You might need this перевод на турецкий
245 параллельный перевод
Think you might need this.
- Buna ihtiyacın vardır diye düşündüm
- Oh, uh, sir. - Hmm? You might need this.
- Buna ihtiyacınız olabilir.
- You might need this.
- Buna ihtiyacın olabilir.
Just thought you might need this.
Buna ihtiyacın olacağını düşündüm.
Thought you might need this about now.
Içmek ¡ sters ¡ n ¡ z d ¡ ye düsündüm.
Uncle Jack... I know you got a plan, but don't you think you ought to fill me in? Here, you might need this.
Jack Amca... bir planin oldugunu biliyorum.
- You might need this.
- Bu gerekebilir.
You might need this.
Bu lazım olabilir.
You might need this.
Buna ihtiyacın olabilir.
You might need this.
İhtiyacın olabilir!
I thought you might need this.
Belki ihtiyacın olur.
- I thought you might need this.
Buna, ihtiyacınız olabileceğini düşünmüştüm.
I thought you might need this
Buna ihtiyacın olabileceğini düşündüm.
You might need this.
- Buna ihtiyacın olacak.
Here. You might need this.
Buna ihtiyacın olabilir.
You might need this.
Buna ihtiyacınız olabilir.
You might need this.
İhtiyacın olabilir.
"Thought you might need this. Love, Jody."
Buna ihtiyaç duyacağını düşündüm, sevgilerimle, Jody.
I thought you might need this.
Buna ihtiyacın olabilir diye düşündüm.
You might need this.
Buna ihtiyacın olacak.
Here you might need this.
Alın buna ihtiyacınız olabilir.
- I thought you might feel the need of this.
- bunlara ihtiyacın olabileceğini düşündüm.
When you didn't come back this morning... we figured you might need some help.
Bu sabah dönmeyince... yardıma ihtiyacın olabilir diye düşündük.
Well, I might need you before this night's over.
Bu gece bitmeden benim sana ihtiyacim olabilir.
I take it you're not just some ordinary blind man, but do you think you might still need to draw this sword?
Anladığım kadarıyla sen sıradan bir kör değilsin, ama hala bu kılıcı çekmen gerekebiliceğini düşünüyor musun?
Thought you might need this.
Buna ihtiyacın olur dedim.
Don't you think there might be other flocks, other Fletchers that need an instructor now more than this one?
Eğitmene ihtiyacı olan başka sürülerin, başka Fletcherların olabileceğini düşünmüyor musun?
You just might need me on a job like this.
Böyle bir işte belki bana ihtiyaç duyabilirsin.
- You might need this.
- Buna ihtiyacın olacak.
Shelley, I call him he's a great dentist from New York a city in which, as you probably know, general there are thousands of Spanish-speaking people who stand in dire need of extensive bridgework and this man's death, I'm afraid would be a crushing blow to whatever small hopes they might have for a healthier set of teeth and gums.
Shelley, derim büyük bir diş hekimi New York'tan, İspanyolca konusan binlerce... . ... insanın köprü yaptırmaya ihtiyaç duyduğu bir şehirden ve bu adamın ölümü onların küçük umutlarına darbe indirecek sağlıklı diş ve dişetlerine kavuşamayacaklar.
You might need a nice bed for this!
Size bir yatak lazım!
If you do see him, or hear from him he might need this.
Onu görürsen veya ondan haber alırsan buna ihtiyacı olabilir.
Take this. I think you might need it.
Bunu al. İhtiyacın olabilir.
You know, I might need an ally on this, Chantelle.
Bu konuda bir destekçiye ihtiyacım var, Chantelle.
I'm not a diplomat or an explorer or a tactical officer or whatever else you might need on this trip.
Ben ne diplomat, ne kaşif, ne taktik subayı, ne de bu yolculukta ihtiyaç duyabileceğin başka biri değilim.
You just can't tell the difference between'em... so you just pull on this taut wire between people... who might need some definitive reaction from you... in order to know.
Böylece aradaki farkı seçemediğin için hep ikisini birden mi istersin? Sonra bilebilmek için senden bir çeşit savunma tepkisi bekleyen insanların iplerini çekebilmen için mi?
I don't think that this is going to need stitches..... but you might wanna have your family physician take a look at it.
Sanmıyorum, bu yaranın dikişe ihtiyacı yok,..... Ama, İstersen bir göster, Aile doktorunuzun bir bakması gerekebilir..
Yeah, we actually might be willing to consider buying this car, but first I think we're gonna need to see a little flexibility on your end, you know what I mean?
Bu arabayı almayı düşünüyor olabiliriz ama önce sizin verebileceğiniz en düşük fiyatı görmemiz gerekiyor. Ne demek istediğimi anladınız mı?
I heard you might need some help keeping this thing from falling apart.
Bu şeyin düzgün çalışması için yardıma ihtiyacınız olduğunu duydum.
I think this is something important... you might need to think about putting yourself into.
Hayır, bunların hepsi önemli. Bence bu o kadar önemli ki, zaman ayırsanız iyi olur.
This whole burn lawsuit I plan to initiate it might get a Iittle crazy, so here is my phone number. You will need that for your attorney or if you want to have coffee again sometime.
Sana açmaya düşündüğüm şu kol yakma davası biraz çığırından çıkabilir o yüzden numaramı veriyorum.
I'll probably get fired for this, but I thought you might need some help.
Bunu yaptığım için belki işten atılacağım ama yardıma gerek olduğunu düşündüm.
Take this, you might need it.
Şunu al, ihtiyacın olabilir.
At this point a cynical person might think that you were offering just what we need when we need it most.
Şu noktada, alaycı bir insan, önerdiğin şeyin çok kiritik bir zamanda tam ihtiyacımız olan şey olduğunu söylerdi.
So look, I just wanted to say don't hesitate to ask for any help you might need seeing as this whole thing was my idea in the first place.
Yardım gerektiğinde istemekten çekinme. Çünkü bütün bunlar başta benim fikrimdi. Beni cesaretlendiriyordun, evet.
If you think I'm going to let you end this because of what might happen... then you need to get to know me a little better.
Olabilecekler yüzünden aramızdaki şeye son vermene izin vereceğimi sanıyorsan... beni biraz daha iyi tanıman gerektiğini söylerim.
Well, that's good to know for future reference for other things that I might need to trust you with, but this is a secret.
Valla, ileriki zamanlarda sana güvenmem gereken bir durum olursa bunu bilmek güzel ama bu gizli.
- We call this an escape kit. Money, medication, phone numbers, anything you might need is in here.
Buna kaçış kiti diyoruz.İçinde para, ilaç ve telefon numaraları var.
You all might need to think this through and stop wasting my time.
İyice düşünüp, benim vaktimi harcama istersen.
When this is over, you can have me arrested, do whatever you think you need to do, but for the moment, you need someone who understands what it is you might be up against.
Bu bittiğinde, beni tutuklayabilir, ne yapman gerekiyorsa yapabilirsin. Ama şimdi anlayan birine ihtiyacın var. Neye karşı olduğumuzu anlayan birine.
Hey Bo, if Cliver saw race this weekend... I might need you to ride along with me if you don't mind.
Bo baksana, Clivery hâlâ dersini almamış olacak ki geçen günkü yarışın rövanşını yapmayı teklif etti.
you might like it 24
you might think 18
you might be right 102
you might as well 26
you might say that 33
you might say 135
you might be surprised 25
you might want to 27
you might 132
you might have 18
you might think 18
you might be right 102
you might as well 26
you might say that 33
you might say 135
you might be surprised 25
you might want to 27
you might 132
you might have 18
you might ask 17
you might just make it 23
you might learn something 35
you might not 20
you might need it 24
you might have to 16
you might be 35
you might want to see this 26
you might just make it after all 22
you might as well know 16
you might just make it 23
you might learn something 35
you might not 20
you might need it 24
you might have to 16
you might be 35
you might want to see this 26
you might just make it after all 22
you might as well know 16
you mean 3569
you motherfucker 331
you mean everything to me 17
you make me happy 42
you mean it 157
you mean right now 22
you meant 25
you mean me 104
you mean you don't know 16
you made it 730
you motherfucker 331
you mean everything to me 17
you make me happy 42
you mean it 157
you mean right now 22
you meant 25
you mean me 104
you mean you don't know 16
you made it 730
you miss me 101
you meant it 23
you must be tired 132
you mess with me 18
you mean now 32
you mean her 17
you mean like this 37
you mean that 100
you missed me 68
you mustn't 153
you meant it 23
you must be tired 132
you mess with me 18
you mean now 32
you mean her 17
you mean like this 37
you mean that 100
you missed me 68
you mustn't 153