Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ M ] / Make a wish

Make a wish перевод на турецкий

1,270 параллельный перевод
We should make a wish.
Bir dilek tutmalıyız.
Make a wish, any wish you like.
Dilek tut. Ne istersen.
Fine, because I'm gonna make a wish. If the wish don't come true, I'm gonna own your lily white, yuppie, Motherfuckin', golf playing'ass.
Dilek tutacağım dileğim gerçekleşmezse senin o beyaz, pudralanmış, golf tutkunu kıçını alırım.
You make a wish. I get your soul.
Dilek dilersin ve ruhunu alırım.
So you want me to make a wish?
Dilek tutmamı mı istiyorsun?
Make a wish.
dilek tut.
T ouch your pocket and make a wish
elini cebine sok ve dilek tut der.
She told me to make a wish.
Niyet etmem gerektiğini söyledi.
Mohammad, first make a wish and then pour it.
Mohammad, önce bir şey dile sonrada dök onları kazana.
I will make a wish for you.
Senin için dilek tutacağım.
So just pick your superstition, sit back, make a wish and enjoy yourself and for those of you who look to the Bible for a moral lessons and literary qualities I might suggest a couple of other stories for you.
Öyleyse sadece, batıl inancını seç, arkana yaslan bir dilek dile ve tadını çıkar... ve İncil'e bakıp da ahlak dersleri ve edebi değerler arayan sizler için diğer hikayelerden birkaç tanesini tavsiye edebilirim.
Make a wish.
- Bir dilek tut.
- Make a wish already.
- Hadi bir dilek tut.
Make a wish on the first snowfall?
İlk karda dilek tutmamız mı?
- What? Time to make a wish?
- Dilek mi dileyeceğim?
- Time to make a wish, okay...
- Dilek dileme zamanı...
let's make a wish.
Dileyeyim.
Stewie, make a wish.
Hey Stewie bir dilek tut.
Ok, before you make a wish... make sure you got a really good one.
Dilek dilemeden önce mutlaka iyi bir şey tut.
Make a wish.
Bir dilek tut.
- Aren't you gonna make a wish then? It's very bad luck to pass without makin'a wish.
Nerede olduğunu söyleyeceğim.
- Aren't you gonna make a wish then?
Hayır, hayır!
Go ahead, make a wish.
Hadi, bir dilek tut.
Did you make a wish, get in touch with your blackness?
Dilek diledin mi, ruhunla temase geçtin mi?
Make a wish, Lo.
Bir dilek tut, Lo.
Make a wish.
Bir dilek tutun.
- We'll have to make a wish.
- Bir dilek tutmalıyız.
Make a wish or forever burn in Hell!
Bir dilek tut yada sonsuza dek cehennemde yan!
You have to hold them up to the moon and make a wish.
Onları ay'a doğru tut ve bir dilekte bulun.
Make a wish, Coach.
Bir dilek tut, koç.
Okay, now you have to make a wish and blow.
Şimdi bir dilek tutup üflemelisin.
Go ahead, Peter, make a wish.
Hadi, Peter, bir dilek tut.
But I just wish to make it clear that I've turned a corner, and, um, henceforward intend to be impressively happy.
Fakat şunu açıkça söyleyebilirim ki artık köşeyi döndüm. ve artık mutlu olmaya karar verdim.
You're so hot you make me wish I was a lesbian.
Çok seksisin, keşke lezbiyen olsaydım.
Those who wish can get their money back but for those who have nothing better to do it's a shame to waste the rare occasion that you make it to the theater.
İsteyenler paralarını geri alabilirler... fakat yapacak daha iyi bir şeyi olmayanlar için... Tiyatroya gelmeniz gibi nadir bir olayı boşa harcamak yazık olurdu.
I'm sure the Make-A-Wish people hear that request every now and then.
"Son Arzun Nedir?" programındakiler bu isteği çok duyuyordur eminim.
I wish that my friend Pacey would just end this transformation of this A-student, do-gooder, all-around sanctamonious angel and would go back to what he does best which is make me feel good about my life when his is supposed to be worse.
Keşke en yakın dostum Pacey değişip, iyi çocuk olmayı, yüksek notlar almayı bırakıp eski haline dönse de o benden daha kötü olduğu için kendimi iyi hissetmeye devam etsem.
I wish I could make a difference, Lisa.
Keşke bir farklılık yaratabilsem.
Right. Now, I'm gonna eat this steak... but first I'm gonna make a birthday wish. Here it is.
Şimdi bu bifteği yiyeceğim, fakat önce doğum günü dileğimi dileyeceğim.
- Ooh. make a wish.
Bir dilek tut.
What'd you do, write the Gay Make-A-Wish Foundation?
Sekiz adam mı? Ne yapacaksınız, Eşcinsel Bir Dilek Tut Derneğine mi yazacaksınız?
You can make a wish.
- Dilek tutabilirsin.
If you wish, and for no extra cost... I could make a special broadcast... to disprove some facts... I made public against you and could surely...
Eğer istersen halkı sana karşı kışkırttığım için fazladan hiç masraf çıkarmadan açıkladığım gerçekleri çürüten özel bir program yapabilirim.
There's no pussy here just a dose that'll make you wish you were born a woman.
Burda mal filan yok sadece keske kadin olarak dogsaydim dedirtecek bir sey.
- so if you do not wish to make a fool of yourself just leave quietly.
Eğer şimdi kendin çekip gidersen, enayi durumuna düşmekten kurtulursun.
You can come and make a statement if you wish.
- Rica ederim. - Acaba artık... - Bizimle karakola kadar gelip, konuyla ilgili ifade vereceksiniz tamam mı?
I wish to make a deed of gift to my wife.
Hissemi karıma bağışlamak istiyorum.
I wish I could make the world a better place for you to wake up in, but, tough as it is to accept, we both have to understand that even my power to protect and watch over you has its limits.
Keşke uyandığın dünyayı senin için daha iyi bir yer yapabilseydim. Bunu kabullenmek kolay değil ama, seni kollama gücümün sınırları var.
I wish she would make a move.
Keşke harekete geçse.
I merely wish to make his armament non - lethal, by trading his main cannon for a dampening net, which will incapacitate hostile vessels.
Kesinlikle silahlarını ölümcül olmayacak hale getirmek istiyorum. Ana topunu bu gölgeleme ağıyla değişerek, düşman gemilerini etkisiz hale getirecek olan.
I merely wish to make his armament non - lethal, by trading his main cannon for a dampening net, which will incapacitate hostile vessels
Sadece silahlarının ölümcül olmayacak hale getirmek istiyorum. Topunu bir gölgeleme ağı ile değiş tokuş ederek, düşman gemilerini etkisiz bırakacak olan ağla.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]