Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ W ] / Where were you going

Where were you going перевод на турецкий

579 параллельный перевод
Where were you going?
Nereye gidiyordunuz?
- Where were you going?
- Nereye gidiyorsun? - Neden?
Where were you going, Rawlins?
Nereye gidiyorsun Rawlins?
- Where were you going?
- Nereye gidiyordunuz? - Evlenmek için evden kaçmıştık.
Then where were you going, Sir John?
O zaman nereye gidiyordunuz, Sör John?
Where were you going when you ran away?
Kaçtığında nereye gidiyordun?
Where were you going?
Nereye gidiyordun?
Say, where were you going in such a hurry last night?
- Dün gece nereye yetişiyordunuz?
Where were you going, Jenny?
- Nereye gidiyordun, Jenny?
Where were you going, Sammy?
Nereye gidiyordun Sammy?
Where were you going with this lot?
Bunları nereye götürüyorsun?
Where were you going when you were arrested?
Tutuklandığında nereye gidiyordun?
- Where were you going?
- Nereye gidiyorsun?
Where were you going?
Neredeydin?
Just where were you going, may I ask?
Nereye gidiyordun, sorabilir miyim?
Come on, where were you going?
Hadi söyle, nereye gidiyordun?
- Where were you going, Cavendish?
- Sen nereye gidiyordun?
I still don't get it. Where were you going to sleep?
Hala nerede kalacağını anlamadım.
When we saw you this morning, where were you going?
Bu sabah sizi gördüğümüzde, nereye gidiyordunuz?
And where were you going now?
Şimdi nereye gidiyordun?
How you were going to build a decent world where people could live decent and be decent.
İyi bir dünya kurmaktan, insanları dürüstçe yaşayabileceği bir dünya inşa etmekten bahsederdin.
- Do you know where they were going?
- Nereye gittiklerini biliyor musun? - Hayır efendim.
Do you know where they were going?
Nereye gittiklerini biliyor musun?
Besides, I wouldn't have brought it up right now, but just the same... for the past several weeks you've been going out in the afternoons... and you've always managed to avoid telling me where you were.
Ayrıca, bu konuyu şimdi açmak istemezdim ama aynı şekilde son bir kaç haftadır öğlenleri dışarı çıkıyorsun ve her seferinde nerede olduğunu söylememeyi başarmış bulunmaktasın.
You'd better go where you were going, and I'll go where l was going.
Gitmen gereken yere gitsen iyi olur, ve ben de işime bakayım.
Where were you thinking of going?
Nereye gitmeyi düşünüyordunuz?
Where'd you think you were going?
Nereye gittiğini sanıyordun?
No need to have lied to me about where you were going, how far it was.
Nereye ve ne kadar uzağa gittiğimiz konusunda yalan söylemene gerek yoktu.
That's where you told your wives you were going, uh?
Eşlerinize o dağlara mı çıkacağız dediniz?
Toshiko, where do we start? The guy you were chasing, I've got lots of CCTV so tracking him down is going to be easy.
Bazen düşünüyorum ki, kıçına giren sopanın da kıçına giren bir sopa var.
I wondered where you were going, Clem.
Nereye gittiğini merak ettim, Clem.
You are going to roll blank dice and remember where the spots were?
Boş zarları atıp noktaların yerini mi hatırlayacaksın?
You were going to tell me where you were born.
Bana nerede doğduğunu mu anlatacaktın?
Bonnard told you where we were going last night.
Bonnard nereye gideceğimizi dün gece sana söyledi.
Now, where did you think you were going?
Nereye gittiğini sanıyordun?
Where did you think we were going?
Nereye gittiğimizi sanmıştın?
But you know where they were going, don't you?
Ama nereye gittiklerini biliyorsun, değil mi?
Do you know where the boys were going?
Oğlanların nereye gittiğini biliyor musun?
You didn't tell me where you were going on holiday.
Tatile çıktığınızı söylemediniz bana.
Did he ask you where we were going?
Nereye gittiğimizi sordu mu?
Everything that's happened to my daughter and me today only happened for one reason : Because you were too stupid to look where you were going, and wrecked our car!
Bugün başımıza her şey geldi bunun tek nedeni de senin o berbat yere ilk önce gitmek istemen.
Where did you tell her we were going, your mama?
Annene nereye gideceğimizi söyledin?
But I thought you were supposed to tell us where we are going.
Ama bize nereye gideceğimizi söyleyeceğinizi sanıyordum.
Where you were going, you wouldn't need whiskey.
Gittiğin yere bakılırsa, viskiye ihtiyacın olmayacaktı.
I don't want to hear what you were going to do or where or when!
Neyi, nerede veya ne zaman yapmayı planladığınızı duymak istemiyorum!
That's where you were going?
Bu gitmeye çalıştığın yer miydi?
Where's that drink you were going to pour for me?
Bana doldurman gereken içki nerede?
I told you where you were going.
Nereye gideceğini söylemiştim.
You must have lost it when we were going up the cliff... to find out where we were.
Nerede olduğumuzu öğrenebilmek için kayalara çıktığın sırada onu kaybetmiş olmalısın.
Now, where were you thinking of going?
- Nereyi gitmeyi düşünüyordunuz?
I asked you where you were going.
Sana nereye gittiğini sordum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]