All of me перевод на турецкий
14,136 параллельный перевод
Is it just me or is all of this way too close to Nevins?
Bana mı öyle geliyor yoksa herşey Nevins'le bağlantılı mı?
Before Ray left, he told me why Rip brought all of you together.
Ray gitmeden önce Rip'in sizi neden topladığını bana söylemişti.
It had taken me ten years to reach the top, but I could lose it all in the blink of an eye.
Zirveye ulaşmak için on yılımı harcamıştım ama bir anda elimdeki her şeyi kaybedebilirdim.
My fa says that you won't marry me because of him,'cause of what Asa done all them years ago.
Babam onun yüzünden benimle evlenmeyeceğini söylüyor. Asa'nın yıllar önce yaptığı şeylerden dolayı.
You, of all people, don't get to lecture me.
Sizin hiçbirinizin bana ders verme hakkı yok.
Are you, of all people, offering me a lesson in restraint?
Beni engelleyerek mi bana ders vereceksin?
So, if you wake her up with all this slamming around, so help me, Cami will be the least of your problems.
Yani, eğer bu gürültüyle onu uyandıracak olursan, ciddiyim, Cami sorunlarının en küçüğü olur.
I peeked my head into the bassinette, and Thea, all of 16 weeks, she stuck her tongue out at me.
Kafamı uzatıp baktım Thea, hepi topu 16 aylık bana dil çıkarmıştı.
You told me how you worked some tech magic to return all the money that Adam Hunt swindled out of people. You... you don't need me.
Adam Hunt'ın insanlardan haksızca aldığı parayı bilgisayarla geri vermeyi başardığını söylemiştin bana.
I heard your voice in my head, and you were reminding me of all of the good things that I have in my life.
Kafamda senin sesini duydum. Hayatta sahip olduğum güzel şeyleri hatırlatıyordun bana.
Now all I need is a group photo of me kneeling in the front of the village, so I can brag about what a good person I am.
Şimdi tek ihtiyacım köyün önünde diz çöktüğüm bir grup fotoğrafı. Böylece etrafta ne kadar da iyi biri olduğum hakkında böbürlenebilirim.
You know, the skeptic in me Finds it hard to believe that all this is the result Of the murder of a few crazy people back in time.
Benim gibi şüpheci birinin, bu olanların birkaç delinin geçmişte işledikleri saçma cinayetlerin sonucu olduğuna inanmamı beklemiyorsun herhalde.
She acted like we were still best of pals, all while threatening to murder me.
Beni öldürmekle tehdit ederken hâlâ dostmuşuz gibi davranıyordu.
And what if you fail, if they decide to turn on you instead, to come after us with their weapons of war, to kill me, to kill all of us?
Peki ya başarısız olursan sana katılmak yerine silahlarıyla peşimize düşüp beni, bizi öldürmeye karar verirlerse?
She told me that the Hidden One is approaching full power, and we have but 48 hours before he destroys all of humanity.
Saklı Kalan'ın tam gücüne ulaşmak üzere olduğunu Ve insanlığı yok etmeden önce 48 saatimiz olduğunu söyledi.
All right, the rest of you are with me.
Tamam, diğerleriniz benimle.
Look, I've swerved desk duties but AC-12 are going to keep after all of you, me included.
Ben masa başı işlerden kaçtım ama AC-12 ben dahil hepinizin peşinden gelecek.
As you all wait patiently for the rest of my warriors to gather, let me introduce to you some of those who will end your lives and take your women.
Siz savaşçılarımın geri kalanının toplanmasını sabırla beklerken canlarınızı ve kadınlarınızı alacak birkaç tanesini tanıtmama izin verin.
Wouldn't it be better if you took the list since all of these people like you better than me?
Listeyi sizin alıp insanları aramanız daha iyi olmaz mı?
Then, she spent all of her time trying to get me out.
Sonra her saniyesini beni çıkarmaya çalışarak geçirdi.
She's beautiful, obscenely rich, and normally surrounded by security at all times... until two days ago, when her guardian, Qasim Halabi, disappeared... leaving Zara vulnerable to the attentions of a man who will seduce and rob her, same way that he did me.
Güzel, fazlasıyla zengin ve normalde etrafı her zaman güvenlik görevlileriyle çevrili. Ta ki 2 gün önce koruması Qasim Halabi ortadan kaybolana dek. Zara'yı, bana yaptığı gibi, baştan çıkarıp soyacak bir adama karşı korumasız bıraktı.
He paid off our nanny, Joey's teacher, all of these people, to get up on the stand and testify against me.
Dadımıza, Joey'in öğretmenlerine, herkese mahkemede aleyhime tanıklık etmeleri için para verdi.
Here, come help me. We've got to get rid of him. All right, I got him.
2 dakika yalnız bıraktım, uluslararası suç işlediniz.
All of which is to say that you're very lucky it's me here and not her.
Şu an burada onun yerine ben olduğum için çok şanslısın.
Why are you so determined to get me out of Los Angeles all of a sudden?
Neden birden beni Los Angeles'tan göndermeye karar verdin?
I would have been happy for a chance to publicly reassure the bishops, who've been calling me from all over the world, in a general state of alarm.
Dünyanın dört bir yanından genel bir alarm halinde... beni arayan piskoposların güvenini tazelemek için... bu şansı isterdim.
Me, you, all of us have the sacrosanct duty to stop him, in God's name.
Ben, sen, hepimiz... Tanrı adına ona engel olmak hepimizin kutsal görevidir.
But it would be remiss of me if I didn't use this opportunity to reiterate that Sara is very important to me... to all of us.
Fakat bu fırsatı Sara'nın benim için, hepimiz için ne kadar önemli olduğunu söylemek için kullanmazsam ayıp etmiş olurum.
Now that it's all over I gotta say that hoarse voice of hers turned me on a bit.
Her şey geride kaldığına göre artık söyleyebilirim, o çatallı sesi vardı ya beni hafiften tahrik ediyordu.
Plus, this city was crawling with vampires, all of whom had no choice but to shield me from potential foes.
Ayrıca, bu şehir vampir kaynıyordu, hiçbirisinin de, potansiyel düşmanlarıma karşı bana kalkan olmaktan başka çareleri yoktu.
Devils of all kinds, crawling out of their crevices to strike at me.
Türlü türlü şeytanlar beni vurmak için deliklerinden çıkıyorlar.
Of all the Strix who took down me and my husband.
Beni ve kocamı alt eden bütün Strix'ler.
The first of many times we ran together over the next 100 years, till you all left me entombed for nine centuries.
Birçok kez ilk biz birlikte koştu. Önümüzdeki 100 yıl içinde, Size kadar bütün dokuz yüzyıllardır Entombed beni terk etti.
Did you remind me of all that, hoping I'd feel like I owe you something?
Tüm bunları sana borçlu olduğumu.. .. hissetmem için mi anlatıyorsun?
And all that pretty fairy tale about me being part of the family?
Ve aileden biri olmam sadece.. bir peri masalından ibaret, öyle değil mi?
But... all of that anger and fear, that's not me.
Ama.. bütün bu sinir ve korku.. .. bu ben değilim.
Now, since I have been so kind as to answer all your questions and you are by no means capable of stopping me, could you be so kind as to please go on your way?
Şimdi, tüm sorularına kibarca cevap.. .. verdiğime göre ve senin de beni.. .. durdurma gücün olmadığına göre..
All of you, listen to me!
Hepiniz beni dinleyin!
Yeah, I think that's just what she needs me to do now, and so perhaps we should just try and remember how it was in all those moments when it was good for all of us, okay?
Şu anda böyle yapmamı istiyor. O yüzden şimdilik güzel günleri hatırlayıp nasıl zamanlardı diye düşünmeye çalışalım, olur mu?
I just... I wanna put all of this behind me.
Her şeyi arkamda bırakmak istiyorum.
All of this, it's so new to me.
Tüm bu yaşananlar benim için çok yeni.
You turn around - - all of you turn around, and you make me look stupid.
Arkanızı döndünüz, hepiniz arkanızı döndünüz ve benim aptal görünmemi sağladınız.
All he says to me is, "you got to get rid of it."
Bana tüm söylediği "Ondan kurtulmalısın."
Look, if you want to ease your guilty conscience, that's your business, but he's still the same son of a bitch he was when you all wanted me to put him down.
Eğer vicdan azabını hafifletmek istiyorsan bu senin sorunun ama o hala benden durdurmamı istediğiniz aynı orospu çocuğu.
He was not... he was not making me do a bunch of weird stuff all in one night.
O hiç... Bir sürü garip şeyi bir gecede yaptırmıyordu.
You lost me somewhere in there, but I guess it's all kind of...
Bir yerde koptum, ama sanırım...
And all of a sudden, you come crawling out from the fucking floorboards asking me to forgive a debt you don't know anything about.
Bir anda çalıların arasından çıkıp,.. ... en ufak bir fikrinin dahi olmadığı bir borcu silmemi istiyorsun.
Don't think you're showing me something I haven't seen before,'cause your killing spree has all the signs of a man seeking retribution.
Bana daha önce görmediğim bir şeyi gösterdiğini sanma çünkü cinayetlerinin her tarafında intikam arayan bir adamın işaretleri var.
I'm praying for a successful procedure, and I ask all of you to join me in praying for my husband, your president.
Operasyonun başarılı geçmesi için dua ediyorum ve hepinizden de kocam için, başkanınız için ettiğim dualara katılmanızı istiyorum. "
I freed myself, I gave you the information and the location of his wife, all good faith, all you had to do was keep her alive until you talk to me.
Seni bırakın. eşi nerede olduğunu söyledim. Bana konuşulan kadar sadece canlı kadını tutmak zorunda kaldı.
I need you to promise me that you'll take what's left of the medicine and burn it, vials and all.
Oğlunun hastalığı geçtiğinde şişeyle beraber ilacın geri kalanını yakacağına söz vermelisin.
all of them 1505
all of it 1580
all of you 1837
all of the above 61
all of the time 16
all of us 884
all of a sudden 697
all of 26
all of us together 30
all of' em 133
all of it 1580
all of you 1837
all of the above 61
all of the time 16
all of us 884
all of a sudden 697
all of 26
all of us together 30
all of' em 133
all of these 19
all of this 232
all of that 76
all of ya 20
all of what 16
of me 146
mexico 335
metro 61
merci 624
menu 31
all of this 232
all of that 76
all of ya 20
all of what 16
of me 146
mexico 335
metro 61
merci 624
menu 31