Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ N ] / Not this morning

Not this morning перевод на турецкий

834 параллельный перевод
Not this morning, thank you.
Bu sabah değil, almayayım.
Not this morning, I'm not curious.
Bu sabah olmaz, meraklısı değilim.
Not this morning.
Bu sabah görmedim
Not this morning, Jerry.
Bu sabah olmaz, Jerry.
- No, not this morning.
- Hayır. Bu sabah yok.
- Not this morning, George.
- Bu sabah görmedim, George. - George kim?
Well, my lad, aren't we taking notes this morning?
Ee evladım, bu sabah not tutmuyor muyuz?
You're not eating well this morning, sir.
Bu sabah iştahınız yok gibi efendim.
That's why you're not in Russia any longer... and that's why you came here this morning.
Bu yüzden artık Rusya'da değilsiniz. Bu yüzden bu sabah buraya geldiniz.
- I'm not hungry this morning, thank you.
- Bu sabah aç değilim, teşekkürler.
Not at this hour of the morning.
Sabahın bu saatinde nasıl olsun.
No, ma'am, not since he left at his usual time this morning.
Hayır hanımım, sabah çıktı ve daha dönmedi.
This is not your egg morning.
Bugün yumurta gününüz değil.
By the way, your father is not among the 40... this morning.
Bu arada, babanız ilk 40 kişi içinde yok... Bu sabahlık.
I told you over the phone this morning Mr. Sherlock Holmes that I did not want to see you.
Bu sabah size telefonda söyledim Bay Sherlock Holmes sizinle görüşmek istemiyorum.
After you take off this morning, you are to see no one, speak to no one, telephone no one, not even your wife.
Bu sabah kalktıktan sonra kimseyle görüşmeyecek, konuşmayacak, telefon etmeyeceksiniz, karınıza bile.
Not until morning, when this passes.
Sabah olup, normale dönene kadar yok.
This morning in chapel, I suddenly had the feeling you were not with us.
Bu sabah kilisede, birdenbire bizimle olmadığın hissine kapıldım.
I worked very late last night so I'm not very bright this morning, but I'll try and I'll...
Dün gece geç vakte kadar çalıştım, o yüzden bu sabah aklım fazla almıyor ama deneyeceğim.
As a matter of fact, if I'm not mistaken... you wore such a combination this morning yourself, Your Honor.
Aslında, eğer yanılmıyorsam bu sabah siz de böyle bir kombinasyon giyiyordunuz.
Well, that's very interesting, but not interesting enough... to come breaking down doors at this hour of the morning.
Bu çok ilginç ama sabahın bu saatinde... zorla evime girmenizi gerektirecek kadar ilginç sayılmaz.
Hey, you're not staying very happy this morning, Prexy.
Hey, bu sabah hiç mutlu değilsin, Prexy.
- I mailed you a note this morning.
- Bugün size bir not yolladım.
Why not say it would to Los Angeles this morning?
Bu sabah Los Angeles'e gideceğini niçin söylemedin?
He arrived this morning but he is not very sociable.
Bu sabah geldi ama pek konuşkan değil.
The Marquis de Maynes is not riding this morning.
Markiz de Maynes bu sabah gelmeyecek.
- Not a bite this morning.
- Hiç tutamadım sabahtan beri.
- Yes, and not only this morning.
- Evet, sadece bu sabah da değil.
And as for Norman, I can only tell you this there's not going to be a carriage waiting for him at 9am every morning.
Ve Norman'a gelince, sana sadece şunu söyleyebilirim : Her sabah saat 9'da onu bekleyen bir araba olmayacak.
- I want to know why your sister lied about me this morning. - I did not lie.
- kardeşinizn niye benim hakkımda yalan söylediğini bilmek istiyorum.-Yalan söylemedim.
This morning I realized you could not possibly have taken me seriously.
Bu sabah belki de beni ciddiye almadığını anladım.
Not even a moth equipped with a lightning bug could fly in here this morning.
Bu sabah burada böcekler bile uçamaz.
We're not to open to the public this morning.
Bu sabah halka açık değiliz.
There's not a man working this morning, Sakini.
Bu sabah kimse çalışmıyordu, Sakini.
You been drinking this morning or not?
Bu sabah icki mi ictin?
Mr. Benjamin, I'm sorry, but I'm just not feeling well this morning.
- Bay Benjamin kusura bakmayın ama bu sabah kendimi hiç iyi hissetmiyorum da.
It's better you not have Strelitz with you this morning.
Yanında Strelitz olmasa daha iyi.
The way you look this morning, I'm not so sure he'd want me to.
Bu sabahki görünüşünüze bakarsak, korunmayı istemez herhalde.
- Not since this morning.
- Bu sabahtan beri yok.
I thought it would all be over when the lord left with his retinue this morning, but it's not.
Lord, adamlarıyla beraber bu sabah gidince her şey sona erer sanmıştım ama yanılmışım.
This looks like a joke, but I'm not smoking since this morning
Şaka gibi, ama sabahtan beri sigara içmiyorum.
This morning has not been uneventful.
Bu sabah olaysız geçmedi.
You are not glad to see me this morning, chéri?
Bu sabah beni gördüğüne sevinmedin mi cheri?
- Please, Mr. Stringer after this morning, I prefer not to mention Inspector Craddock.
Lütfen, bu sabah olanlardan sonra, Komiser Craddock demeyin bana.
This morning I realised that I'm not made to paint.
Bu sabah resim yapmak için yaratılmadığımı fark ettim.
It's not warm this morning.
Bu sabah o kadar da sıcak değil.
I'm so sorry you're not feeling well this morning, George.
Bu sabah iyi hissetmediğine üzüldüm George.
That dame called this morning and she said not to stop, and not take orders from nobody.
Şu hatun sabah aradı ve durmamamızı, ayrıca ondan başkasından emir almamamızı söyledi.
Of course, I ´ ll get it in the neck for not taking my mac this morning.
Bu sabah yağmurluğumu giymediğim için fırça yiyeceğim.
I'm not quite myself this morning.
Bu sabah pek kendimde değilim.
- Not since 7 this morning.
- Sabah 7'den beridir görmedim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]