Isın tradutor Russo
381,350 parallel translation
Nardole, yoksa sen gizli kabadayı mısın?
Нардол, а ты тайком хулиганишь?
- Haklısın.
- Ты прав.
- Bill, orada mısın?
Билл, ты где?
- Buz Savaşçısının vazifesi itaattir!
Ледяной воин должен повелевать! Целься!
- Buz Savaşçıları karşısında şansınız yok!
Против ледяных воинов у вас нет ни единого шанса.
- Sanırım yardım çağrısını da açıklıyor.
Полагаю, это объясняет сигнал бедствия.
Muhtemelen epey yakışıklısın, değil mi?
Ты, вероятно, симпатичен, да?
Sen insan mısın?
Вы человек?
- Niye bu kadar ısrarcısın?
Зачем тебе это?
Kainattaki en çağdaş medeniyetiz ve siz insanların şu cinsiyet konusundaki takıntısını milyarlarca yıl evvel aştık.
Мы самая цивилизованная цивилизация во вселенной,... в миллиардах лет от мелочной людской одержимости полом и связанными с ним стереотипами.
Ama bu soruyu sormamalısın.
Но этот вопрос ты не должна задавать.
Sen Siberadamsın bir nöral ağın parçasısın, onu bulabilir misin?
Ты киберчеловек, ты часть нейронной сети — можешь найти её?
Bizi sadece yavaşlatır mısın?
Ты нас замедлишь?
Evet, sanırım haklısın.
Я тоже согласна.
Hatalısın, biliyor musun?
Знаешь, ты ошибаешься.
Acayip hatalısın.
Крупно ошибаешься.
Zombi inananlarının yarın akşamki toplantısına davetiye ayarladım.
Я достал нам приглашение на собрание завтра вечером.
- Ölen karısının halüsinasyonları.
- Что еще? - Глюки о его мертвой жене.
- Ölü karısını gördün mü?
- Ты видела его мёртвую жену?
Ortam ısınıyor...
- Теплее.
Çok korkmuş olmalısın.
Ты, наверное, испугалась.
- Kamp şarkısını hatırlıyor musun?
- Помнишь лагерную песенку? - Конечно.
Sorumuzun cevabını almış olduk.
А вот и ответ на вопрос.
Ve düşünmeden edemiyorum yansıtıcının ışığından dışarı çıkarsak tam olarak ne oluyor?
Мне интересно... что случится, если выйти из-под света проектора?
Gerçek olup olmadığın konusunda şüpheye düşersen Veritas bir yere istediğin kadar sayı yazmanı teklif ediyor büyüklüğü, sırası hiç fark etmez sonra sayfayı çevirmeni istiyor.
Если ты сомневаешься в своём существовании, Истина предлагает записать любое количество чисел, любой величины, в любом порядке, а затем перевернуть страницу.
Bunu savaşın eşiğinde yapılmış bir ikaz olarak düşünün.
Я дам предупреждение накануне войны.
- Cihazınızı biraz kurcalamış olabilirim.
Я у вас в приборе пошуровал.
Hayatlarını kurtarmaya çalışıyorum.
Я пытаюсь спасти им жизни.
Bu yara izi, firar ettiği için çıktığı darağacının başarısız olması sonucu oluştu.
След оставила верёвка, его вешали за дезертирство!
Savaşçının yolu, muharebe sırasında ölmektir.
Воин должен погибнуть в бою.
Merhabalar, bakın burada kim varmış.
Приветик, что тут у нас?
Bill, aklını karıştırmaya çalışıyor.
Билл, она просто пытается завести тебя.
Sayısız ahbabın var, hatta daha iyileri.
У тебя куча друзей. И получше.
- Mantıklı sınırlar çerçevesinde olur.
В пределах разумного.
- Sakın, beni sadece kızdırmış olursun.
Не стоит, только разозлишь меня.
50 kişilik bir grup olarak fabrika çıkışı teslim aldığınız bu gemiye... -... koloni almak için yola mı çıktınız?
50 ваших взяли совершенно новый, только с завода, корабль,... чтобы забрать колонистов?
Gelecek dehşet sırasında ihtiyacın olacak.
Поможет в грядущем кошмаре.
Sıcakken güzel güzel iç. Duyduğun acı, tadını bertaraf edecektir.
Пей, пока горячий — боль заглушит вкус.
Bana sarıldığın zaman yüreğim sızlıyor.
Когда ты обнимаешь меня,... это ранит моё сердце.
- Çok tatlısın.
Милый.
"Akın" adı verilen bir şeyler ilgili epey çalışma yapılmış.
Много о чём-то под названием "Исход" — операция "Исход".
- Daha spesifik olarak Siberadamların Yaradılışı.
А точнее, Сотворением киберлюдей.
Sana bunu söylemiş olsak gerçekten çok canın sıkılırdı.
Если мы тебе ответим, то ты очень-очень огорчишься.
Ölmüş, parçalanmış, kıyma makinesinden geçirilip Siberadam'a dönüştürülmüş ve ebedi hayatını biyomekanik bir zombi olarak devam ettirmekle lanetlenmiş.
Мёртвая, расчленённая, пропущенная через мясорубку и втиснутая в киберчеловека. Обречена провести вечную жизнь как биомеханический зомби-псих.
- Canımı sıktın ama!
- Надоело!
Tanrım, onca yıl öyle sıkıcıydın ki ama her gününe değerdi. - Bunun için işte!
Божечки, ты годами мне докучала... но все до единого долгие дни... оправдались!
- Bill, canını sıkmasına izin verme.
Не позволяй себя расстраивать.
Sanki bir kasırganın ortasında tutunmaya çalışıyorum. - Ama sonsuza kadar tutunamam.
Я словно сдерживаю ураган, но вечно держаться не смогу.
"Dedini yapın" mış.
"Слушайтесь её"!
Efendim, yanlış anlamayın ama planınız konusunda endişeliyim.
При всём уважении, сэр, меня волнует ваш план.
Olabildiğince sıkışın, tek bir sefer hakkımız var.
Набивайтесь все, поездка у нас одна.
işin 35
işini 16
işınla 31
işin var mı 24
işin bitti mi 39
işin bitti 115
işınlayın 81
işine bak 80
işinin başına dön 48
işini yap 42
işini 16
işınla 31
işin var mı 24
işin bitti mi 39
işin bitti 115
işınlayın 81
işine bak 80
işinin başına dön 48
işini yap 42
işini bitir 29
işinin başına 19
işiniz bitti mi 20
işiniz bitti 25
işini seviyor musun 21
işinize bakın 35
işini bitireceğim 18
işinizin başına 44
işin aslı 146
işinizin başına dönün 22
işinin başına 19
işiniz bitti mi 20
işiniz bitti 25
işini seviyor musun 21
işinize bakın 35
işini bitireceğim 18
işinizin başına 44
işin aslı 146
işinizin başına dönün 22
işinize dönün 51
işin sırrı 20
işin gerçeği 35
işin doğrusu 120
işınlanıyor 21
işınlama odası 49
işine geri dön 18
işine dön 42
işine devam et 21
işin sırrı 20
işin gerçeği 35
işin doğrusu 120
işınlanıyor 21
işınlama odası 49
işine geri dön 18
işine dön 42
işine devam et 21