The player перевод на турецкий
3,163 параллельный перевод
The game, the puzzle's too easy, then the mark, the player, gets bored and walks away.
Oyunda, şaşırtmacalar çok kolaysa, işaretler sonra oyuncular sıkılır ve oyunu terk ederler.
The puzzle's too hard, the player gets frustrated and quits in a rage - - rage-quit.
Şaşırtmacalar çok zorsa, oyuncular düş kırıklığına uğrar hiddetlenerek bırakırlar. Hiddetlenip bırakmak.
"The player."
Oyuncu.
"He's the player, buddy."
O, bir oyuncu, dostum.
"He's the player, buddy."
O, bir oyuncu, dostum. Baba.
"He's the player, buddy."
O bir oyuncu, dostum.
"The player..."
Oyuncu...
But you weren't wrong, not about the player.
Ama yanılmadın. Oyuncu hakkında değil.
Just here to support the player, and, you know, build a bridge.
Oyuncuyu desteklemek, köprü kurmak için geldim.
And all you heard was the bass player just playing...
Tüm duyduğunuz basçının çalışıydı...
And Rodriguez wandered out to the front of the stage and the bass player actually just stopped playing.
Rodriguez sahnenin önünde dolanıp durdu ve basçı aslında çalmayı bırakmıştı.
most compassionate player you've ever been and let the world know that we will not go down so easy!
Ve dünyaya, kolay kolay yenilmeyeceğimizi söyleyeceksiniz!
It's not just these bags of clothes, the case of porn and the MiniDisc player, is it?
Bir çanta dolusu kıyafet bir kutu porno ve müzik çalar mı?
He's only the greatest soccer player in the world.
Dünyanın en harika futbolcusu.
I mean, it's not like he's the first professional basketball player ever to have a little sex the night before a game.
Sanki maçtan önceki gece bir hatunla birazcık yaramazlık yapan ilk basketbolcu o gibi konuşuyorsun.
The mailbox on my player phone is full.
Özel telefonumun mesaj kutusu ağzına kadar dolu.
Oh. Well, I don't know if we've hired a sitar player for the memorial yet.
Sizi hintli çalgıcı olarak işe aldık mı bilmiyorum.
Our guest stable decorated BY PwnZwn As "lover Player of the Year"... and PetiteElite As "Adolescent player handles most of the Decade".
Şimdiki konuğumuz PwnZwn'nin "Yılın Amatör Oyuncusu" ve PetiteElite'in "Son 10 Yılın En Seksi Oyuncusu" olarak seçildi.
Our sources tell us that a player not rated, Briand has already been invited to attend the prestigious and exclusive... Video Game High School, a school where students are... to make millions with the pros.
Kaynaklarımıza göre, rütbesi olmayan BrianD adlı kullanıcı öğrencilerinin milyon dolarlar kazandığı en prestijli okul olan Video Game High School'a davet edildi.
VGHS school is professional players in the country! VGHS school is most important professional player in the country!
VGHS, ülkedeki en yoğun profesyonel oyun akademisi.
I wanted you to join the team because you're an amazing player.
Harika bir oyuncu olduğun için senin takıma girmeni istedim.
Not the first time I've been wrong about a player.
Bir oyuncu hakkında ilk kez yanılmıyorum.
We lost by ten, and the scouts had to go home without seeing our star player.
10 puanla kaybettik yetenek avcıları da yıldız oyuncumuzu görmeden evlerine gitmek zorunda kaldı.
I had been given the responsibility to manage Stanley, a solid player.
Bana insanları yönetmek için bir sorumluluk verildi. Stanley, sağlam bir oyuncu.
- Yeah, they took the CD player. - That's all?
- Evet, CD çaları çalmışlar.
Sofia, the one I told you about earlier with the stolen CD player.
Sofia, daha önce bahsetmiştim ya. Şu CD çaları çalınan kadın.
The CD player was taken.
CD çalar alınmış.
We might reclaim our right to actually own a CD player in the car.
Arabaya CD çalar koyma hakkını yeniden kazanırız belki.
Well, the boy's an All-Star basketball player, and the girl's a straight - "A" student, so I think I'm doing something right.
Şey, oğlan yıldız bir basketbolcu kız da hep pekiyi getiren bir öğrenci, sanırım bir şeyleri doğru yapıyorum.
You know a player's moves, the game's won by a long chalk.
Oyuncuların hamlelerini bilirsen oyunu rahat kazanırsın.
Well, this man's clearly a player in the art world.
Bu adam apaçık sanat dünyasının bir oyuncusu.
Um, do you mind if I take the portable CD player?
Aa, acaba portatif CD çaları da alsam sakıncası var mı?
Uh, I can buy what's available, but some new player hit the market hard today- -
Piyasada ne kaldıysa alırım da elemanın birisi bugün ortalığı sildi süpürdü.
Who's the new player?
Kim bu yeni piyasa aktörü?
Grant played 86 games as a pro hockey player, and in his 86th start, he was in a fight on the ice, and ended up in the hospital.
Grant, profesyonel hokey oyuncusu olarak 86 oyunda oynamış,... 86. oyuna başlarken, buz üzerinde başlayıp hastanede biten bir kavgaya karışmış.
That's Christian Lund, your teammate, the star player under contract for 6.3 million?
Bu kişi, Christian Lund, sizin takım arkadaşınız,... 6.3 milyon kontratlı ylıdız bir oyuncu.
by a company that's the Chinese equivalent of Player's No 6. It's just hopeless!
Oldukça umutsuz.
I was once engaged to Freddie MacDonald, fill-in bass player for the Isley brothers. What's that in front of his house?
Bir keresinde de Freddie MacDonald ile nişanlanmıştım,... Isley Brothers'ın bassçısı Evin önündeki o şey ne?
I can program it to control the TV, DVD player, lights and ceiling fan.
Televizyon, DVD, ışıklar havalandırma. Hepsini kontrol edebilecek.
And while they were enjoying the fruits of my labor, I was in the parking lot splitting a meat lover's pizza with the fat tuba player from the marching band.
Tüm hazırlığımın karşılığını onlar alırken, ben de park yerinde şişman, bandoda tuba çalan biriyle pizza yiyordum.
All right, what's the sign for "Wilke is the greatest bass player"
Pekâlâ, "Wilke, Geddy Lee'den beri gelmiş geçmiş en iyi basçıdır."
Whoever attacked her must have been a player who knew about the ring.
Sanırım benim bilgisayar aşkım ona geçmiş. Tabii ki öyle olacak.
He once broke out of the CIA using a Blu-ray player.
Bir keresinde Blu-Ray oynatıcısı ile CIA'in sistemini çökertmişti.
That is such a desperate act, to disqualify our star player - at the beginning of a tournament.
Daha turnuvanın başında yıldız oyuncumuzu diskalifiye etmek ne büyük bir acizlik.
By the way, I'll also need the record player.
Bu arada bir de plak çalara ihtiyacım var.
Sometimes you can get further down the field being a team player.
Bazen, takımı oyuncusu olarak daha ileri gidebilirsin.
In the history of football, no player has ever gone to rehab seven days before a season to kick pain pills.
Futbol tarihinde hiçbir oyuncu sezon başlamadan yedi gün.. ... önce rehabilitasyona girmemiştir.
Allison... you were always the better player.
Allison, sen her zaman daha iyi olan oyuncuydun.
And then when a player has the ball, but he's blindsided by another guy, that is called a dipsy-dizzle.
Bir oyuncu topu elinde tutuyorsa ama başka birisi önünü engelliyorsa, buna da beşlik kapama deniyor.
The right player can come along tomorrow and change everything.
Doğru oyuncu, yarın gelip her şey değiştirebilir.
Life's but a walking shadow, a poor player that struts and frets his hour upon the stage, and then is heard no more.
Yaşam dediğin yürüyen bir gölge, garip bir oyuncu, bir hışımla sahnede dolanıp boy gösteren ve sonra da haber alınamayan.
player 193
players 77
the post 71
the power of christ compels you 31
the police 666
the party is over 26
the police are here 92
the piano 29
the police are coming 33
the party 90
players 77
the post 71
the power of christ compels you 31
the police 666
the party is over 26
the police are here 92
the piano 29
the police are coming 33
the party 90
the park 61
the police station 24
the plane 59
the point is 1527
the phone rang 17
the prince 110
the party's over 96
the painter 35
the patient 39
the people 229
the police station 24
the plane 59
the point is 1527
the phone rang 17
the prince 110
the party's over 96
the painter 35
the patient 39
the people 229