The bell перевод на турецкий
4,196 параллельный перевод
The bell tolls for thee.
Zil senin için çalıyor.
I didn't push Ian off the bell tower.
Ian'ı çan kulesinden aşağı ben itmedim.
The bell has rung, people.
Millet zil çaldı.
Saved by the bell.
"Zil sesiyle kurtuldun" yani.
For whom the bell tolls
Çanlar kimin için çalıyor
The theme song from Saved by the Bell.
Saved by the Bell'in jenerik müziği.
Couple more hours before the bell.
- Mesainin bitmesine var daha.
Jake wouldn't ring the bell.
Jake zil çalmaz.
I rang the bell so long ago, but I knew I had the right house because I could smell all the meat. Oh, yeah, the...
Zil çok önce çaldım ama doğru ev olduğunu biliyordum çünkü etin kokusunu alabiliyorum.
Whoever brought the body in hits the bell on the way out.
Kim getirdiyse zili çalıp ortalıktan kaybolur.
It should say Thompson on the bell.
Zilde Thompson yazması gerek.
Ring the bell, avoid the rush.
Zili çal, telaştan kurtul.
Ensign Hart was just polishing the bell because he's so motivated, Chief.
Teğmen Hart çok hevesli olduğu için zili cilalıyordu komutanım.
Saved by the bell.
Zil sesiyle kurtarildi.
And if I knocked or called or rang the bell or did anything else to redundantly announce my own presence in my own house, - I'd wake the baby, our baby. - Oh...
Kapıyı çalsaydım telefon etseydim ya da evimdeki varlığımı bir şekilde belli etseydim, bebeği, 22gündür doğru dürüst göremediğim bebeğimizi uyandırırdım.
Both Doc Durant and the late Mrs. Lily Bell spoke highly of your achievements and abilities.
Hem Dr. Durant hem de Bayan Lily Bell başarılarınız ve... -... becerilerinizden övgüyle bahsetti.
You know, if I need you, I will use the radio that Detective Bell left for me.
Biliyorsun, ihtiyacım olursa seni telsizden çağırırım, Dedektif Bell benim için bıraktı.
Hey, does the name Matthew Duncan ring a bell?
Matthew Duncan adı bir şey çağrıştırdı mı?
( Elevator bell dings ) It can be ; it just depends on the way you practice it.
Olabilir, bu sizin nasıl uygulama yaptığınıza bağlı.
The class bell has chimed already.
Sınıf zili çaldı bile.
( bicycle bell rings ) Hey, just the guys I was looking for.
Hey, tam da aradığım adamlar.
CEO Jack Donaghy, who rang the opening Bell last week, has emphasized the growth potential in...
Geçen hafta açılış zilini çalan şiket CEO'su Jack Donaghy, büyüme potansiyelinin altını çizdi.
Right that bell, you a shout at the bar.
- Çalma çanı, bara seslen.
Well, do you think we should dive back into the files and get more specific about who was trying to compliment Detective Bell last night?
O zaman, sizce Dedektif Bell'e, dün gece bu iltifatı edeni bulmak için eski dosyaların içine mi dalmalıyız?
When Detective Bell said that Curtis Bradshaw was smarter than the average thug, he was putting it mildly.
Dedektif Bell, Curtis Bradshaw'ın diğer haydutlardan daha akıllı olduğunu söylerken onu hafife bile almış.
They think this is retribution for the attack on Detective Bell.
Dedektif Bell'in intikamını aldığımızı düşünüyorlar.
Can you think of any reason that Bell would have a lingerie catalogue in which your head has been superimposed on almost all of the models?
Sence Bell'in kadın iç çamaşırı kataloğu olup içindeki tüm mankenlere senin kafanı yapıştıracağı bir neden var mı?
I mean, whoever tried to frame Detective Bell clearly had the same idea here.
Dedektif Bell'e kim komplo kuruyorsa burada da açıkça aynı şeyi yapmaya çalışmış.
Planting the murder weapon in Bell's residence.
Bell'in dairesine cinayet silahı yerleştirmek.
The same boots you used to plant footprints that you knew would lead back to Detective Bell.
Dedektif Bell'i suçlu göstermek için kullandığın botun aynısı.
The assault on Detective Bell's car was done with a modified MP5.
Detective Bell'in arabasına modifiye edilmiş MP5 ile saldırı yapıldı.
We're in the very desirable bell elementary school district.
En iyi okulların olduğu bir semtteyiz.
The crowd out here has grown to approximately 1,500, and no one is any closer to getting the answers that they sought, particularly Tori Bell, Timothy Brown's girlfriend, who is here with me now.
Buradaki kalabalık, yaklaşık 1500 kişiye ulaştı ve hiç kimse aradığı cevapları alamadı özellikle de şu an yanımda olan Tori Bell, Timothy Brown'ın sevgilisi.
Brown's longtime girlfriend, Tori Bell, was summoned to the precinct a short time ago by police, leading to speculation...
Brown'ın uzun süreli sevgilisi Tori Bell spekülasyonlara göre kısa bir süre sonra polis tarafından merkeze çağrıldı. İşte orada!
It appears Miss Bell is emerging from the precinct.
Görünüşe göre, Bayan Bell merkezden çıkıyor.
I caught most of the Reeves stuff from the bullpen, then Bell filled me in on the rest.
Belgelerin çoğunu aldım Bell kalanına yardım edecek.
This is Detective Bell from the NYPD.
Bu NYPD'den Dedektif Bell.
[sea gulls calling, bell clanging ] [ grunts] Where is the shipment?
Sevkiyat nerede?
Yeah, something about that mark the kids saw rings a bell.
Evet o çocuğun söylediği işaret aklımda bir şey uyandırdı.
When I was five, I dressed up my dad as Tinker Bell and we had a tea party and I recorded the whole thing.
Beş yaşımdayken, babamı peri gibi giydirmiştim ve çay partisi yapıp, tüm olayı kaydetmiştik.
When Tom mentioned him, the name rang a bell.
Tom bahsettiği zaman jeton düştü.
- She was about that bell on the bike.
- Bisiklet ziline takıntılıymış.
He's the GP in that sudden death, sir. Margaret Bell.
Margaret Bell'in.
Yesterday we find Margaret Bell dead. And today the partner of her GP is found shot dead.
Dün Margaret Bell bugün doktorunun ortağı ölü bulundu.
There's a boy in the Margaret Bell case, sir, Derek Clark, works at the East Cowley Post Office.
Margaret Bell davasında bir çocuk var. Derek Clark, Doğu Cowley postanesinde çalışıyor.
I know he is. Look, he might not have been entirely straight with us about this Margaret Bell girl, but at the time Monkford was being shot,
Belki Margaret Bell konusunda bize pek açık davranmadı.
You do know what I'm talking about, and the sooner you tell me the connection, the less likely I'll be to tell
Neyden bahsettiğimi çok iyi biliyorsun. Hemen bu bağlantıyı söylemezsen bundan hoşlanmasam bile Dedektif Bell'e yankesicilik yaptığını da söyleyeceğim.
Detective Bell here that you're also a pickpocket. I was studying you from across the street.
Caddenin karşısından seni izliyordum.
You know, you get handed the keys to the kingdom, and then here you are getting sauced before closing bell.
Krallığın anahtarlarını elinde tutuyorsun sonra da gelip burada daha akşam bile olmadan kafayı mı çekiyorsun?
It reminds me of Lady Warwick having the stable bell at Easton rung at six, so everyone had to time to get to the right beds before the maids and valets arrived.
Leydi Warwick'i hatırlattı bana. Easton'daki ahır zili altıda çalar,... böylece hizmetçiler ve uşaklar gelmeden herkesin doğru yataklara geçme zamanı olur.
I'll ring the bell, you cover the back.
Ben zili çalarım, sen arkayı tut.
bell rings 169
bell ringing 115
bellefleur 37
bell dings 117
bell chimes 25
bell tolling 47
bell jingles 24
bells jingle 18
bellowing 16
the better 784
bell ringing 115
bellefleur 37
bell dings 117
bell chimes 25
bell tolling 47
bell jingles 24
bells jingle 18
bellowing 16
the better 784
the big bang theory 136
the beatles 53
the best is yet to come 22
the bus 75
the boys 83
the bed 52
the bedroom 35
the band 70
the boss 128
the boat 92
the beatles 53
the best is yet to come 22
the bus 75
the boys 83
the bed 52
the bedroom 35
the band 70
the boss 128
the boat 92
the best 484
the big one 111
the bastard 139
the beach 114
the bridge 67
the box 93
the ball 71
the baby's coming 54
the bat 30
the book 195
the big one 111
the bastard 139
the beach 114
the bridge 67
the box 93
the ball 71
the baby's coming 54
the bat 30
the book 195
the bathroom 101
the bag 76
the beast 101
the body 126
the big 102
the beginning 51
the big guy 22
the bigger 17
the banks 19
the brakes 31
the bag 76
the beast 101
the body 126
the big 102
the beginning 51
the big guy 22
the bigger 17
the banks 19
the brakes 31