Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ M ] / Make a note

Make a note перевод на турецкий

453 параллельный перевод
Make a note of that.
Not al.
- Thanks. I'll make a note of it.
- Teşekkürler. Bir yere not ederim.
At any rate, make a note.
Gene de bir not al.
Doc, make a note of their names.
Doc, isimlerini yaz.
Make a note of that, doc.
Bunu da yaz, doc.
Make a note.
Not edin.
I'll make a note of it.
Notumu aldım.
Make a note of that.
Bunu da not et.
Make a note of it.
Not alın doktor.
- May I make a note of that?
- Bunu not edebilir miyim? - Büyük bir zevkle.
- We shall make a note of it.
- Bunu not alacağız.
Make a note of that.
Bunu not alın.
Make a note of that.
Bunu not al.
You just make a note of it in your little black book.
Hemen küçük siyah defterine not al.
- Make a note of that, dear.
- Not al, canım.
I love you. - I'll make a note of that.
- Bunu not edeceğim.
I'll make a note of your insolence.
Küstahlığını not düşeceğim.
I'll just make a note of the serial number.
Sadece ruhsatın seri numarasını alayım.
I'll make a note of that.
Bunu dikkate alırım.
- Speak and welcome, and make a note of that, too, but go on with your doctoring while you talks.
Konuşabilirsiniz, ama dediklerimi unutmayın. Ama konuşurken, bir taraftan da işinizi yapın.
However, if the child should happen to see something that he wants here... be sure and make a note of it for the convenience of the parents.
Bunun yanında, çocukların istedikleri şeylerin aileler için uygunluklarından emin ol ve not al.
- While we're waiting for Captain Fisby I'd like you to make a note of new signs I want.
- Yüzbaşı Fisby'yi beklerken yeni lehvalarla ilgili notlar almanı istiyorum.
Whenever one of these corporations is referred to in the journals... you will make a note of it, and consolidate these into a report... which must be mailed at the end of every day.
Bu şirketlerin birinden gazetelerde bahsedildiğinde bunu not edip raporlayacak ve o günün sonunda postalayacaksınız.
Make a note of these awards in the morning report.
Yoklamada bu ödülleri belirt.
Would you make a note of the time?
Zamanı not alır mısın?
I'll make a note that you haven't understood the charge.
Suçlamayı anlamadığını not edeceğim.
I'll make a note of it.
Not alıyorum.
Make a note, Walter to speak to the captain.
Eşime burada olanları anlatabilme şansına hiçbir zaman... sahip olmadım. Not al, Walter... Albay'a iletmek üzere.
Make a note of Herr Kuhn's suggestion.
Herr Kuhn'un önerisini not alınız.
Greiner, make a note of that flak tower.
Greiner, şu uçaksavar kulesini not et.
Make a note of the house.
Bu evi not et.
Make a note of that word and give it to Susan.
Bu kelimeyi not et ve Susan'a ver.
All the same, make a note not to extend Susan's contract.
Yine de not al, Susan'ın kontratı uzatılmayacak.
Very well. I'll make a note of that, Willoughby.
Çok iyi.Bunu not alacağım, Willoughby.
I'm supposed to make a note of everybody who comes and goes.
Eve gelen ve giden herkesin ismini not almam gerekiyor.
Make a note of that.
Bunu not et.
Mac, I want you to make a note to assign some extra men to act as casualties during the litter-carrying drills.
Mac, ceset taşıma taliminde şehit rolü yapacak asker bulmak için bir not almanı istiyorum.
Make a note of that, will you, Master Rich?
Bunu kayda geçir, olur mu Bay Rich?
But make a note, remind me to send you some in May.
Ama bir kenara not al. Hatırlat bana, mayıs ayında sana bir demet göndereyim.
Well, I'm certainly going to make a note of that.
Pekala, bunu kesinlikle not edeceğim.
Make a note of everything he does.
Her şeyi not alın.
- I'll make a note to remind you.
- Hatırlatmak için not yazarım.
Especially good are the artist's paintings of animals, beasts and birds, among which we can make a note of the deer, lion and giraffe.
Sanatçının özellikle hayvan, yaratık ve kuş resimleri güzel. Hele bunlar arasında geyik, aslan ve zürafalar ayrı bir güzel.
Make a note of that.
Yazın.
I'll make a note.
Bunu bir tarafa yazayım.
Well, I'll make a note of that.
Bunu aklımda tutacağım.
Shall I make out a note for the rest?
Kalanı için senet imzalayayım mı?
With a C-note I figure I can buy me a heater pay some slob to point it at the old guy while I make a score inside.
Bir yüzlükle bir silah alırım, ben içeride işi bitirirken silahı bekçiye tutacak bir salak da bulurum.
Madam, make a final note while there is still light.
Bayan, hala ışığımız varken son bir not daha yazın.
He left a note on the cliff top to make it look as if it was suicide, but it wasn't.
İntihar süsü vermek için kayalıkların başına bir not bıraktı, ama intihar etmedi.
Make a note.
Not al.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]