Love hurts перевод на турецкий
167 параллельный перевод
God, love hurts.
Tanrım, aşk acıtır.
They say'love hurts'but it's different with me.
'Aşk acıtır'derler ama bende bu biraz farklıdır.
- Well, love hurts.
- Sevgi acıtır.
Hey, love hurts.
- Hey, aşk acıtır.
You're feeling angry because you started to care about old Aaron, but love hurts, Marty. What can I say?
Sinirlendin çünkü Aaron için endişeleniyorsun, ama aşk acıtır, Marty.
Love hurts...
Aşk acı verir...
Love hurts.
Aşk yaralar.
Love hurts.
Aşk acısı.
Love hurts, baby.
Aşk can yakar, bebeğim.
- Hey, love hurts, Roz.
- Aşk acı verir Roz.
Yeah, well, love hurts.
- Aşk insanın canını yakar.
"Lonely Women No Men", "Love Hurts. You Don't Have To",
"Erkeksiz Yalnız Kadınlar" "Aşk Acı Verir, Siz Çewkmeyin" "İyiyim, Şimdilik ve..."
Love hurts!
İşte geliyor!
Sometimes love hurts.
Aşk bazen acıtır.
Love hurts. bitch.
Aşk acı verir, kaltak.
- Love hurts, haven't you heard?
Aşk acı verir.
Love hurts, huh?
Aşk acıtır.
- Love hurts.
- Aşk acıtır.
I love touching you... but what hurts is that I can't keep what I've found, can I?
Sana dokunmayı çok seviyorum ama işin acı yanı, bulduğum şeyi elimde tutamam, değil mi?
And sorrowful because we love our flesh and it hurts us to leave it.
ve üzüntü vericidir çünkü bedenimizi severiz bu yüzden ondan ayrılmak bizi yaralar.
But it's no fun to be in love. It hurts.
Ama bu sevgi yeterli olmuyor ve acı veriyor.
I may not look the part, jesse, but i made love, walked uphill, swam in the ocean... when i think of the wonderful things there are to see and to do, it hurts me -
Orada ne var? 10 yıldır kimseyle konuşmadı. Kocası öldüğünden beri.
He always hurts me, when he makes love.
Seviştiği zaman her zaman canımı yakıyor.
Love me a lot... Slower, it hurts!
Tutkuyla seviş!
And I love Franz so much that it hurts.
Franz'ı o kadar çok seviyorum ki içim acıyor.
You're in love and it hurts sometimes.
Aşıksın ve acı çekiyorsun.
With all due respect, Godfather, I love her so much it hurts.
Saygısızlık etmek istemem ama, Baba, onu çok seviyorum.
I'd love to, but my head hurts so much.
Çok isterdim, ama başım çok ağrıyor.
She doesn't love me anymore, and my poor heart hurts so bad.
Artık beni sevmiyor ve zavallı kalbim çok acıyor.
I'm talking about love your neighbour till it hurts!
Komşunuzu sevmekten bahsedeceğim ta ki canınızı sıkana kadar.
It hurts me to say it. For I love literature, as I love life. But the art of poetry is dead in England.
Bunu söylemek bana acı veriyor yaşamayı sevdiğim kadar edebiyatı da seviyorum fakat İngiltere'de şiir sanatı öldü.
Why love if losing hurts so much?
Kaybetmek bu kadar acı veriyorsa, neden aşık oluruz?
- It always hurts to love.
- Aşk daima acı verir.
We've lost someone we love and it hurts.
Sevdiğimiz birini kaybettik ve bu bize acı veriyor.
I love you so much it hurts.
Seni öyle seviyorum ki canım acıyor.
I'm sorry, it's just I feel so guilty about my dad, but I feel like if I help him it hurts you, and I don't want to hurt you, I love you.
Üzgünüm, sadece kendimi babam konusunda biraz suçlu hissediyorum. Ama sanki ona yardım edersem seni inciteceğimi düşünüyorum ve seni kırmak istemiyorum, seni seviyorum.
I'd love to, but I'm kind of tired... and my wrist hurts, and I think I'm coming down with the flu.
Çok isterdim, ama yoruldum... ve bileğim ağrıyor, ve sanırım grip olacağım.
You know, to truly love some silly little piece of music or some band so much that it hurts.
Yani saçma sapan bir şarkıyı ya da bir grubu gerçekten, acı çekmek pahasına sevmenin anlamını.
But I was even more scared to let myself love you... because every time I let love in, somebody takes it away... and it just hurts so bad.
Fakat sana aşık olmak beni daha da korkuttu... çünkü her aşık oluşumda, birisi gelip onu aldı... ve bu canımı çok yaktı.
At first it hurts when you fall in love, then it hurts when you fall out of love again, and you don't know where you stand... or whether she likes you or if you like her.
İlk aşık olduğunda acı çekersin ayrıldığınızda yine acı çekersin sonra ne olduğunu anlayamazsın o mu seni seviyor, seni mi onu bilemezsin.
You don't love me, that hurts, but too bad.
Beni sevmemene üzülürüm, çok yazık.
Why? Why? Yeah, love hurts.
- Bu doğru, Sevgi bazen yumuşak olmuyor.
I love you so Julien, it hurts.
Seni o kadar çok seviyorum ki Julien bu canımı acıtıyor.
You have no idea how much I love you and how much it hurts to see you cry.
Seni ne kadar çok sevdiğimi ve seni ağlarken görmenin ne kadar acı verdiğini bilemezsin.
- I love Harry so much, it hurts.
Harry'yi o kadar seviyorum ki acı veriyor.
But then one day, you find a man you love so much, it hurts.
Ama sonra bir gün bir adam bulup onu o kadar seversin ki, canını acıtır.
I love everything about you that hurts.
Seninle hakkında, acı veren herşeyi seviyorum.
Love hurts.
Aşk yaraları işte.
I know, I know. It hurts. But you can't give up on love.
Biliyorum, biliyorum, acıyor.
How can I love someone so much that hurts me so bad?
Bana bu kadar zarar veren bir adamı nasıl sevebiliyorum?
And even though it hurts her to love that much she has the most beautiful smile.
Onu sevmek bu kadar acıtsa bile en güzel gülümseme onda.
hurts 119
hurts like hell 20
love is in the air 29
love is all you need 17
love you 2060
love is blind 30
love me 205
love is 42
love you too 190
love you guys 28
hurts like hell 20
love is in the air 29
love is all you need 17
love you 2060
love is blind 30
love me 205
love is 42
love you too 190
love you guys 28
love actually 22
love you more 28
love is all around 23
love of my life 39
love and happiness 17
love each other 30
love is kind 20
love is patient 23
love conquers all 23
love it 389
love you more 28
love is all around 23
love of my life 39
love and happiness 17
love each other 30
love is kind 20
love is patient 23
love conquers all 23
love it 389
love ya 52
love shack 29
love at first sight 52
love letters 21
love them 37
love to 135
love him 58
love her 59
love always 28
love that 51
love shack 29
love at first sight 52
love letters 21
love them 37
love to 135
love him 58
love her 59
love always 28
love that 51