And here i am перевод на турецкий
3,258 параллельный перевод
Little did I know that the experiments would take far longer, and here I am, 30 years after, still not knowing the truth.
Deneylerin çok zaman alacağını pek bilmiyordum ve bugüne geldim, 30 sene sonra, hâlâ gerçeği bilmiyorum.
And here I am quietlyjudging you.
Ve buraya gelmişim seni eleştiriyorum.
And here I am!
İşte buradayım!
I've chased Taliban insurgents in Kabul, hunted war criminals in Serbia, and here I am in a rotten old gas station in the middle of Hicksville, Washington, US of A, chasing an ex-nightclub bouncer - turned-errand boy.
Kabul'de Taliban'ları kovaladım, Sırbistan'da savaş suçlularını, ve şimdi burda Washington Hicksville'de eski püskü bir benzinlikte, götür getir işlerine bakan eski bir gece kulübü fedaisini takip ediyorum.
One thing leads to another, and here I am.
Olaylar arka arkaya geldi ve işte buradayım.
She gave me a whole list of things, and I got on my horse and here I am.
Bana kocaman bir liste verdi. Ben de atıma atladım ve geldim.
And here I am without my popcorn.
Patlamış mısırım olmadan geldim.
So I touched Oofy for 50 smackers, banged'em on at six to one and here I am.
O yüzden Oofy'den 50 dolar koparıp, bire altı bahis oynadım ve geldim.
I heard about the presentation and here I am.
Bir sunum olduğunu öğrendim ve işte buradayım.
And then my body got reanimated by this gifted yet lying practitioner of death reversal, and here I am.
sonrasında bu yetenekli fakat yalancı.. diriltme konusunda uzman kişi tarafından diriltildim, ve şimdi buradayım.
I, for one, am not gonna sit here and negotiate with one of my employees.
Burada oturup çalışanlarımdan biriyle pazarlık etmeyeceğim.
If I was pissed at you, I'm sure it would have something to do with the fact that I had no interest in coming to this house socially, and now, I am barricaded in here with a bunch of people that I really hate.
Sana kızgın olsaydım bunun nedeni, bu eve sosyal olarak gelmek istememem ve şimdi burada, gerçekten nefret ettiğim bir grup insanla mahsur kalmam olurdu.
Oh, but here I am tantalizing you, and I swore I wouldn't tell.
Gelmiş sana bundan bahsediyorum ama kimseye söylemeyeceğime söz vermiştim.
My name is Artem Korolev, and I am reporting live for MTV Russia, from Battle of the Year, here in Montpellier, France.
Adım Artem Korolev, ve size Montpellier, Fransa'dan, Yılın Savaşı'ndan MTV, Rusya'dan canlı olarak bildiriyorum.
And I said, " Am I watching the limits of human potential here'?
"Şu anda insan potansiyelinin sınırlarını mı izliyorum?" dedim.
Just pronounce my name and I am here.
Yalnızca ismimi söyle ve hemen oradayım!
I am Count Paris, and I here defend the grave of she who should have been my bride.
Ben kont Paris ve burada gelinim olacak olanın mezarını savunmak için buradayım
And I am here to wish Princess Agnes a very Happy Birthday!
Buraya Prenses Agnes'ın doğum gününü kutlamak için geldim!
It's happened to me 1,000times and look, here I am.
Bana bin kez oldu ve bak, işte buradayım.
I'm not going to sit here and listen to her tell me what a fucking loser I am for having to move us back into her house.
Burada oturup, bizi tekrar evine alsın diye bana hakaret etmesine katlanmayacağım.
If you don't shut the fuck up, I am gonna run, and you're gonna be left here on your own in the dark and you're gonna die out here.
Lanet çeneni kapatmazsan, koşarım ve sen burada kendi başına kalırsın.
Tell me something, O'Conner, how is it you keep running around the world, breaking every law known to man, and yet here I am, putting my job on the line for you?
Nasıl oluyor da tüm dünyayı dolaşıyorsun her yasayı çiğniyorsun ama sonra ben burada senin için işimi tehlikeye atıyorum?
Ladies and gentlemen, I am Dr. Robert Morris, the chief of staff here at All Saints.
Bayanlar ve baylar ben Robert Morris, Azizeler'in personel şefi.
Well, I am only here for a few days, and I would like to see as much of America as I can.
Birkaç günlüğüne buradayım sadece ve Amerika'yı olabildiğince fazla görmek istiyorum.
Look, here I am in this stupid fuckin'greenhouse in the middle of Wilmette, and I heard about it!
Wilmette'nin ortasındaki bu aptal seradayım ve ben bile duydum!
Um, I am not going to sit here and defend Ron Howard to someone who's never achieved half of what he's achieved.
Ron Howard'ın başardıklarının yarısını başaramayan birine oturup da Ron Howard'ı savunacak değilim.
I mean... I'm glad you're back and all... but here I am mourning the death of another child.
Yani ölmediğine çok sevindim ama şimdi bir başka çocuğum için yas tutuyorum.
I am trying to be tough here, Jacob, but we are in trouble, and I don't know what to do.
Güçlü olmaya çalışıyorum ama başımız dertte Jacob. Ne yapacağımızı bilmiyorum.
After all the running and fighting, here I am, back where I started.
Onca koşuşturmadan ve savaştan sonra başladığım yere döndüm.
Look, they're concerned about him here, and so am I, how he's handling Peyton.
Onun için endişeleniyorlar. Ben de. Yaşananlarla başa çıkamayışından dolayı.
I am certain that as I stand here today, our justice system stands out as a beacon of clarity... Stands out as a beacon of clarity, of equality and, above all, of integrity.
Bugün burada karşınızdayken yargı sistemimizin son derece şeffaf, eşitlikçi ve hepsinin de ötesinde adaletli olduğuna dair inancım her zamankinden daha güçlüdür.
I am here. And you shouldn't be.
Ben buradayım.
Look, my past is my past, and all that matters is where I am right now, and that is right here with you, okay?
Bak, geçmişim geçmişte kaldı ve önemli olan şu anda olduğum ver ve o da burada, senin yanında.
- And yet here I am. - Mm-hmm.
Ama yine de buradayım.
And instead of apologizing back then, I told myself that it wasn't really that bad. So here I am,
Ve o zaman özür dilemek yerine, kendime o kadar da kötü olmadığını söyledim durdum.
I know I said that I wouldn't break another promise to you, and now here I am doing just that.
Bir daha sana verdiğim sözden dönmem diyordum ama şu anda bunu yapıyorum.
And I came here to- - Anyway, here I am with it.
Buraya... Neyse, eşyalarımlayım.
Pastor Jeff asked me to come by, so I got off work and... here I am.
Pastor Jeff, gelmek istedi bu yüzden iş indi işte buradayım.
After I am dead and Lorenzo lowers his guard, the traitor will still be here.
Ben öldükten ve Lorenzo gardını indirdikten sonra hain hala burada olacak.
And that is why I am here.
Ben de bu nedenle buradayım.
I am up to my ass in tumbleweeds and I am stuck here with you.
Burada kıçıma kadar yabani otların içindeyim ve buraya seninle tıkılıp kaldım.
Here I am showing you old balls and talking about massage,
Burada adamın yaşlı taşaklarını sana gösterip masajdan bahsediyorum.
I had one of these, and then I said, "I'm gonna have one of those," and then here I am.
Bunlardan bir tane içtim, sonra "Şunlardan bir tane içeyim" dedim ve işte buradayım.
I sent young men and women to their deaths... but here I am, still alive, and... it does tend to haunt you.
Genç erkekleri ve kadınları ölüme gönderdim fakat ben hâlâ hayattayım ve bunlar peşini bırakmıyor.
She's only here because of your strength and so am I.
Senin kuvvetin sayesinde burada, ben de öyle.
And I am not waiting around for the rest of their group to roll in here - and throw us out on our asses. - Not a chance.
Burada oturup grubun geri kalanın gelmesini ve kıçımıza tekmeyi basmasını beklemeyeceğim.
And am I crazy, or was that a riding arena I saw on the way in here?
ben kafayı mı yedim, yoksa yolda gördüğüm bir atla gezinti sahası mıydı?
Here I am with a new show, and yet I'm talking about sports.
Yeni bir şovum var ama spordan bahsediyorum.
What is important to you is I am here and I have estimate for you.
Önemli olan şey buradayım, ve ödemen gereken bir şey var.
- and you get out. - Here, ma'am. I've got some wipes.
- Bir sürü ıslak mendilim var.
I am currently standing less than 200 meters from where Chavo here cowered like a bitch in a bush, but somehow managed to get a picture of this thing's right calf and buttock before it disappeared into the bush.
Tam olarak, Chavo'nun bir kancık gibi korkudan altına işediği çalılıkların 200 metre uzağında duruyorum. Ama o şey çalılıkların içinde kaybolmadan bir şekilde sağ baldırının ve kıçının resmini çekmeyi başardı.
and here 683
and here i was 16
and here you go 26
and here we go 118
and here you are 183
and here they are 24
and here it is 109
and here they come 18
and here it comes 20
and here he comes 19
and here i was 16
and here you go 26
and here we go 118
and here you are 183
and here they are 24
and here it is 109
and here they come 18
and here it comes 20
and here he comes 19
and here's the kicker 17
and here's the thing 41
and here we are 249
and here he is 45
and here she is 38
and here's why 34
here i am 1287
here i am again 16
i am 12154
i am a nurse 16
and here's the thing 41
and here we are 249
and here he is 45
and here she is 38
and here's why 34
here i am 1287
here i am again 16
i am 12154
i am a nurse 16
i am flattered 27
i am fine 205
i am so hungry 36
i am done 94
i am a doctor 102
i am ready 157
i am so proud of you 189
i am calm 93
i am trying 78
i am very busy 19
i am fine 205
i am so hungry 36
i am done 94
i am a doctor 102
i am ready 157
i am so proud of you 189
i am calm 93
i am trying 78
i am very busy 19
i am tired 83
i am so glad 20
i am begging you 120
i am happy 170
i am hungry 77
i am so sorry 2194
i am your father 86
i am sure 177
i am starving 62
i am not your friend 19
i am so glad 20
i am begging you 120
i am happy 170
i am hungry 77
i am so sorry 2194
i am your father 86
i am sure 177
i am starving 62
i am not your friend 19