Önemli olduğunu söylüyor tradutor Russo
56 parallel translation
Karınız 672'de. Çok önemli olduğunu söylüyor.
Baшa жeнa нa линии 672, гoвopит этo вaжнo.
Komuta yargılarım, diğer faktörlerin de önemli olduğunu söylüyor.
Но для меня, как командира, они перевешивают остальные факторы.
Doktorum da bu adımın benim için önemli olduğunu söylüyor.
Мой аналитик считает что этот переезд важен для меня.
Önemli olduğunu söylüyor.
У нее инженерная хватка. Косынку надо заменить.
Önemli olduğunu söylüyor.
Наверно что-то серьезное.
Önemli olduğunu söylüyor.
Говорит, что срочно.
Önemli olduğunu söylüyor.
Он говорит, что это очень важно.
Önemli olduğunu söylüyor Shelly.
Скорее, Шелли, он говорит, что это важно.
Önemli olduğunu söylüyor.
Он говорит, что это важно.
Führer böyle bir manevi desteğin çok önemli olduğunu söylüyor.
Фюрер говорит, что такая моральная поддержка очень важна.
Çok acil ve önemli olduğunu söylüyor.
Она говорит, что это чрезвычайно срочно.
Ama sorun şu ki, o önemli olduğunu söylüyor. Ya da en azından eskiden öyle olduğunu
Судя по всему, проблема в этом, или по крайней мере была в этом.
Önemli olduğunu söylüyor.
Говорит, что это важно.
- Önemli olduğunu söylüyor- -
- Она говорит, это важно, и...
- Adam önemli olduğunu söylüyor.
- Сэр, говорят, это важно.
Jerry Conlaine. Çok önemli olduğunu söylüyor.
Звонит Джерри Конлэйн говорит, что это очень важно.
Her zaman önemli olduğunu söylüyor.
У нее вечно все важное.
F.O.P.'tan arkadaşın. Ve önemli olduğunu söylüyor.
Твой приятель и профсоюза полицейских, говорит, это важно.
Önemli olduğunu söylüyor.
Она говорит - это важно.
- Annie önemli olduğunu söylüyor.
- Энни говорит, что это важно.
Önemli olduğunu söylüyor.
Он говорит, это важно.
Önemli olduğunu söylüyor.
Говорит, что это срочно.
23 bunun önemli olduğunu söylüyor.
3-й говорит, что это очень важно.
Çok önemli olduğunu söylüyor.
Для него это важно.
10 kolej öğrencisinden sadece 4'ü dinin önemli olduğunu söylüyor.
Тем более вероятно, что он будет отрицать религиозные ценности в обществе.
Önemli olduğunu söylüyor.
Она говорит, это очень важно.
Kime oy verirsen ver, Sutton oy kullanmanın önemli olduğunu söylüyor.
Неважно за кого ты голосуешь, Саттон считает, что важно, чтобы вы проголосовали.
... barınakların çok önemli olduğunu söylüyor ama işte geldik.
Говорят, что для них это прибежище, но Вот.
Önemli olduğunu söylüyor.
Он говорит это важно.
Önemli olduğunu söylüyor.
Говорит, это важно.
Annem onun işinin çok önemli olduğunu söylüyor.
Мама говорит, что его работа очень важна.
Önemli olduğunu söylüyor. Lütfen.
Говорит, это важно.
Önemli olduğunu söylüyor.
Кажется, что-то срочное.
Sonra da bir adam çıkıyor ve bana Atom olmanın normal gerçek atom kadar önemli olduğunu söylüyor.
Потом какой-то парень приходит и говорит мне, что быть Атомом также незначительно, как настоящий атом. Он не это сказал.
Doktor, rutinin onun için önemli olduğunu söylüyor.
Врач говорит, что для него это важно.
Nicky, bir şey bana bir yerlerde önemli bir şeyin olduğunu söylüyor.
Ники, что-то говорит мне, что где-то происходит что-то важное.
Önemli olduğunu söylüyor.
Говорит, это срочно.
Çok önemli kişisel bir işle ilgili olduğunu söylüyor.
У него срочное личное дело.
Sana bunun mahkeme için ne kadar önemli olduğunu söylemesem... yalan söylüyor olurdum.
Я солгу, если не скажу, как это важно для общественного мнения.
Ve donanma bunun senden, ondan, benden daha önemli olduğunu söylüyor.
В штабе сказали : эта штука важнее тебя, него, меня.
Elinde görevle ilgili önemli bilgiler olduğunu söylüyor.
Она говорит, что она имеет важную информацию о миссии.
Bizimle tartışacağı çok önemli şeyler olduğunu söylüyor.
Он хочет обсудить с нами что-то очень важное.
Sen bir psikiyatristsin, yetiştirilme tarzının insanın doğasından daha önemli olduğunu düşünüyorsun, fakat biyoloji bunun tersini söylüyor.
Ну да, ты психолог, и ты думаешь, что воспитание важнее природы, но биология говорит совсем другое.
- Önemli olduğunu söylüyor.
Раз он так говорит.
Moda dünyasında önemli biri olduğunu söylüyor.
Тут говорится, что он важная персона в индустрии моды.
Yapma oğlum, çok yoruldum. Hem Tyra Banks makyaj çantamızdaki en önemli gerecin iyi bir gece uykusu olduğunu söylüyor.
Я совершенно вымотан, а Тайра Бэнкс говорит, что лучшее косметическое средство - это здоровый сон.
Jake, önemli olanın kütüphane deneyimi olduğunu söylüyor.
Джейк говорит, что главное - находиться в библиотеке.
Annem yolların tehlikeli olduğunu ve Vadi'nin lordu olduğum için güvende kalmam gerektiğini söylüyor. Vadinin lordu da çok önemli birisi.
Матушка говорит, что на дорогах опасно, а я должен беречь себя, ведь я лорд Долины, а лорд Долины — очень важный человек.
Her neyse, bize söyleyecek önemli bir şeyi olduğunu söylüyor.
Но все-таки она сказала, что у нее какой-то важный разговор.
ShotSeeker silah sesi olduğunu söylüyor ama asıl önemli olan Garvin'in ne söyleyeceği.
Ну, алгоритм ShotSeeker говорит, что это выстрелы, но вопрос в том, что скажет Гарвин?
önemli olduğunu söyledi 17
söylüyorum 133
söylüyorsun 17
söylüyor 24
söylüyorum sana 22
söylüyorum işte 19
söylüyorum size 22
önemli değil 3809
önemli degil 25
önemli 199
söylüyorum 133
söylüyorsun 17
söylüyor 24
söylüyorum sana 22
söylüyorum işte 19
söylüyorum size 22
önemli değil 3809
önemli degil 25
önemli 199