Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ F ] / For your son

For your son перевод на турецкий

3,402 параллельный перевод
- Late for your son's birthday.
- Oğlunun doğum gününe geç kaldın.
Come on, man, if we hurry, we can make it back for your son's birthday in time for cake.
Hadi, adamım, acele edersek oğlunun doğum gününe pasta kesilirken yetişiriz.
I will judge what I can do for your son and, in due course, what rewards your son can offer me.
Oğlunuz için yapabileceklerimi düşüneceğim ve karşılığında oğlunuzun bana vereceği hediyeleri de tabii.
I have a message for your son.
- Oğlun için bir haberim var.
I'll pray for your son.
Oğlun için dua edeceğim.
So you came down here looking for your son, and that's when you ran into the woman and called 911.
Yani buraya oğlunuzu bulmaya geldiniz ve kadınla da bu esnada karşılaşıp 911'i aradınız.
Trust me when I say that there's a place in this world for your son.
Bu dünyada oğlunuza da yer var, bana güvenin.
It's a concern I'm sure you share for your son Carl, a child proudly named after the man whose legacy you're willing to go to jail to uphold.
Eminim, anısı uğruna hapse girmeyi göze aldığın babanın ardından gururla adını verdiğin oğlun Carl için de aynı endişeyi paylaşıyorsundur.
But for the record, I think that what you're willing to do for your son is extraordinary.
Bilgin olsun oğlun için gösterdiğin bu çaba çok ileri.
For your son's sake.
- Oğlun için.
You always need money for your son, don't you?
Oğlun için para gerekiyordu değil mi?
I know there's still hope for your son.
Oğlun için halen bir umut olduğunu biliyorum.
) This may be trivial, but how do you understand Anne's refusal to be fitted for your son's coronation?
Önemsiz olabilir ama Anne'in oğlunuzun taç töreni için kıyafet seçmeyi reddetmesi hakkında ne düşünüyorsunuz?
And the Department of Justice is offering you security for your son and yourself?
Adalet Bakanlığı siz ve oğlunuz için güvenlik öneriyor mu?
If you have any regrets, son, let them be for your brother Sidney.
Eğer pişmansan oğlum, bunu kardeşin Sidney için göster.
Your son, Lucas, for one. He might care.
İlk olarak oğlun, Lucas.
Well, if the last few weeks is your benchmark for ordinary, then we do have a lot to talk about.
Son birkaç haftada yaşananları olağan görüyorsan konuşacak çok şeyimiz var demektir.
But you only wished for the chance to raise your son.
Ama tek istediğin oğlunu kendin yetiştirebilmekti.
'I'm sorry for your losses and hope to comfort you with'the knowledge that your son is safe and grows up strong.
Kayıpların için üzgünüm. Umarım oğlunun güvende ve güçlü olduğunu bilmek seni rahatlatır.
From my reading of the history of your son, from his writing, it seemed as though there was a transformation that happened politically for him from 9 / 11 to the invasion of Iraq.
Oğlunuzun hikayesine baktığımda yazdıklarından kendisinin politik anlamda 11 Eylül saldırılarından Irak işgaline kadar bir değişim geçirdiğini görüyorum.
And what do I get for my troubles? Your son.
- Peki bu zahmetlerimin karşılığı ne olacak?
Thank you all for your contributions these last few days.
Şu son günlerde yardım eden herkese teşekkürler.
Your son took up arms for the Republic.
Senin oğlun Cumhuriyet için savaşıyordu.
Thanks for your service, son.
Hizmetlerin için teşekkürler evlat.
Your last cup got cold waiting for you.
Son fincanınız sizi beklerken soğudu.
From the depths of my heart I thank you for your compassion and the silent remembrance you gave to my son Jan Palach.
Merhametiniz ve oğluma bahşettiğiniz sessiz anma töreni için sizlere bütün kalbimle teşekkür ediyorum.
Being pissed off at me for not being with your son is one thing, but this is...
Oğluyla olmamam, kızmasına neden olan şey... -... ama bu...
This is about payback for me hurting your son.
Oğlunun kalbini kırdığım için benden aldığın intikam.
Sue Ellen, I want you to take a look at this and see what's gonna send your son and J.R. to prison for a long, long time.
Sue Ellen, buna bir göz atmanı ve çok uzun zamandır oğlunu ve J.R.'ı hapse göndereceğimi görmeni istiyorum.
We've all sat here patiently listening to you and your son disparage his ex-wife, using this courtroom as a forum to paint her as a monster and him as the victim without taking any responsibility for your part in this tragedy.
Burada hepimiz sessizce oturduk, sizin ve oğlunuzun eski karısını hor görmesini bu mahkeme salonunu onu canavar, kendisini de bu trajedideki payınızın hiçbir sorumluluğunu üstlenmeyen kurban olarak göstermek için oturum olarak kullanmasını dinliyoruz.
Your mum just said you were in with her all night till 10 : 30, then you went round the corner for last orders and not with Mark.
Annen dedi ki, bütün gece 10.30'a kadar onunla birlikteymişsin sonra son işler için hemen şuracığa gitmişsin ama Mark yokmuş.
But now, with your permission, I'd love to steal your son for a few hours.
Ama şimdi, izninizle, birkaç saat için oğlunuzu çalmak isterdim.
Are you ready for your last supper?
Son akşam yemeğine hazır mısın?
No more than you've been getting your rocks off disrespecting me... sitting in that chair, lying to my face for the last couple hours!
Senin şu sandalyede oturarak taşlarını dökerek bana saygısızlık ettiğin kadar değil. Son iki saattir yüzüme bakarak yalan söylemek
For what, losing your son?
Çocuğunu kaybettim diye mi?
Debra, you shut yourself inside these walls for the last six months doing your damnedest to shut everything and everyone out.
Debra, kendini bu duvarların içine hapsetmişsin. Son altı aydır her şeyi ve herkesi uzak tutmak için elinden geleni yapıyorsun.
Son, you're choosing to be afraid, because for the first time in your life, you think you've got something to lose.
Evlat, korkmayı seçiyorsun. Çünkü hayatında ilk kez kaybetmekten korktuğun bir şey olduğunu düşünüyorsun.
Well, I am working on a final assessment, but that is for your father.
Tamam, son bir düzenleme için çalışıyorum. Ama, bu baban için.
Doing something selfless for her other son could make up for your monumental blunder.
Diğer oğlu için bencillikten uzak bir şey yapman muazzam hatanı örtebilir.
I've been dating your father for the past couple of weeks.
Son birkaç haftadır babanla çıkıyorum.
Your son is alive for one reason, Jameson.
Oğlun tek bir nedenden ötürü hayatta, Jameson.
- Thanks for your trust. But my son shouldn't become hostage to my political ambitions.
Güveniniz için sağ olun ama oğlum yeterince sorun yaşıyor zaten, onu bir de kendi politik amaçlarıma alet edecek değilim.
Here's your money, Mr. Rajpal and... please get my son out of this mess, once and for all.
İşte paranız, Bay Rajpal. Ve lütfen oğlumu bu işten, bir daha ve sonsuza dek çıkar.
Latest model - the Constellation, for your delight.
Son model - Constellation, zevkinize göre.
And keep in mind that your insurance won't reimburse you for a missed appointment, so I'm just going to ask you one more time... are you canceling?
Ayrıca şunu da belirteyim, sigortan kaçırdığın randevunun parasını ödemez. Son kez soruyorum, iptal ediyor musun?
You know what, for some reason I think she won't be your last.
Niyeyse o son olmayacakmış gibi geliyor.
And you will pray five times a day that my son forgives you for your sin. And that God will make you worthy of his hand.
Oğlumun günahlarından dolayı seni bağışlaması için günde beş kez dua edeceksin sonunda Tanrı seni, onun için değerli yapana dek.
Just the chance to make your life free from the emotional turmoil that's followed you around like a black dog for the last 70 years.
Sadece, son 70 yıldır kara bir köpek gibi peşinden hiç ayrılmayan duygusal karmaşadan hayatını kurtarıp değiştirme şansı.
This your latest project for MC?
Bu MC için yaptığınız son proje mi?
Um, Your Honor, given the last minute addition to the witness list, we ask for a recess to prepare a rebuttal.
Sayın Yargıç, son dakikada eklenen tanık listesini göz önüne alırsak,... aksini ispata hazırlanmak için bir ara talep ediyoruz.
When did you use your inhaler for the last time.
Bekle. En son nerede kullandin?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]