Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ H ] / Have dinner

Have dinner перевод на турецкий

6,428 параллельный перевод
Do you wanna come with me to Raleigh and have dinner with my kids?
Benimle birlikte Raleigh'ye gelip çocuklarımla akşam yemeğine katılmak ister misin?
You are so lucky that I have dinner plans.
Çok şanslısın ki akşam yemeği planlarım var.
All I did was ask him if he wanted to have dinner.
Tek istediğim yemeğe gitmekti.
Yeah, well, they're only just now deciding to have dinner.
Evet, akşam yemeğini yemeyi düşünüyorlardı.
Have dinner?
Akşam yemeğini mi?
Yeah. We have dinner once a year and talk about it.
Yılda bir kere bütün aile beraber yemek yer ve bundan konuşuruz.
- Do you want to have dinner?
- Yemek yemek ister misin?
I thought we could have dinner.
Bir yemek yeriz diye düşündüm.
Go out, have dinner talk stuff... eat.
Dışarı çıkıp akşam yemeği yerdik bir şeylerden konuşup sonra yine yerdik.
We had plans to have dinner tonight.
Beraber akşam yemeği yemek için sözleşmiştik.
And he's got a ton of fish so I thought maybe we could all have dinner tonight.
Bir sürü de balığı olunca bu akşam, yemeği hep birlikte yeriz dedim.
We have dinner with your sister and the son of a bitch.
Ablan ve o orospu çocuğu yemeğe gelecek.
Kim, they're going to have dinner at the wedding, you know?
Kim, düğünde yemek olacağının farkında mısın?
So, you wanna have dinner?
Yemek yemek ister misin?
To that end, would you... want to have dinner with me?
Bu yüzden acaba... Benimle bir akşam yemeği yer miydin?
- Let's have dinner.
- Hadi yemeğe gidelim.
When I get back to Dallas, will you have dinner with me? "
Dallas'a geri döndüğümde birlikte akşam yemeği yer miyiz?
When I'm done here tonight, have dinner with me, please... the penthouse.
Burada işim bittikten sonra dairemde akşam yemeği yiyelim, lütfen.
You're gonna have dinner with him?
Onunla yemek mi yiyeceksin?
You don't actually wanna have dinner with her, do you?
Aslında onunla yemek yemek istemiyorsun, değil mi?
We'd go to that aquarium in Killingworth, and then we'd have dinner at the bed and breakfast.
Killingworth'daki akvaryuma giderdik sonra bir pansiyonda akşam yemeği yerdik.
We must have dinner soon.
- Teşekkür ederim Henri. Bir akşam yemeği yiyelim.
And I'll have dinner ready.
Yemeği de hazırlayacağım.
Yeah, you're all set, you have just the three interviews, and then announce the presentation of the award and the official dinner.
Evet ayarlandı. Bugün üç röportajın, ödül sunumun ve resmi yemek törenin var.
You have won yourself a dinner!
Kaptın akşam yemeğini!
You can have the dinner at mine.
Yemeği bende yiyebilirsiniz.
- Come on, have dinner with me tonight.
Bu akşam benimle yemek ye.
We better get you dressed... because you have reservations for two tonight, - for dinner at Oranjee.
Seni güzelce bir giydirmek lâzım çünkü Oranjee'de iki kişilik bir akşam yemeği randevunuz varmış.
For tonight's dinner I have prepared a French cuisine, as well as the cuisine consisting of sweets only which you had requested this morning.
Bugünkü akşam yemeğine Fransız mutfağından yemekler hazırladım. Ayrıca bu sabah yemek istediğiniz tatlılardan da hazırladım.
Most people have a few drinks and they wait till they have enough liquid courage to make a move, typically after dinner.
Çoğu insan harekete geçmeden önce birkaç içki içer ve yemek sonrasını bekler.
Ethan, why don't you clean yourself up and we'll all have a little dinner.
Ethan, elini yüzünü yıka da bir şeyler yiyelim.
But we should have you two over for dinner, really soon.
Fakat yakın zamanda sizi yemeğe almalıyız. Ne dersin?
Seriously? I have just told you that the Western World is run from this house and you want to talk about dinner?
Az önce sana Batı Dünyasının bu evden yönetildiğini söyledim...
Well, then just say it and go, because I have a dinner to go to with my fiancé.
O zaman söyle ve git, çünkü nişanlımla gidilecek bir akşam yemeğim var.
Do we have you for dinner tonight?
Bu akşam yemekte bizimle misiniz?
Could have some cozy dinner parties in here.
Burada hoş akşam yemekleri partisi verebiliriz.
" I have made a dinner.
" Akşam yemeği yaptım.
Have you need then of, say... a dinner reservation, perhaps?
Have you need then of, say... Belki akşam yemeği için..
No, no, no. You're gonna stay.. And you're gonna have some dinner with us.
Hayır, kalacaksın ve birlikte yemek yiyeceğiz.
Uh-oh, I promised your mom I'd have you home for dinner, so, whatever she's making, you're hungry.
Annene seni yemeğe eve bırakacağıma söz vermiştim. Bu yüzden ne pişirmiş olursa olsun açsın tamam mı?
Have yöu planned for a candle light Dinner?
Mum ışığında akşam yemeği yemeyi mi planlıyordun?
I'm gonna have a beer before dinner.
Yemekten önce bir bira alacağım.
Mr. Gray. Do you have plans for dinner?
Bay Gray akşam yemeği için planınız var mı?
Like when you have a dinner for four, maybe you could have just, like, a really perfect dinner party for four people to really enjoy properly.
Yani 4 kişik yemeğin olduğu zaman.. .. belki de düzgünce eğlenen 4 kişi.. .. için yemek partisi verebilirsin.
We want to have you and the boys over for dinner, okay?
Seni ve çocukları bir akşam yemeğe almak istiyoruz, olur mu?
Certainly, I just... could you hold off on your recommendation a few days so that you can at least have the dinner you thought you were having?
Elbette, ancak önerilerinizi birkaç gün askıya alabilir misiniz? Böylece siz de umduğunuz kişiyle görüşmüş olursunuz?
I have my own dinner to make.
Ben de yemek yapacağım daha.
We ran into each other at a coffee shop the other day, and I thought we should have them over for dinner.
Geçen gün kahve dükkanında birbirimize rastladık ve onları yemeğe davet etmeliyiz diye düşündüm.
I have tried to discuss bionicles at this dinner table for years and it was forbidden.
Ben yıllarca biyonik-adamları bu masada size anlatmaya çalıştım ve yasakladınız.
You'd think he'd have bought me dinner first.
İlk olarak bana akşam yemeği ısmarladığını düşünmüşsündür.
I have to go home now, for dinner.
Eve yemeğe gitmem gerek.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]