We met перевод на турецкий
14,260 параллельный перевод
Yes, we met at the racetrack, but we were never properly introduced.
Evet, hipodromda görüşmüştük ama tanışmamıştık doğru düzgün.
I'm Wanda. Ah. Have we met?
Ben Wanda.
First of all, we met up with this really hot girl, and she was supposed to bring her really hot friend, but then we got kidnapped by her boyfriend.
Öncelikle gerçekten seksi bir kızla buluştuk ve bize ateşli arkadaşını getireceğini söyledi ama sonra erkek arkadaşı tarafından kaçırıldık.
We met at your husband's fundraiser.
- Kocanızın bağış yemeğinde tanışmıştık.
The guy we met at the movie theater?
Sinemada tanıştığımız adam mı?
Mieke, I wanted to apologize for how I was the first time we met.
Mieke, Özür dilemek istedim Ilk tanıştığımız zaman, yaptığım şey yüzünden.
We met.
Önceden karşılaşmıştık.
Yes, we met after my entrance, but you left for the army soon after.
Evet, okula kaydımdan sonra tanıştık ama çok geçmeden askere gitti.
We met like four episodes ago, or something.
Dört bölüm önce falan tanışmıştık.
Dude, I'm, like, really glad that we met.
Dostum tanıştığımıza sevindim.
So, have we met before?
- Daha önce tanıştık mı biz?
Have we met?
Tanışmış mıydık?
You know, that's how we met.
Bu şekilde tanışmıştık.
I remember I gave you a quiz like that the first time we met.
Seni en son tanıştığımızda böyle bir sınav yapmıştım.
Have we met? No.
Tanışmış mıydık?
We met in Paris when my father was Deputy Consul.
Onunla Paris'de babam Konsolos Vekili iken tanışmıştım.
When we met at Constantinople, I was already betrothed to a girl in my village.
İstanbul'da tanıştığımızda ben zaten köydeki bir kızla nişanlıydım.
-... when we met?
-... ne önemi var?
What does it matter when we met?
Ne zaman tanıştığımızın ne önemi var?
I mean, you haven't said so much as "hello" since the night we met in Texas.
Yani, Texas'ta tanıştığımız geceden beri merhaba bile demedin.
We met, got married two months later.
Tanıştık, 2 ay sonra da evlendik.
- We met in Life Drawing class.
- Resim okulunda tanışmıştık.
We met them.
Onlarla tanıştık.
We met a girl, Aki.
Bir kızla tanıştık Aki.
'You read it the summer before I published it when we met up at DuPont Circle right before your reading.
Yayınlanmadan önce okudun onu. Seninle DuPont Circle'da görüştüğümüzden hemen önce okumuştun.
When we went to Radley and we met Ali on the roof to try to stop...
Radley'e gittiğimizde Ali ile çatıda karşılaştık, durdurmaya çalışırken onu...
Have we met?
Tanışıyor muyuz?
We had quite a time of it last time we met, hmm?
En son görüştüğümüzde çok zamanımız vardı hmm?
Just go back to where we met.
Tanıştığımız yere git.
That was how we met, in a theatre group.
O vesileyle tanıştık. Bir tiyatro grubunda.
She did it with me when we met.
Tanıştığımız zaman da aynısı oldu.
Hec. Just remember when we first met, you weren't much good to anyone.
İlk tanıştığımızda senin de pek kimseye hayrın yoktu.
- We already met.
- Çoktan tanıştık.
But, we just met last night.
- Ama daha dün gece tanıştık.
Excuse me, we haven't met.
Kusuruma bakma, tanışmamıştık.
Oh, yeah, I'm just checking my texts'cause I, like... met this girl and we've been having, you know...
Evet, sadece mesajlarımı kontrol ediyorum bu kızla tanıştım ve böyle birlikte, bilirsin
Perhaps if we'd met under different circumstances.
Belki farklı şartlar altında tanışmış olsaydık.
It's been several weeks since we've met at the tower like this.
Kulede buluşmayalı uzun zaman oldu.
I met these two black girls and we went down to, like, South Central.
İki siyahi kızla tanıştım. South Central'a gittik.
Are you sure we haven't met before?
Daha önce tanışmadığımıza emin misin?
We've met before.
- Önceden tanışmıştık.
It's why we first met.
Başta da o yüzden tanışmıştık.
- Uh, we... met each other a few times, in passing.
Aa, Biz... geçmişte bir kaç kez karşılaşmıştık.
I wish we could have met under different circumstances.
Keşke farklı şartlar altında tanışsaydık.
I don't think we've met.
Daha önce tanıştığımızı sanmıyorum.
I met this guy and we just really, really fell hard for each other and... Decided to take the plunge.
Biriyle tanıştım ve birbirimizden aşırı şekilde etkilendik ve evlenmeye karar verdik.
When we first met, I asked you who you were.
İlk tanıştığımızda sana kim olduğunu sormuştum.
We met for coffee in town.
Şehirde kahve içtik.
In my long life, I have met some of the most skilled interrogators in history, but since we are in the Soviet Union, let me tell you a story about a friend of mine...
Uzun ömrümde, en yetenekli sorgulayıcılarla tanıştım ama Sovyetler Birliği'nde olduğumuza göre sana bir dostumun hikayesini anlatayım.
Now, you and I, we just met no more than 15 good whacks ago?
Seninle ben, tanışalı daha 15 kötek oldu değil mi?
Ever since we first met.
Karşılaştığımız ilk andan beri.
we met yesterday 20
we met before 36
we met at 18
we met the other day 22
metro 61
metres 235
metal 86
meta 42
metallica 27
meter 70
we met before 36
we met at 18
we met the other day 22
metro 61
metres 235
metal 86
meta 42
metallica 27
meter 70