Yerde kal tradutor Russo
2,284 parallel translation
Olduğunuz yerde kalın!
Стой где стоишь! Не двигайся!
Olduğun yerde kal! Kıpırdama!
Только дёрнись!
Olduğun yerde kal.
Не двигаться.
Olduğunuz yerde kalın. Raphael Cilenti, sizi Bayan Rosa Ramirez'in katledilmesiyle ilgili sorgulamak üzere tutukluyorum.
Рафаэль Чиленти, я арестовываю Вас по подозрению в убийстве мисс Розы Рамирез.
Kendi kilidini çıkarır ve "Beni bisikletim çok güzel" der ve olduğu yerde kalır.
Они снимают свои замки, "Да, у меня классный велик" и они пробуют отъехать,
- Olduğun yerde kal!
Оставайтесь на месте!
Olduğun yerde kal.
Оставайтесь на своих местах.
Olduğunuz yerde kalın!
Оставаться на местах!
Olduğun yerde kal, tifolu Mary.
Стой там где стоишь, тифозная Мэри.
Ya da olduğun yerde kalıp ne olduğunu anlatabilirsin. Yoksa sormaya devam edeceğim. Sana kalmış.
Или ты можешь остаться где сидишь и рассказать мне что случилось, потому что в любом случае, я продолжу расспрашивать, так что тебе выбирать.
Olduğunuz yerde kalın!
Не двигаться!
Olduğun yerde kal.
Не двигаться!
Sen olduğun yerde kal ve ben gelene kadar intikam-cıl bir şeyler yapma, tamam mı?
Оставайся там, где ты есть Не делай ничего из мести, пока я не приеду
Yerde kalın.
Пригнитесь.
Yerde kalın.
Не высовывайся.
- Yerde kalın, yere yatın, yere yatın!
Пригнитесь!
Olduğun yerde kal bakalım.
? Стой, где стоишь.
Lütfen yardım edin. Tamam hanımefendi olduğunuz yerde kalın.
Хорошо, мэм, оставайтесь на месте.
- Olduğun yerde kal.
Оставайся на месте.
- Yerde kal!
Вниз!
Olduğun yerde kal.
Стоять!
Hal çaresine bakacağım Keira. Olduğun yerde kal.
Я приму меры, Кира, оставайся на месте.
Olduğun yerde kal, kıpırdama!
Не двигайся!
Olduğun yerde kal.
Ну-ка стоять.
Olduğun yerde kal!
Стоять на месте!
Olduğun yerde kal!
Руки вверх!
Olduğunuz yerde kalın.
Оставайтесь на месте.
Dracul Comescu, olduğun yerde kal!
Дракул Комеску, стоять на месте.
Olduğun yerde kal ve ellerini göster.
Стоять на месте, и покажи мне свои руки!
Yerde kal.
Лежать!
Olduğun yerde kal.
Оставайся на месте.
Pekâlâ, olduğun yerde kal ve onu izlemeye devam et.
Оставайся на месте и не своди с него глаз.
Kaçmaya çalışma sakın, olduğun yerde kal.
Эй, не пытайся убежать, стой, где стоишь.
Olduğunuz yerde kalın.
Эй, стойте где стоите.
Ajan Snow. Olduğunuz yerde kalın.
Агент Сноу - ни с места!
Olduğun yerde kal!
Ни с места!
- Yerde kalın.
- На землю.
Olduğun yerde kal!
А ну-ка стой!
Hayır, yerde kal!
Остановись!
Yerde kal! Hayır! Beni öldürmen gerekecek.
Нет, тебе придётся меня убить.
Ben başka bir yerde kalırım.
Я переночую где-нибудь ещё
Olduğun yerde kal!
Стоять!
Nükleer gücü olan bir Çin savaş gemisi Kaliforniya kıyısında mahsur kalmış. Ölüm kalım mücadelesi veren kişiler. Bu haber her yerde olacak ve ilk biz yakalamış olacağız.
Атомное китайское вооруженное судно в безвыходном положении у побережья Калифорнии, жизни висят на волоске, об этом будут говорить все, а мы будем первыми.
Olduğunuz yerde kalın!
Прекратите!
Olduğun yerde değişimi düşünerek kal ya da ayrıl ve olmasını sağla.
Вы остаетесь там, где вы есть сейчас, воображая себе перемены, или вы уходите и осуществляете эти перемены.
Laboratuarda barut kalıntısı testi sonucu negatif çıktı. Bu da demek oluyor ki katil hala dışarıda bir yerde.
Лаборатория не нашла на нем следов пороха, что означает, что убийца до сих пор на свободе.
Yerde kalın!
Лежать!
Ben kaçıp kimsenin beni bilmediği bir yerde saklanmak zorunda kalırdım.
Я бы убежала и спряталась там, где меня никто не знает.
Pekala, yerde kalın.
Хорошо, оставайтесь здесь. Стой здесь.
Bir yerde çok uzun süre kalırsa insanın ayakları yosun tutar.
Когда остаешься на одном месте слишком долго - ноги обрастают мхом.
- Ya bir yerde yangın çıktı ya da birisi bizi ayakta sikiyor, sen burada kal.
Ну, либо произошел пожар, Либо кто-то пытается нас наебать. Оставайся с ним.
kaldırın 181
kalıp 21
kalabalık 41
kalmamış 19
kalbimi kırdın 25
kalkıyorum 26
kaldır beni 31
kalktım 52
kalmak istiyorum 46
kalmam 16
kalıp 21
kalabalık 41
kalmamış 19
kalbimi kırdın 25
kalkıyorum 26
kaldır beni 31
kalktım 52
kalmak istiyorum 46
kalmam 16