Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ F ] / First day back

First day back перевод на турецкий

369 параллельный перевод
It's mighty nice of you, Lucy. You and Eugene to have me over to your new house my first day back.
Sen ve Eugene dönüşümün ertesi günü beni yeni evinize davet ettiniz.
First day back and I get stuck on relief.
Döndüğümün ilk günü boşaltma yapmak için tutuluyorum.
On account it's your first day back, I I just didn't want you should worry.
Dönüşünün ilk günü olması hasebiyle, seni endişelendirmek istemedim.
On my first day back?
İlk günümde de mi?
Becky, I don't wanna start laying the law down on your first day back home, but I'll have no more such talk.
Becky, geldiğin ilk gün sana yalan söylemeye başlamayacağım bu konuda söyleyecek bir şey yok.
On the first day back after our honeymoon?
- Balayımızdan sonraki ilk gün mü?
First day back, and everyone wants me to hold their hands
Döneli ilk günüm ve herkes benden bir şeyler istiyorlar.
I'm sorry to bother you the first day back.
Rahatsız etmek istemezdim. İşe bugün geri döndüğünüzü biliyorum.
First day back, starting with that sexist stuff again?
Döner dönmez cinsiyet ayırımına başladın mı?
This is Marty's first day back on the set.
Marty'nin döndükten sonra setteki ilk günü.
Don't expect to be playing in a game the first day back.
Geri dönüşünün ilk gününde maç yapmayı bekleme.
- Tough first day back, huh?
- Zor bir ilk gündü, değil mi?
- The first day back.
- İlk gün.
First day back.
İlk gününüz.
- Good first day back? - Completely fabulous.
- İlk günün güzel miydi?
It's my first day back.
Bu benim dönüşümün ilk günü.
Zachary, how was the first day back?
Zachary, ilk günün nasıldı?
My first day back, he stood before us and imparted some earnest and touching words which were meant to usher us into what he called one of the best years of our lives.
İlk günümde, önümüzde durdu bize hayatlarımızın en güzel yıllarından biri olduğunu hatırlatmak amacıyla dokunaklı ve samimi sözler sarfetti...
So, Carter, how was your first day back?
İlk günün nasıldı Carter?
I know. It's your first day back.
İlk günün olduğunu biliyorum.
First day back must be tough.
İşe döndüğün ilk gün zor gelmiş olmalı.
- It's your first day back.
- Bu senin ilk günün.
The first day back can be rough.
İlk dönüş günün zorlayıcı gelebilir.
I just thought I'd stop by to invite you both to be my guests for dinner tonight, help me celebrate my first day back on the job.
Bu akşam yemekte misafirim olmanızı istiyorum. İşe dönüşümün ilk gününü kutlamama yardım edin.
Disorderly youths, that's all? I was hoping your first day back we'd have a homicide.
İşe döndüğün gün cinayet umuyordum.
How was your first day back?
İşteki ilk günün nasıl geçti?
Oh, not too much. I just wanted to, uh, wish you luck on your first day back at work.
İşe dönüşünün ilk gününde bol şans dilemek istedim.
It's your first day back in uniform.
Üniformayı tekrar giyeli bir gün oldu.
So, how was your first day back on the job?
Ee, işe geri döndüğün ilk gün, nasıldı?
When you look back on this later, today will have been the first day.
İlerde geçmişe bakınca bugünü ilk günümüz olarak hatırlayacaksın.
And every day, right back to the first time you both met.
Ve her gün, tanıştığınız ilk günden biliyorum.
I can't keep holding back how I feel about you, Lucy... how I've felt ever since the first day we met.
Senin hakkındaki hislerimi artık saklamayacağım, Lucy... İlk karşılaştığımız günden beri neler hissettiğimi.
This is our first day here, and already... - I realize that this is what I always wanted to come back to.
Bu daha buradaki ilk günümüz ve ben şimdiden başından beri geri dönmek istediğimin bu olduğunun farkına vardım bile.
At the end of the first day, he sent two men back to the company so they could show the lieutenant the trail.
İlk günün sonunda, iki adamını garnizona yolladı. Teğmene izlenecek yolu göstereceklerdi.
First laid eyes on my wife in a ballpark. Probably looked like you back then, I... I used to shave my face every day.
Karımı ilk kez sahaya getirdiğim zamanlarda sanırım senin gibi görünüyordum, sonrasında ben her gün yüzümü traş ederdim.
I've suspected it, since the first day I came back to the country, there's a trap waiting for me.
Buraya geri döndüğüm, ilk günden beri Beni bekleyen bir tuzak olduğundan Şüphelenmiştim.
I saw her the first day that they brought her back... She had had all this electric shock therapy, and her hair looked gray.
Onu..... eve getirdikleri ilk gün gördüğümde..... elektro şok tedavisi..... yüzünden sanırım, saçları beyazlamıştı.
We'll camp out under the stars, we'll come back we'll be the first couple of the new day.
Yıldızların altında kamp kuralım yeni günün ilk ışıklarında geri geliriz.
the first day I uh showed up and met Peter Gallagher for the first time and we did the scene where I come back to my house an my moms left so my first day was some very crucial scenes with Peter Gallagher
Orange County'de böyle dövüşülür! İlk gün sete geldim. Peter Gallagher ile tanıştım.
Now let's go back to that first day that you arrived in town.
Şimdi, kasabaya vardığın ilk günden başlayalım.
All right, let's go back to the day Margaret and Roman first met.
Pekala, Margaret ve Roman'ın ilk tanıştıkları güne dönelim.
The next day, Mace, Kit and his men rode back into town, which at first glance appeared deserted.
Ertesi gün, Mace, Kit ve adamları, kasabaya indi. İlk bakışta ıssız göründü.
And on this special morning the first day of retooling that's gonna bring our jobs back we're gonna ask Richie to accept a gold-plated socket wrench set for his dad.
Ve bu özel sabahta yeniden yapılandırmanın ilk günü bize işlerimizi geri kazandırıyor bu altın kaplama seti babası adına kabul etmesi için Richie ye soralım.
Now, when I snap my fingers you will imagine you were back at your first day in the second grade.
Şimdi, parmaklarımı şıklattığımda kendini ikinci sınıfa gittiğin ilk günde hayal edeceksin.
Neddy, I know this has been a terrible day... but, by golly, first thing tomorrow... we're going to open up the Leftorium... and before you know it, we'll be back on our feet.
Neddy, bugünün berbat bir gün olduğunu biliyorum.... ama Tanrı'nın adına, yarın ilk iş Leftorium'u açacağız. ve sen anlamadan tekrar kalkınacağız.
The day I found out Allie was pregnant, you were the first person I called, but when I got your machine, somehow, all I came up with was, "Hey, call me back."
Allie'nin hamile olduğunu öğrendiğim gün aradığım ilk kişi sendin. Ama telesekreter çıktığında her nedense ağzımdan sadece "Selam, beni ara" çıkıverdi.
First day back in Em City.
Em City'e dönüşümün ilk gününde, ilk mesaime başlamak üzereyim.
If I cover more distance on the first day, I can be back within two days.
Eğer birinci gün fazla yol katedebilirsem, iki gün içinde eve geri dönebilirim.
Back in Utah for practice the following day, the defeat was already forgotten, for here was another secret to the spell Michael had held... over the rest of the league... ever since his first championship.
Bir sonraki gün tekrar Utah'da antrenman yaparken, mağlubiyet şimdiden unutulmuştu, çünkü Michael'in ilk şampiyonluğundan beri ve ligin... geri kalanı boyunca sahip olduğu... sihrin bir sırrı da buydu.
[Hanks] Had the Japanese mounted a coordinated counterattack on that first day, they might have driven the marines back into the sea.
Japonlar koordineli bir karşı saldırı yapmış olsaydı, deniz piyadelerini tekrar denize püskürtebilirlerdi.
You know, Robert, that was your first day back.
Bu işe dönüşünün ilk günüydü Robert.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]