Miss gibson перевод на турецкий
79 параллельный перевод
And what is it about, Miss Gibson?
- Konu neydi, Bayan Gibson?
Miss Gibson, I've been waiting for you.
Bayan Gibson, ben de sizi bekliyordum.
Mama, see, Miss Gibson helped me.
Anne bak, Bayan Gibson yardım etti.
- Yes, Miss Gibson.
- Evet, Bayan Gibson.
She wants me to play the fool for you but suddenly, Miss Gibson, I feel as sad as you do.
Size şaklabanlık yapmamı istiyor ama aniden ben de sizin kadar hüzünlendim.
My dear Miss Gibson.
Bayan Gibson.
Miss Gibson's sister is missing.
Bayan Gibson'ın ablası kayıp.
Not the little Miss Gibson?
Küçük Gibson mesela?
Miss Gibson.
Bayan Gibson.
Ready, Miss Gibson?
Hazır mısınız Bn. Gibson?
And I do love Miss Gibson, sir, very dearly. Who could help it?
Ve Bayan Gibson'ı seviyorum, efendim, hem de çok.Kimin sevmez ki?
Miss Gibson, ma'am.
Bayan Gibson, efendim.
Tomorrow I shall have you do this for me, Miss Gibson.
Yarın benim için senin yapmanı isteyeceğim, Bayan Gibson.
How is your father, Miss Gibson?
Babanız nasıl, Bayan Gibson?
I didn't get any pleasure from it, Miss Gibson, if that's what you imagine.
Bundan hiç zevk almadım, Bayan Gibson, eğer demek istediğiniz buysa.
Miss Gibson?
Bayan Gibson?
Miss Gibson...
Bayan Gibson...
I think I have the advantage of you, Miss Gibson.
Bence sizden üstünlüğüm var, Bayan Gibson.
So, Miss Gibson, you're fond of Byron, are you?
Demek, Bayan Gibson, Byron'ı seviyorsunuz, öyle mi?
- What do you think, Miss Gibson?
- Siz ne düşünüyorsunuz, Bayan Gibson?
- Have you been to a ball yet, Miss Gibson?
- Baloya gittiniz mi, Bayan Gibson?
Miss Gibson has a very high regard for them, and I value her opinion far above the common gossip of the county.
Bayan Gibson onlara çok saygı duyuyor, ve ben onun fikirlerine ülkedeki dedikodulardan daha fazla inanırım.
Thank you, Miss Gibson.
Teşekkür ederim, Bayan Gibson.
- So's Miss Gibson.
- Bayan Gibson da öyle.
If Miss Gibson finds any difficulty in refusing a partner, she has only to apply to Miss Kirkpatrick for instruction.
Eğer Bayan Gibson bir partneri reddetmekte zorlanıyorsa, sadece Bayan Kirkpatrick'in talimatlarına uyması yeterli.
Miss Gibson implied that she wished to dance with the person who asked her.
Bayan Gibson ona teklif eden kişiyle dans etmek istediğini söyledi.
Clare, may I introduce my brother to Miss Gibson?
Clare, kardeşim, Bayan Gibson'a takdim edebilir miyim?
- Miss Gibson.
- Bayan Gibson.
- Good day, Miss Gibson.
- İyi günler, Bayan Gibson.
Miss Gibson. Looking very well indeed, if I may say so.
Bayan Gibson.Çok iyi görünüyorsunuz.
Um, is Miss Gibson still at home?
Şey, Bayan Gibson hala evde mi?
Good morning, Miss Gibson.
Günaydın, Bayan Gibson.
As Miss Gibson sees fit to interrupt a private conversation, perhaps we can arrange to meet again, without the presence of a third party.
Bayan Gibson özel bir konuşmayı bölmeyi uygun görüyorsa belki de başka bir buluşma ayarlarız, üçüncü bir kişinin varlığı olmadan.
Miss Gibson had better hear the whole truth.
Bayan Gibson bütün gerçeği duysa daha iyi olur.
I have some letters that might convince Miss Gibson it's the truth ;
Bayan Gibson'ı bunun doğru olduğunu inandıracak birkaç mektup var elimde ;
I see you do know all, Miss Gibson.
Görüyorum ki her şeyi biliyorsunuz, Bayan Gibson.
You are very simple, Miss Gibson, aren't you?
Çok safsınız, Bayan Gibson, değil mi?
Miss Gibson, consider your position.
Bayan Gibson, konumunuzu düşünün.
Yes, I'm afraid I've kept you standing here too long, Miss Gibson.
Evet, sanırım sizi uzun süre beklettim, Bayan Gibson.
- Should I put one aside for you, Miss Gibson?
- Size bir tane ayırayım mı, Bayan Gibson?
Will there be anything else, Miss Gibson?
Başka bir arzunuz var mı, Bayan Gibson?
Here we are, Miss Gibson.
İşte burada, Bayan Gibson.
I suppose you mean Miss Gibson and Mr Preston.
Sanırım Bayan Gibson ve Bay Preston'ı kastetmek istiyorsunuz.
- It looks very bad for Miss Gibson.
- Durum Bayan Gibson için çok kötü görünüyor.
We have heard reports about Miss Gibson and you.
Bayan Gibson ve sizinle ilgili haberleri duyduk.
Miss Gibson was, I believe, the instigator.
Bayan Gibson, sanırım, onu bunu yapması için kışkırttı.
Indeed, we have not. But he will understand that I was anxious for my friend Miss Gibson.
Gerçekten de öyle.Ama benim sadece arkadaşım Bayan Gibson için endişelendiğimi anlayacaktır.
Miss Gibson, would you be good enough to walk into town with me?
Bayan Gibson, benimle birlikte kasabaya kadar gelir misiniz?
- Miss Jibson. - Gibson. Gibson...
Bayan Gibson, unutmuşsunuz.
Would you say that Maria Gibson was jealous of Miss. Dunbar and her influence over the children?
Maria Gibson'ın Bayan Dunbar'ı ve çocukları üzerindeki etkisini kıskandığını söyleyebilirmisiniz?
What's her name? Danny Glover didn't drive Miss Daisy. He drove Mel Gibson.
Danny Glover Bayan Daisy'i taşımıyordu, Mel Gibson'ı taşıyordu.
gibson 166
miss lemon 146
miss me 149
miss you 110
miss lane 312
miss smith 74
miss bennet 54
miss day 68
miss fisher 215
miss it 23
miss lemon 146
miss me 149
miss you 110
miss lane 312
miss smith 74
miss bennet 54
miss day 68
miss fisher 215
miss it 23
miss taylor 51
miss lang 42
miss susan 69
miss marple 45
miss price 84
miss jones 86
miss carter 90
miss kim 49
miss scarlett 43
miss grant 67
miss lang 42
miss susan 69
miss marple 45
miss price 84
miss jones 86
miss carter 90
miss kim 49
miss scarlett 43
miss grant 67
miss pratt 56
miss shaw 44
miss james 68
miss watson 57
miss blair 67
miss costello 62
miss sullivan 47
miss woodhouse 65
miss ellison 47
miss ives 78
miss shaw 44
miss james 68
miss watson 57
miss blair 67
miss costello 62
miss sullivan 47
miss woodhouse 65
miss ellison 47
miss ives 78