To help перевод на турецкий
80,464 параллельный перевод
I would really, really, really like to help you work on your play.
Oyununda sana yardım etmeyi gerçekten çok istiyorum.
You didn't come to be with me, you came to use me to help you with math.
Sen benimle birlikte olmak için gelmedin, sana matematikte yardımcı olmam için beni kullanmaya geldin.
I was only trying to help.
Ben sadece yardımcı olmaya çalışıyordum.
Would you be willing to help me solve it, Michele?
Çözmeme yardım etmek ister misin Michele?
I'm only trying to help.
Sadece yardım etmeye çalışıyorum.
We would like to help you further your career.
Kariyerinizi ilerletmenizi isteriz.
If I was back in Zurich, I'd have my friend Grossmann to help me. But in Prague, my colleagues are all absolutely useless.
Zürih'te olsam arkadaşım Grossmann bana yardım ederdi ama Prag'da bütün meslektaşlarım işe yaramaz.
When Pierre was alive, we had the luxury of always being there to help each other.
Pierre hayattayken, hep birbirimize yardım etme lüksümüz vardı.
You know when you were asking if there was anything you could do to help?
Yardım edebileceğin bir şey var mı diye sordun ya hani?
I want to help you.
Sana yardım etmek istiyorum.
And all the talents of their diaspora came to help them.
Ve bütün halkları onlara yardım etmeye geldi.
I'm trying to help you.
Sana yardım etmeye çalışıyorum.
Jesus, Kyle, how is that supposed to help?
Of Kyle, bunun ne gibi bir yardımı olacak ki?
You know, one minute, he's just a kid pissed off with the world, the next, he's pushing his body through the bars, threatening that there's no Outcast there to help me.
Bir an dünyaya öfkeli bir çocukken bir baktım parmaklıkların arasından geçmeye çalışıp bana yardım edecek bir Dışlanmış yok diye beni tehdit eden biri hâline geldi.
I need you to help me, again.
Bana tekrar yardım etmeni istiyorum.
We need to help Diana and her daughter understand this.
Diana'ya yardım etmeliyiz ve kızı bunu anlayacaktır.
This moment is about finding a witness to help solve a case.
Şimdiki an, davayı çözmemize yardımcı olacak görgü tanığını bulmakla ilgili.
Name one thing this brain's done to help catch the killer.
Bu beynin katili yakalamak adına yaptığı bir şey söyle.
Get Flaritza to help you, all right?
Flaritza'dan yardım al.
Mmm? Therefore, you will forgive my confusion as to why you have not seen episode ten, season three, where, despite the delightful ending, which involves the entire gang coming together to help Stacey, everything goes wrong!
Bu nedenle, şaşkınlığımı anlarsınız, neden bütün çetenin bir araya gelerek Stacey'ye yardım ettiği neşeli finaline rağmen her şeyin ters gittiği üçüncü sezonun onuncu bölümünü izlemediniz?
It's not much, but I want to help you.
Fazla değil ama sana yardım etmek istiyorum.
I mean, you need help, and I can't help you,'cause I need to help myself.
Yardıma ihtiyacın var ama sana yardım edemem çünkü kendime etmeliyim.
So I am here to help.
O yüzden yardım etmek için geldim.
But you have to help me help you.
Ama size yardım etmeme yardım etmelisiniz.
You want out? You're gonna have to help end this thing.
Çıkmak istiyorsan bu isyanın bitmesine yardım etmelisin.
- to help you unravel this drama, okay?
- başkasını bulman gerek, tamam mı?
The grown-ups have to help us now.
Artık yetişkinlerden yardım almamız şart.
I was only trying to help.
Sadece yardım etmeye çalışıyordum.
Look, we were trying to help all of you.
Yardım etmeye çalışıyorduk.
I was trying to help!
Yardım etmeye çalışıyordum!
I wanted to die... just sitting there, not being able to help you.
Öylece oturup sana yardım edemediğim için ölmek istedim.
Seemed to me like she wanted to help you.
Sana yardım etmek istiyormuş gibiydi.
We're here to help in any way we can.
Elimizden gelen yardımı yapmaya geldik.
Now Medico Legale Graziani is busy at the moment, but he has asked me to help you translate the documents.
Adli Tabip Graziani şu an meşgul, ama belgelerin tercümesinde yardımcı olmamı istedi.
It is all I can do to help you.
Sizin için tek yapabileceğim bu.
And you were there to help me at the beginning of it all.
En başında bana yardım etmek için yanımdaydın.
- To help.
- Yardıma.
No one knows that you're in trouble, and no one's coming to help.
Kimse başınızın dertte olduğunu bilmiyor ve gelmiyor / ar.
I need help, someone to work alongside me.
Yardıma ihtiyacım var, yanımda çalışacak birine.
I've asked Grossmann to see if he can help me get a position at Zurich Polytechnic.
Grossmann'dan Zürih Politeknikte bir mevki bulmama yardım edip edemeyeceğine bakmasını istedim.
But it didn't help me in court and it didn't help me with my boy because he's been to see me twice in the last six years and he obviously hates my guts.
Ama mahkemede yardımı dokunmadı ve çocuğum konusunda da çünkü altı yılda beni iki kez gördü ve belli ki benden nefret ediyor.
I can help you get to Miriam.
Miriam'a ulaşmanızı sağlayabilirim.
You know, I can see that you might have a faint chance of getting a court to grant you an exhumation order, but not with my help.
Biliyorsun, mahkemeden cesedi çıkarma kararı almak için zayıf bir şansın bulunuyor ama benim yardımım olmayacak.
As I've already said, I went to talk to Sergeant Bradley because he may have information that will help one of my clients.
Söylediğim gibi, Çavuş Bradley ile konuşmak istedim. Çünkü müvekkilime faydalı olacak bilgilere sahipti.
I do, but it's not going to help your career.
Buldum. Ama kariyerine faydası olmayacak.
I think it's time to ask for help,'cause sometimes you need help and it's okay to ask.
Sanırım yardım istemenin zamanı geldi çünkü bazen yardım gerekir ve istemenin sakıncası yoktur.
Z, help her down to the Poo.
Z, helaya götürmesine yardım et.
Are you talking about my trying-to-help-you thing?
Sana yardım etmeye çalışmayayım mı?
I think that this thing might be over and I'm gonna be able to get you some real help soon, but first... I want you to have this.
Sanırım isyan bitmek üzere ve yakında sana düzgün bir yardım çağıracağım ama önce bunu al.
So any help you can give us in trying to locate this individual would be greatly appreciated.
Bu kişiyi bulma konusunda her türlü yardımınız için minnettarız.
Do this, and I will help you to survive what is coming next.
Bunu yaparsan, kurtulman için sana yardım ederim.
to help me 30
to help you 75
to help people 28
to help us 16
help 8877
help me 6892
helping 62
helped 17
helpless 96
helpful 64
to help you 75
to help people 28
to help us 16
help 8877
help me 6892
helping 62
helped 17
helpless 96
helpful 64
help yourself 675
help me please 29
help me understand 34
help is on the way 77
help wanted 20
help you with what 18
help me with this 60
help her 180
help me out 369
help people 28
help me please 29
help me understand 34
help is on the way 77
help wanted 20
help you with what 18
help me with this 60
help her 180
help me out 369
help people 28
help him 346
helping me 31
help me out here 204
help yourselves 81
help us 749
help them 74
help me here 41
help a brother out 20
help me now 22
helping people 38
helping me 31
help me out here 204
help yourselves 81
help us 749
help them 74
help me here 41
help a brother out 20
help me now 22
helping people 38