrı'nın planı nedir.
Увидим, что Бог приготовил для нас.
Planım bu.
Таков план.
Benim planım, senin emeklilik planını durdurmak.
Остановить твой план по уходу в отставку.
- Sana bu planı anlattı mı?
- Она рассказала тебе, что за план?
Bu da planın bir parçası mı?
Это была часть плана?
- Evet, sanırım planı buydu.
- Ага, я думаю, это и был ее план.
Planımız metal detektör ve köpekleri kullanarak... temiz ve güvenli bir yol açıp sizi oradan çıkarmak, ama bu biraz uzun dürebilir.
Наш план - с помощью металлодетекторов и собак очистить вам пути отхода, но на это потребуется время.
Benim iş planım ölçülü davranma ve şeffaflık üzerine kurulu.
Мой бизнес-план построен на сдержанности и прозрачности.
Neyse ki, benim "B" planım var.
К счастью, у меня есть план Б.
Bizim bir planımız var.
У нас есть план.
Başka birini yargılanama planı var mı?
Планируются ли обвинения против других лиц?
Bir planımız var mı?
У нас есть план?
Benim planım bu.
Вот мой план.
Planım Ellcrys'i kurtarmak ve bu halledilene kadar huzur falan olmayacak.
Мой план спасти Эллкрис и здесь не настанет мир, пока это не будет сделано.
Sana planım olduğunu söylemiştim.
Говорил же, что у меня есть план.
Sana planım olduğunu söylemiştim.
Я же говорил, что у меня есть план.
Bir sürü çılgın planımız vardı.
У нас были такие, ну, безбашенные планы.
Şimdi ise planımız yeniden tam gaz devam ediyor.
И что теперь первоначальный план снова в силе.
Planımız şu.
и вот в чём он заключается.
- Bir dost, ama önce şunu sorayım karını kurtardıktan sonra, planın ne?
Я друг, но позвольте спросить вас : как только вы спасете вашу жену, каков ваш план?
Yine de, bu yarım bir plan değil mi?
Это все еще половина плана, не так ли?
Bir planım var.
Не волнуйся.
Emeklilik planım var!
Да у меня уже пенсионный счет открыт!
Planımın işe yaraması için, ter içinde yüzmesi lazım.
Нет! Чтобы мой план сработал, он должен просто утонуть в поту.
Hemen yeni bir plan lazım bize.
Нам нужен новый план. Сию же минуту.
- Planım var, tamam mı?
Слушай, у меня есть план, ясно?
Hâlâ temizlik falan yapmıyorlar ama güzel haber şu ki başka bir planım var.
Так, они по-прежнему не убрали, но хорошие новости в том, что у меня новый план.
Pekala, işte planımız.
Итак, вот наш план.
Beyler, bir plan yaptım.
Господа, я только что придумал план.
Bir planımız var.
Похоже, у нас есть план.
Figgis'in FBI'daki adamını ortaya çıkarmak için bir planım var.
У меня есть план, как выманить человека Фиггиса из ФБР :
Kaçakçılık planımız yüzümüzde patladı beni öldürmekle tehdit etti diye mi? Evet, kelimesi kelimesine söylediğin gibi.
Да, вот прямо то, что ты сказала.
- Benim planım var zaten.
– И он у меня есть.
Planı ben yapıyorum tamam mı, bana güven.
Слушай, я твой куратор, так? Просто доверься мне.
- Planım o yöndeydi.
- Таков был план.
Chicago'yu yenmek için planım var.
Я придумал, как победить Чикаго.
Planımızın tamamı bunun başarısına bağlı.
От ее успеха зависит всё.
- Açıklayayım. Planı bozdu.
Он пошёл не по сценарию.
Bilmiyorum, bir planım yok.
Я не знаю.
"Sevgili Anne ve Baba." "Umarım Moskova'dan ayrılmak üzere plan yapıyorsunuzdur."
" Дорогие, маменька и папенька, надеюсь, вы планируете покинуть Москву.
Benim barış için gizli bir planım yok.
У меня нет тайного мирного плана.
Benim planım açık, ortada. Son 10 yılda Vietnam'da yaşanan ızdırabı kalbinde hissedenlerden biri olarak, Hindiçin'e yapılan bu anlamsız bombalamaları yemin törenimin olduğu gün durduracağım.
У меня есть открытый план, и как человек, чье сердце в течение последних десяти лет болело за Вьетнам, я остановлю безжалостную бомбёжку Индокитая в день инаугурации!
Planını anladığımı sanıyordum.
Я думал, что понял твой замысел.
Planımız bu olsun o zaman.
Так и сделаем.
Bu, planımın bir parçası.
Это часть моего плана.
Her neyse, plan taslağına bakalım, tamam mı?
Давайте уже перейдём к чертежу.
- Evet. Frank, planı baştan anlatır mısın?
Фрэнк, сможешь пробежаться по плану?
Bilen var mı? - B planı yok ki. Ne bileyim.
Нет никакого долбаного плана Б.
Planımız ne?
И что будем делать дальше?