What i mean перевод на турецкий
31,239 параллельный перевод
What I mean is, is it gonna be a respectful book?
Demek istediğim, saygın bir kitap mı olacak?
You'd better take me out quick because I'm real good with faces if you know what I mean.
Beni çabuk öldürsen iyi olur, surat konusunda oldukça iyijimdir. Anlarsın ya.
- That's what I mean.
- Ben de bunu diyorum.
I don't know what I mean, Dr. Crowley.
Ne demek istediğimi bilmiyorum Dr. Crowley.
Just let me say it, and then you'll see what I mean. One word.
İzin ver söyleyeyim, sonra ne demek istediğimi anlayacaksın.
What I mean is they attach.
Demek istediğim, bağlanırlar.
I think she is, or she was, um, some sort of girlfriend, you know what I mean, of Chris Crowley's.
Sanıyorum bir çeşit kız arkadaşı ya da eskiden öyleydi, yani Chris Crowley'nin demek istiyorum.
No, what I mean is this piece of technology is way too powerful to gift to an army.
Hayır, demek istediğim bu teknoloji bir ordunun sahip olması gerekenden fazla güç içeriyor.
You know what I mean?
Anlatabiliyor muyum?
No, What I mean is that... a man is only ever as strong as the people around him :
Hayır, demek istediğim şu ki... Bir erkek her zamankinden daha güçlü Etrafındaki insanlar gibi :
I mean, a win for Emma is really a win for me, you know what I mean?
Yani Emma'nın kazanması demek benim kazanmam demek. - Beni anlıyor musunuz?
No. What I mean is, it's not over.
Hayır, demek istediğim henüz sona ermedi.
I mean, what am I supposed to do?
Ben ne yapabilirim ki?
I don't know what you mean.
Ne demek istediğini anlamadım.
I mean, who knows what the cops... no. No.
Polislerin ne yapacağını kim bilebilir?
I mean... I do, of course, in theory, want to have a baby. But what Brady did and his betrayal,
Yani düşünce olarak istiyorum elbette ama Brady'nin yaptığı ve ihaneti.
The timeline's possible, but barely, I mean... that's what?
Zaman çizelgesi tutuyor ama ucu ucuna. Yani 18 saniye farkla mı?
I mean, what if it doesn't work out?
Ya yürümezse?
I mean, what are you doing here?
Burada ne işin var demek istedim?
I mean, are you hip to the trip of what is causing all this?
Demek istediğim, bunlara neden olanın yolunda gidiyorsun?
I mean, in what?
Yani, ne?
I mean, what was happening with that soldier?
Yani, o askere ne oluyordu?
What do you mean, I'm one of them?
Ne demek onlardan biriyim.
What did you possibly mean? " And she's like," Forget it. "And I'm like," No, seriously?
Barra...
Oh, well, I mean, what the hell did I say?
Ne dedim ki şimdi ben?
What do you think, then, that- - I mean, what would make it better for you?
Peki ne olsa yani ne yapsak daha güzel gelir?
I mean, God, I don't know what the hell I was thinking.
Yani tanrım, ne düşündüğümü bilmiyorum.
I mean, what are we supposed to do?
Yani, ne yapmamız gerekiyor?
I mean, this guy is a chemist, so he knows what happens when you swallow the kind of cocktails that would make a horse fall down.
Bu adam bir kimyager, yani bir artı yere yıkacak uyuşturucu kokteyllerini yutarsa neler olacağını biliyor.
- You mean sex? - Oh, I mean sex. People say where they are and what they're up for.
Yerel reklamlar, meslek panelleri emlakçılık, satılık şeyler ve bir sürü kişisel reklam sunuyor.
I don't know what you mean.
Bu adamla hiçbir bağlantınız yok mu?
I mean, what is it?
Ama 12 sene?
- What does it mean if I know Christian?
- Peki ya Andre Plamert?
There'll be a moment when you "get" what I mean and...
O zaman konuşmalıyız.
I mean, you do realize what you have, Oscar, don't you?
Elinde ne olduğunuzun farkındasın, değil mi Oscar?
I mean, what are the odds?
İhtimaller ne yönde?
I mean, what would the equivalent be?
Yani benzerini nasıl anlatsam?
- I mean, I saw what happened with Stu.
Stu ile olanları gördüm de.
I mean, what will Ben say?
Ben buna ne der?
I mean, what kind of monster would wreak havoc and then say nothing?
Nasıl bir insan ortalığı yıkar da hiçbir şey söylemez?
I mean, what do you get somebody who wants to eat a unicorn?
Tek boynuzlu at yemek isteyen birine ne verebilirsin ki?
I mean, what do you say, Mr. President?
Ne dersiniz, Bay Başkan?
I mean, it's hard for me to even understand, uh, what they're even talking about.
Yani neden söz ettiklerini anlamakta bile güçlük çekiyorum.
I mean, I can't really tell you what's next, but...
Yani sırada ne var, söyleyemem, ama...
I mean, that depends on what strategy we landed on.
- Varım de. Hangi stratejide karar kıldığımıza göre değişir.
I'm not sure what you mean.
Ne demek istediğini anlamıyorum.
And what I think is if you're trying to disparage me to score some points, then you should have the guts to say what you mean.
Birkaç puan için beni küçük düşürmeye çalışıyorsan eğer ne demek istediğini söyleyecek cesaretin olsun.
I mean, what are we doing to get me out?
Beni çıkarmak konusunda ne yapıyorsunuz demek istedim.
What do you mean what am I doing here?
- Ne demek burada ne arıyorsun?
I mean, my God, what am I?
Tanrım, neyim ben?
I mean, what are we doing? We're waiting for Blackstone to make some other move on us?
Blackstone'un bize karşı yeni bir hamle yapmasını mı bekliyoruz?
what i mean is 305
what i meant to say was 25
what i meant was 87
what i meant 25
what i mean to say is 30
what is it 20402
what is this 7416
what is that 6346
what is it good for 29
what is she like 42
what i meant to say was 25
what i meant was 87
what i meant 25
what i mean to say is 30
what is it 20402
what is this 7416
what is that 6346
what is it good for 29
what is she like 42
what is she doing 254
what is the matter with you 266
what is it about 92
what is he doing 415
what is going on 1442
what is that supposed to mean 430
what is that noise 86
what is she 180
what is he saying 149
what is 1413
what is the matter with you 266
what is it about 92
what is he doing 415
what is going on 1442
what is that supposed to mean 430
what is that noise 86
what is she 180
what is he saying 149
what is 1413