Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ B ] / Been looking for you

Been looking for you перевод на турецкий

3,219 параллельный перевод
Hey, Frank, we've been looking for you.
Hey, Frank, seni arıyorduk.
I have been looking for you everywhere.
Her yerde seni arıyordum.
Oh, Serena, I've been looking for you everywhere.
Serena, her yerde seni arıyordum.
Everyone's been looking for you.
Herkes seni arıyordu.
We've been looking for you for a long time, Gunnar Halflidarson.
Uzun zamandır peşindeydik, Gunnar Halflidarson.
We've been looking for you.
Seni arıyorduk.
I've been looking for you.
Ben de seni arıyordum.
I've been looking for you all day.
Bütün gün seni aradım.
I've been looking for you.
Seni arıyordum.
Been looking for you everywhere.
Her yerde seni arıyordum.
We've been looking for you.
SİZİ ARIYORUDUK.
I've been looking for you for hours.
Saatlerdir seni arıyorum.
I've been looking for you.
Seni bekliyordum.
Ben, I've been looking for you.
Ben, seni arıyordum.
I've been looking for you.
Seni arıyordum, neredeydin lan sen?
I've been looking for you, Mr. French.
Ben de sizi arıyordum Bay French.
I know it's little consolation, but I just want you to know that ever since you left, ever since you crossed the barriers of time and space, in every waking moment, I've been looking for you.
Biraz teselli gibi olacak ama bilmeni istiyorum ki, gittiğin günden beri zamanın ve uzayın engellerine karşı koyduğun günden beri her anım seni aramakla geçti.
I've been looking for you everywhere.
Her yerde seni arıyordum. Önemli bir şey var.
I've been looking for you everywhere.
Her yerde seni aradım.
Basayev's been looking for you as hard as we have.
Basayev de seni arıyor.
And I know that for a fact, because the whole time she's been in this hospital, the whole time... She's been looking for you.
Bunu biliyorum, çünkü hastaneye geldiğinden beri, seni arıyor.
- Hey, Sarah. - Uh, hi. - I've been looking for you.
Güzel.
Well, not to sound weird, but I've been here for a little bit, and I've noticed you checking your watch, and looking around.
Tuhaf gelebilir ama bi süredir burdayım süreki saatine bakıyorsun..
I've been looking all over for you.
Resepsiyon görevlisi odanda olmadığını söyledi.
I guess you finally found the punishment that you've been looking for.
Sanırım sonunda aradığın cezanı buldun.
I've been looking all over for you.
heryerde seni ariyordum.
Hey, Chloe, I've been looking for you.
Hey, Chloe, ben de seni arıyordum.
I've been looking over you for a thousand years of joy and heartbreak.
Neşeli anlarında, hüzünlü anlarında 1000 yılı aşkın süredir seni gözlüyorum.
Been looking everywhere for you.
Biz de sizi arıyorduk.
I've been looking all over for you.
Her tarafta seni aradım.
This might be the taste you've been looking for.
Bu senin aradığın lezzet olabilir.
There you are, I've been looking all over for you.
Buradaymışsınız, sizi arıyordum.
You've been looking forward to this for months.
Aylardır bunu bekliyordun.
I... I've been trying to find Daisy a birthday present, and the pressure to make the right purchase is, is, is nothing like looking for a house when you're pregnant, I know that.
Bir keresinde Daisy'ye hediye arıyordum ve doğru hediyeyi seçme baskısı tabii ki hamileyken ev aramaya hiç mi hiç benzemiyor, biliyorum.
This is the audition you have been looking for!
Aradığınız seçmeler burada!
I'm saying, if you happened to be wrong, then we'd be wasting our time interviewing recently fired cops, when we should be looking for a guy who's been at this for more than a decade.
- Yanılıyor olabileceğini söylüyorum. O zaman on yıldan uzun bir süredir bu işi yapan bir adamı aramamız gerekirken son zamanlarda kovulan polislerle görüşerek zaman kaybetmiş olacağız.
I'VE JUST BEEN LOOKING AFTER IT FOR YOU.
Senin için bakıyordum.
- I THINK YOU'VE BEEN LOOKING FOR THESE TWO.
Sanırım bu iki adamı arıyordunuz.
I don't want to spoil the surprise, but I can tell you that it's two guys you've been looking for for a while.
Sürprizi bozmak istemem ama bir süredir aradığımız iki elemanla ilgili olduğunu söyleyebilirim.
I've been looking everywhere for you.
Her yerde seni arıyordum.
I think he might be the thief you've been looking for.
Aradığın hırsız o olabilir.
Tess... You know, you've been saying for months that Emmet is not dead, and everybody has been looking at you like you're mad...
Tess, Emmet'in ölmediğini bana aylardır söylüyorsun.
God, I've been looking forward to moving in with you for months but...
Tanrım, aylardır senin yanına taşınmak için can atıyordum ama...
All right, anyway... do you think that that painting could've been the Nazi treasure that Frank's looking for?
Sence o tablo, Frank'in aradığı Nazi hazinesi olabilir mi?
I've been looking all over for you.
Her yerde sizi aradım.
- We've been looking all over for you.
- Her yerde seni aradık.
So this is what you've been looking for, hmm?
Yani, aradığın şey bu muydu?
But you, you are the man I have been looking for.
Ama sen, sen tam da aradığım gibi bir erkeksin.
Have you been looking for it this whole time?
O zamandan beri bunu mu arıyordun?
You're my family, you've always been there for me, and by looking at you this evening,
Siz benim ailemsiniz, her zaman yanımda oldunuz. Bu akşam size baktığımda ikinizin iyi idare ettiğini görebiliyorum.
Is that why you haven't been looking for her'?
Bu yüzden mi onu aramıyordun?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]