Do whatever you like перевод на турецкий
410 параллельный перевод
Do whatever you like with yourself.
Kendinle ne istiyorsan onu yap.
I'll do whatever you like!
Ne isterseniz yapacağım!
Please do whatever you like with me, Osode!
Lütfen bana ne istiyorsan yap, Osode!
Do whatever you like.
Ne halin varsa gör.
- Do whatever you like.
- İstediğinizi yapın.
We'll do whatever you like, O.K.? Something wild, crazy, and insane?
- Vahşi, çılgın ve delice bir şey mi?
You two can do whatever you like.
Bakın. Siz ikiniz, istediğinizi yapın.
Do whatever you like.
Ne istiyorsan onu yap.
"You can do whatever you like with these."
"Bunlarla ne istersen yapabilirsin."
Do whatever you like!
Ne isterseniz onu yapın!
Take me, and do whatever you like
Beni al! ne istersen yaparsın!
- Do whatever you like.
- Ne istersen yap.
Do whatever you like to my body
Bedenime ne istersen yapabilirsin.
You can't do whatever you like!
Her istediğini yapamazsın!
Do whatever you like.
Canın ne isterse.
Do whatever you like with me
Ne yapacaksan yap!
You can do whatever you like with me.
Benimle ne istiyorsan yapabilirsin.
You can do whatever you like.
Ne istersen yapabilirsin.
You can do whatever you like.
Ne istersen yaparsın.
After that, you can do whatever you like
Ondan sonra, Canın ne isterse yapabilirsin
Make him coffee, or do whatever you like with him!
Ona kahveyi sen yap ya da onunla her ne yapmak istiyorsan onu yap!
In heaven, you get to do Whatever you like best all the time.
Cennette istediğiniz herşeyin en iyisi var.
Do whatever you like, but does Ramon agree with this?
İstediğini yap ama Ramon da buna katılıyor mu?
"So do choose whatever you like!"
"Ne istiyorsan seçebilirsin!"
Whatever made you do a thing like that?
Böyle bir şeyi neden yaptın?
I guess I like you whatever you do.
Sanırım ne yaparsan hoşuma gidiyor.
I didn't do'whatever you like.'
"Nasıl istersen" olmadı.
Listen, man. I, too, wish I was born into money like you, and do whatever the hell I want.
Dinle, dostum senin gibi para içinde doğmayı, ve her ne istersem yapmayı dilerdim.
You can't imagine. I'd like to do whatever I liked, the whole day long.
Düşünemezsin. Ne istersem yapardım, tüm bir gün boyunca.
Whatever come over you to do a thing like that?
Neden, böyle birşey yapmaya seni ne zorladı?
Now have a good time and do whatever you feel like.
Şimdi eğlenmenize bakın, ve istediğinizi yapın.
Do whatever you want to do, I just hope you like it here.
Yapmak istediğiniz herşeyi yapabilirsin, ben burayı seviyorum.
Toby, just put your arm around me and do whatever you think of, just like you did in the test.
Toby. Evet.
And then I'll go with you wherever you like... and you can do with me whatever you want.
Seninle her yere gelirim. Ne istersen yaparım.
Do whatever you like.
İstediğini yap.
When your brother came at Easter we made a deal and he said : " Do what you like, whatever the cost.
Kardeşin Doğu'ya geldiğinde bir anlaşma yaptık ve " Ne istersen onu yap. Fiyatı ne olursa olsun
But whatever you do, do it like you mean it.
Fakat ne yaparsan yap, kendin için en iyisini yap.
You workers eat, drink and gamble - you do whatever you feel like.
Siz işçiler yer, içer ve kumar oynarsınız - ne isterseniz yaparsınız.
You do whatever you feel like, is that it?
Siz hep, aklınıza geleni yapar mısınız böyle?
Do with it whatever you like!
Ne istersen yap!
Whatever you'd like to do, Albert...
Sen ne yapmak istersen, Albert...
Milly is chained up, so you can do to her whatever you like.
Milly zincire bağlı durumda, yani ona ne istersen yapabilirsin.
You may do with it whatever you like.
Onunla ne istersen yapabilirsin.
Spare my son, Herr Officer, and do with him whatever you like.
Oğlum yetersiz, Subay Bey, onu ne yapacaksınız?
Say it like you mean it... and most people will do whatever you want.
Söylemek istediğini söyle ve çoğu insan sen ne istersen onu yapsın. İyi günler.
She calls me later to tell me that she did like your style... or whatever's left of it, and you know what you do?
Daha sonra beni arayıp, tarzından ya da geriye kalandan hoşlandığını söyledi. Peki sen ne yaptın biliyor musun?
I am now a football coach... and I want to be the best one I can possibly be... just like I want you to be the best at whatever you decide to do.
Şu anda bir futbol koçuyum ve yapabileceğimin en iyisini yapmak istiyorum.
I told you many times. When you come home from school, first, do your homework then put your books in the backpack, and after you can do whatever you feel like.
Size çok kez okuldan eve geldiğinizde önce, ödevinizi yapıp sonra defterlerinizi çantanıza koymanızı söyledim, ondan sonra ne isterseniz yaparsınız.
But I'll support whatever you'd like to do.
Ama yapmak isteyeceğin her şeyi destekleyeceğim.
And you're way over at your mother's house... which gives her the opportunity to go do whatever she'd like to do.
Senin de çok uzakta annende olduğunu. Bu da ona gidip, istediği şeyi yapma fırsatını vermiş oldu.
You do whatever Frank wants like what?
Frank ne isterse ne yapacaksın yani?
do whatever it takes 49
do whatever you want 222
do whatever you have to do 43
do whatever you have to 19
do whatever you need to do 16
do whatever 23
whatever you like 108
you like it rough 18
you like that one 27
you like it here 38
do whatever you want 222
do whatever you have to do 43
do whatever you have to 19
do whatever you need to do 16
do whatever 23
whatever you like 108
you like it rough 18
you like that one 27
you like it here 38
you like me 141
you like baseball 16
you like it 795
you liked it 124
you like this 96
you like them 63
you like music 30
you like him 175
you like what you see 23
you like' em 17
you like baseball 16
you like it 795
you liked it 124
you like this 96
you like them 63
you like music 30
you like him 175
you like what you see 23
you like' em 17
you liked that 20
you like 225
you like that 642
you like her 166
you liked her 18
you like those 17
you liked him 30
do what you like 59
do what you want 223
do what you're told 18
you like 225
you like that 642
you like her 166
you liked her 18
you like those 17
you liked him 30
do what you like 59
do what you want 223
do what you're told 18