Önemli olan da bu tradutor Russo
366 parallel translation
İçin narin senin, önemli olan da bu.
Ты такой внутри, где это считается.
Senden önde olmamış olabilirim ama şimdi buradayım. Önemli olan da bu.
Что ж, опередить тебя мне не удалось, но сейчас я здесь, и это главное.
Ve önemli olan da bu isteklilik, değil mi? Henüz gençsin.
Всё это придёт к тебе ведь ты этого так хочешь, и с этим желанием многие считаются, правда?
Ama elinde, önemli olan da bu.
Он считает себя хозяином, в этом-то вся и суть.
Önemli olan da bu zaten.
Это самое главное.
- Önemli olan da bu.
- Это главное.
Onu öldürdüm mü öldürmedim mi anlamadım. Önemli olan da bu. Yoksa polisi gördüğüm anda titremeye başlarım.
Мне глубоко наплевать, убил я его или нет, но я не хочу, чтобы у меня по коже бегали мурашки каждый раз, когда я увижу полицейского!
Önemli olan da bu.
Это всё, что сейчас важно.
Bizden biri olduğunu unutup duruyorsun. Ve asıl önemli olan da bu.
Ты забываешь, что был и остаешься одним из нас, а это стоит принимать в расчет.
Tatile gidiyoruz, önemli olan da bu.
Мы едем в отпуск, и это главное.
Bu bir tehdit ve önemli olan da bu.
Это главная угроза. Вот что важно.
- Önemli olan da bu. - Eğer Sam'e bir şey olursa...
Вы правы, это очень важно.
- Önemli olan da bu.
- Да, сэр.
Birbirimizi seviyoruz, önemli olan da bu değil mi?
Мы любим друг друга. Это самое главное.
Esas önemli olan da bu.
Это главное.
O buraya geldi, Norman. Önemli olan da bu.
Ну, она здесь, Норман, и это главное.
Önemli olan da bu.
И это главное.
Önemli olan da bu.
Это так важно.
- Geliyorlar, önemli olan da bu.
- Это ложь. Айгин не мог этого сделать. - Они идут сюда.
Önemli olan da bu, değil mi?
А что может быть важнее этого, не так ли?
Sen geri döndün. Önemli olan da bu.
Ты вернулась, и в этом огромный смысл.
- Önemli olan da bu.
- Только это имеет значение.
Yani, önemli olan da bu, değil mi?
Ведь ради этого все это и делается, так?
Tekrar bir aile olduk. Önemli olan da bu.
Мы снова одна семья.
Ama ben sana göre gerçeğim ve önemli olan da bu.
Но для тебя я - настоящий, и только это имеет значение.
Önemli olan da bu. Odada tazmin edilecek bir zarar yok. Maddi zarara uğramadı.
Нет никакого ущерба, который нужно компенсировать.
Önemli olan da bu. - Hayır Mike, kaybedebilirdin.
- ови лаий, лпояеис ма то васеис.
Bence önemli olan da bu.
- Да. Я определенно этому рад.
Önemli olan da bu.
В этом и суть.
Hep birlikte Amerika'ya gittiğimiz sürece sorun yok, önemli olan da bu.
Самое главное, что мы все вместе едем в Америку.
Önemli olan da bu.
Эмили нравится. И это главное.
Buradayız, D'Arcy Nader ve önemli olan da bu.
Мы здесь, Д'Арси Надер... и только это имеет значение.
Önemli olan da bu.
И мало что изменилось.
Önemli olan da bu.
Это самое главное.
Önemli olan da bu.
Это всё, что важно.
Önemli olan da bu. Aslında bir süre yalnız kalmanın bana iyi geleceğini düşünüyorum.
Я действительно думаю, что для меня будет лучше побыть какое-то время... одному.
Önemli olan da bu.
Вот итог всему.
Ve büyüyünce herhangi birisi olabilir çünkü... Çünkü o güzel bir çocuk ve bir birey ve önemli olan da bu.
... потому что он чудесный ребенок, исключительный, и только это имеет значение.
Bu sahnenin önemli olacağını düşündüm çünkü çok büyük bir şey meydana geliyor ve bu da tatlı, saf bir kız olan Allison'ın düşüncelerinin değişmesine yol açıyor ve zaten sonrasında çok üzgün ve intikam almak istiyor.
Эту сцену добавили, и я считаю, что эта сцена очень важна для понимания дальнейшего образа мышления Элисон, вы видите ее там, такую милую наивную девушку, а затем случается что-то грандиозное. И это... Месть.
Sonra bölgeyi kontrol altına alırız. Önemli olan da bu.
Я передам письмо, которое отвезет один человек.
Önemli olan, oyuna getirilmeden ya da öldürülmeden... bu karmaşanın içinde ilerleyebilmek.
Просто надо пробиться через весь этот беспредел, не дать себя одурачить, не маяться дурью.
Önemli olan nokta da bu!
В чем смысл?
Önemli olan biziz, bu Kontun kızını da rehinemiz olarak kullanabiliriz.
Откуда у тебя эта свеча? !
Önemli olan ne biliyor musun? Bu sabah saat 09.00'da Boston'da... Prudential Center'da bir toplantım var.
Главное, что у меня назначена встреча в Центре благоразумия с международными банкирами на девять часов утра!
Saat tam 09.00'da. İşte önemli olan bu.
Точно на девять!
Önemli olan da bu.
Сейчас это главное.
Önemli olan da bu zaten.
- Именно.
Bronze'da bu kadar önemli olan şey neydi?
Что там происходит настолько важного?
Önemli olan da bu.
Только это имеет значение.
Önemli olan da bu, değil mi?
И, в конце концов разве не это самое главное?
Önemli olan da bu.
Вот, что самое главное.
önemli olan bu 110
önemli olan 207
önemli olan şey 19
önemli olan bu değil 23
da bulundu 18
da bulundun mu 22
da buldum 26
da buluşalım 27
da bulundum 17
da buluşacağız 21
önemli olan 207
önemli olan şey 19
önemli olan bu değil 23
da bulundu 18
da bulundun mu 22
da buldum 26
da buluşalım 27
da bulundum 17
da buluşacağız 21
da bulundunuz mu 17
da büyüdüm 20
da buluşuruz 23
önemli değil 3809
önemli degil 25
önemli 199
önemli birşey değil 33
önemli bir şey değil 261
önemli değil mi 21
önemli bir şey 34
da büyüdüm 20
da buluşuruz 23
önemli değil 3809
önemli degil 25
önemli 199
önemli birşey değil 33
önemli bir şey değil 261
önemli değil mi 21
önemli bir şey 34