Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ B ] / Back to the car

Back to the car перевод на турецкий

1,207 параллельный перевод
Well, before we got back to the car.
Şey, arabaya binmeden önce.
Ok, let's just go back to the car, ok?
Arabaya geri dönelim tamam mı?
Linda, I want you to just go back to the car and wait for me, alright?
Linda arabaya dönüp beni beklemeni istiyorum, tamam mı?
I'm goin'back to the car.
Ben arabaya dönüyorum.
Back to the car, now!
Arabaya dön! Çabuk!
Back to the car!
Dediğimi yap!
We should go through those doors and right back to the car.
- Kapıdan geçin, sağda Bence şu kapıdan geçip doğru arabaya gitmeliyiz
So the next few minutes are a blur as I zigzagged my way back to the car, being pelted with driftwood and Bibles.
çünkü üstüme kıyıdaki odunlar ve İnciller yağarken zikzaklar çizerek arabaya girdim.
Maybe we should get back to the car.
Hadi arabaya binelim.
Because if you're not sure, we could just go back to the car.
Çünkü emin degilsen, hemen arabaya geri dönmeliyiz.
I could tell her to go fuck off, though I wouldn't make it back to the car.
Avucunu yalamasını söyleyebilirdim. Tek adım atmadan gebertirlerdi.
And he picked me up and carried me miles back to the car.
Babam beni kucağına alıp arabaya kadar kilometrelerce taşımıştı.
No, it'll take us an hour just to walk back to the car.
Hayır. Arabaya dönmemiz bile bir saat sürer.
- l'd be perfectly happy if... - Hey! -... we went right back to the car.
Arabaya dönersek gayet mutlu olabilirim.
Look, as she's leading me back to the car.
- Şuna bakın.
Okay. Let's walk back to the car nice and easy like we haven't found a thing.
Hadi arabaya geri dönelim ve hiçbir şey bulmamış gibi davranalım.
The registration in the other woman's car, well, it goes back to you, Mr Meyer.
Diğer kadının aracındaki kayıt bilgilerini size yolladım Bay Meyer,
Me and the car go back to Grams'house and we pick you up in the morning.
Ben ve araba, anneannemin evine dönelim. Sabah gelir seni alırız.
I'm taking Joey to the library, giving Grams her car back and I will see you later.
Anneanneme arabasını geri vereceğim, sonra da seninle görüşürüz.
I just drove two hours in the rain and the traffic, and my back is all sore, and the only thing I had to eat was Cheerios on the seat of the car.
İki saat yağmurda araba kullandım. Trafik de yoğundu. Sırtım ağrıyor ve tek yiyebildiğim araba koltuğunda cips oldu.
Well, then, could you explain to me the ominous group of men standing back there in the shadows by my car?
O zaman şuradaki siyahlar giymiş bir grup acayip adamın arabamın orada ne yaptığını bana açıklar mısın?
Reese, can't we just go back to the car?
- Reese arabaya geri dönemezmiyiz?
I was driving my car down the Massachusetts Turnpike, and before you know it, I'm in the room and they're doing... something to me, and then I'm back in my car and 2 days have gone by, and I'm in West Virginia.
Massachusetts'de otoyolda arabamı sürüyordum... Ve daha anlayamadan, bir odada bana birşeyler yapıyorlardı.. Ve sonra tekrar arabamdaydım, 2 gün geçmişti ve Batı Virginia'daydım.
So, look, all I need is a couple hundred bucks to fix her car so I can get back and forth to the hospital.
Sadece birkaç yüz dolara ihtiyacım var ki arabayı tamir ettirip, hastaneye gidip gelebileyim.
I'm going to arrange a lovely car to come and pick you up... and take you back to London after the party, okay?
Partiden sonra seni alıp Londra'ya getirmesi için... nefis bir araba ayarlayacağım, tamam mı?
- I gotta give the car back to my sister.
- Arabayı kız kardeşime geri vermem lazım.
And Julio must give the car back to his sister.
Julio'da arabayı kız kardeşine verecek.
I take her back and forth to work, I fix the car when it needs fixing I give her money for the phone bill and groceries.
Onu her gün iŞe götürüp getiriyorum. Gerektiğinde arabayı tamir ediyorum. TeIefon faturası ve aIıŞveriŞ için ona para veriyorum.
... in an empty freight car, which was then traced back here to the local Lawrence Railyard.
İşte Lawrence Tren Yolu.
When you want to chauffeur the kids round all day, you can take the mini van and I'll take my car back.
Çocuklara, nerdeyse bütün gün boyunca özel şoförlük yapmak istediğinde, mini vanı alabilirsin. Ve ben de arabamı geri alırım.
Take the car around the back to unload it.
Boşaltılması için arabayı arkaya götür.
I was taken back to the police station in Havertown, Pennsylvania... and locked in a cell for about three hours while my car was searched.
Havertown, Pensilvanya'daki polis merkezine götürüldüm ve arabam arandıktan sonra 3 saat boyunca bir hücrede tutuldum.
We're gonna wait here for them to come back for the car.
Burada kalıp arabaya dönmelerini bekleyeceğiz.
You know, first you want to just stop off... and have a drink there, and then get back in the car... and then drive to the restaurant.
Önce orada durup bir şeyler içmek istiyorsun, sonra tekrar arabaya dönüp restorana gideceğiz.
Why park the car, go into this hotel... have the drink, then come back out... get in the car again, drive to the restaurant.
Arabayı park et, otele git içkini iç, sonra dışarı çık tekrar arabaya bin, restorana git.
We drove all night, all day, all the way to the Virginia state line got out of our car, looked around, turned back and drove home.
Bütün gece gittik ve Virginia eyalet sınırına vardık. Arabadan indik, etrafa baktık ve geri döndük.
I do not want to get in the car and drive back yet.
Kesinlikle arabaya binip eve dönesim yok.
I was so drunk I can't remember a single thing from getting into the car to waking up when I got back. Happy now?
O kadar sarhoş olmuşum ki, arabaya bindiğim andan itibaren, uyanana kadar olan hiçbir şey hatırlamıyorum.
And Melissa watched you take the boots from the back of Sally's car and set off across the fields, back to the tennis club wearing them, carrying your own shoes.
Melissa, sizin Sally'nin arabasının bagajından çizmeleri çıkartmanızı onları giyerek, elinizde kendi ayakkabılarınızla tenis kulübüne geri dönmenizi izledi.
I saw the car, the doctor getting out apparently unhurt, so I went back to bed.
Arabayı gördüm doktor sağ salim arabadan çıktı, ben de yatağa geri döndüm.
Were we supposed to throw Dad in the back of Claire's car?
Babamı Claire'in arabasına mı koysaydık?
See, when I purchase something at a wineshop and then I get back in my car, drive one city block to the hardware store, only to find that I'm right back behind that steering wheel, scratching my ass, I'm being robbed... denied convenience.
Şarap mağazasından bir şey alıyorum sonra arabama dönüyorum, bir blok ötedeki nalbura gidiyorum, sadece direksiyonun başına geçtiğimde, kıçımın altına koyacak bir şey almak için, soyuluyorum - - konfor isteğim reddedildi.
I'd just like to get the car back.
Arabamı geri almak istiyorum.
- Get back in the car! - l just want to see his face! Jennifer, for goodness'sake, I'm shutting the sun - -
Arabaya bin.
Hand over the money get back in the car, and drive to a pay phone.
Parayı verin. Arabaya binin ve bir telefon kulübesine gidin.
Bring you back to the days when you were drinking murky canal water and dining on rusty car parts?
- Bulanık kanal suyundan içip paslı araba parçaları üzerinde yediğin zamanları mı hatırlattı?
We found enough fake Rytex in the back of Paula's car to stock about two dozen pharmacies.
Paula'nın bagajında iki düzine eczaneyi dolduracak kadar sahte Rytex bulduk.
But I wrote down a partial license plate number to check against his car back at the precinct.
Ama arabayı kontrol etmek için plâkasının bir kısmını yazmıştım.
He's the one vacuuming out his car in the back, just about to go on shift.
Arkada arabasını temizliyor. Birazdan mesaiye gidecek.
I was this close to getting back in the car.
Araba intikam olayına bu kadar yaklaştım
Well, that talk got your car shot up and the Nation of Islam camped out in my back yard trying to make me the devil.
O gevezelik yüzünden araban tarandı, İslam Milleti arka bahçemde kamp kurup beni şeytan yapmaya kalkıyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]