Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ S ] / Send him in

Send him in перевод на турецкий

879 параллельный перевод
All right, send him in.
Pekala, onu içeri gönderin.
All right, send him in.
Pekala. İçeri gönder.
Send him in.
Gönder.
Send him in.
İçeri gönder.
Send him in.
İçeri gönderin.
Yeah, sure, send him in.
Gönderin tabii.
Don't send him in yet.
Onu hemen göndermeyin.
All right, send him in.
Pekâlâ, adamı buraya gönder.
Oh, send him in.
İçeri gönder.
Send him in.
İçerigönder.
- Good, send him in.
- Güzel. İçeri al.
- Send him in.
- İçeri gönderin.
Okay, send him in.
Tamam, içeri gönder.
Send him in, please.
İçeri gönder lütfen.
Send him in.
İçeri al.
- All right, send him in.
- Pekala, gönder.
- Fine. Send him in.
- Güzel, içeri gönder.
- All right, send him in.
- Peki, gönder.
Send him in.
İçeri getirin.
Send him in.
Onu içeri gönder.
- Send him in.
- İçeri gönder.
- Send him in.
- İçeri al.
Send him in and leave us alone.
İçeri gelmesini söyle ve bizi yanlız bırak.
Send him in.
Onu içeri yolla.
Find Briggs and send him in to me.
Briggs'i bul ve bana gönder.
Send him in.
Onu içeri gönderin.
Please send him in.
Lütfen içeri gönder.
What if they are communists? Are we to send him into the street in wet clothes?
Komünist diye çocuğu ıslak giysileriyle sokağa mı atalım?
Oh, by all means, send him in.
Oh, tabi, içeri gönderin.
"We'll send Georgia in first, then give him a scare."
Önce Georgia girer, sonra biz aniden bastırırız.
We send you this priest, who is devoted to us - have confidence in him.
Sana bu sadık rahibi gönderiyorum. Ona güven.
Take that to Shubin, have him send them in the first diplomatic mail to Holland.
Bunları Shubin'e götür ve ilk diplomatik postayla Hollanda'ya göndermesini sağla.
Well, send him back in a freight car.
Nakliye arabasıyla gönder onu.
Send him back to his father and brothers, who are waiting for him with open arms in the penitentiary.
Onu hapishanede hasretle bekleyen babasına ve kardeşlerine geri gönderin.
I'll send him the address of some quiet spot in case he too needs some rest.
Onun da biraz dinlenmeye ihtiyacı olursa diye adresi ona da bildireceğim.
You let me walk out of here and I'll send him back in a half-hour.
Gitmeme izin verin, ben de yarım saat sonra onu göndereyim.
I send him to the best army school in England... spend half me time telling him about his famous ancestors... and what do you think?
Onu İngiltere'nin en iyi askeri okuluna gönderdim. Zamanımın yarısını şanlı atalarını anlatarak geçirdim. Ne oldu dersin?
Put him with those two horse thieves we got yesterday... and send him to Abu Hamid to mend the roads.
Sonra da yol işlerinde çalışmak üzere Abu Hamid'in yanına gönderin. - Götür şunu çavuş.
Send him in.
İçeri gelsin.
But if they send him to prison, it will martyr him in her eyes.
Ama, onu hapse gönderirlerse, onun gözünde mağdur olmuş olacak.
Send him right in.
Hemen içeri gönderin.
I didn't send him after Jeff.
Joe'yu Jeff'in peşine ben göndermedim.
If we send him to school in New York he'll be with boys of his own age.
Onu New York'a okula gönderirsek kendi yaşıtlarıyla olacak.
Send him to Mr. Hagen's office.
- Söyleyin Bay Hagen'in odasına gitsin.
Mr. Cordette to see you. Send him in.
İçeri yolla.
Send him right in, Charlotte.
İçeriye gönder.
- Send him in.
- İçeri yolla.
Send him back to town, then get in here.
Kasabaya geri yollayın, o herifi buraya göndersin.
In 11 days, he has not left that room. I send him food, but it comes back untouched.
Size yazdığım gibi, 11 günden beri odasından dışarı çıkmadı.
Get him his case, Sergeant. Send the car in please.
Arabaya gidip çantasını getir Çavuş.
There's a coach to Contention tonight, I'll send him over in that.
Bu gece Contention'a araba var, onunla goenderirim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]