Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ Y ] / You passed

You passed перевод на турецкий

3,378 параллельный перевод
You passed!
Geçtin mi?
I trust you passed a pleasant night.
- Umarım keyifli bir gece geçirmişsinizdir.
So, Mrs. Crossley, you went home, you were feeling fine, you had a coughing spasm, and then, uh, you passed out?
Bayan Crossley eve gittiniz, gayet iyiydiniz öksürük spazmı başladı ve sonra bayıldınız, öyle mi?
Oh, about the document works, you can do the ones that you passed over to me yesterday.
Ah, iş belgeleri hakkında, dün bana verdiklerinizi siz yapabilirsiniz.
When you passed out... he didn't do anything but stare... and just disappeared afterwards.
Bayıldığında... hiçbirşey yapmadı öylece baktı... ve sonra ortadan kayboldu.
If it were up to me, it would be nice if you got married after you passed the exams and got certified.
sınavların bittikten sonra evlenin.
Yun Jae, I heard you passed out.
Yoon Jae! BayıImışsın, iyi misin?
You passed your apartment.
Evini geçtin.
As I recall, you passed me, sir.
Hatırladığım kadarı ile, beni geçmişsiniz, efendim.
You passed their test.
Testlerini geçtin.
Robin, you passed out.
Sızmıştın Robin.
Look, I just want to assure you that When you passed out, I treated you with respect.
Bak, temin ederim ki sızdığın zaman sana saygıda kusur etmedim.
You passed by the croft last night?
Geçen gece çiftliğin oradan geçtin değil mi?
You passed out last night and I was scared to wake you.
Akşam sızıp kaldın Bende uyandırmaya korktum.
- But you passed, Hank.
- Ama reddetmiştin Hank. - Evet, biliyorum.
She was about to jump off the bridge when you passed under.
Altından geçtiğin köprüden kendini atmak üzereymiş demek!
Can you believe how many waffle places we passed?
Kaç tane waffle dükkânından geçtik öyle yahu.
You have all successfully passed The Gathering and harvested your crystals.
Hepiniz Toplama'yı başarıyla geçtiniz ve kristallerinizi buldunuz.
Hey, I get that you really want to get this guy, I do, but we passed these banks at least a half a dozen times already today.
Bu adamı ele geçirmek istediğini anlıyorum. Ama bugün bankaların önünden yarım düzine kez geçtik.
Look, you just passed two traffic CCTV cameras, and there's an ATM across the road.
Bak, demin iki trafik güvenlik kamerasına takıldın. Ayrıca caddenin karşısında bir ATM makinesi var.
All along, I thought you'd passed away. I have been living like that.
Sürekli, artık bu dünyada olmadığını düşündüm.
I always thought you'd passed away.
Hep öldüğünü düşündüm.
You couldn't have known until a lifetime had passed.
Bunu ebediyet geçtikten sonra bilirsin.
Unfortunately, when your mom passed away, she left everything to you.
Fakat o aramızdan ayrılırken herşeyi sana bıraktı.
You're going to try to get the amendment passed in the House of Representatives before the term ends?
Değişikliği, Temsilciler Meclisinden geçirmeye çalışacaksın. İlk başkanlık dönemin bitmeden mi?
Uh, there's no evidence that you can get it passed down.
Bulaşma gibi? Ondan bulaşıp alabilmen gibi bir kanıt yok şu an.
Well, I'm just saying that, you know, since his mama passed, he's kind of come to Jesus and he's taking better care of Kyle and he's taking care of his property.
Diyorum ki annesinin ölümünden beri Tanrı'ya biraz daha yaklaştı. Kyle'a da daha iyi göz kulak oluyor. Ve mülküne de göz kulak oluyor.
I passed out and you guys tattooed me?
Bayıldım ve siz de dövme mi yaptınız?
You'd be passed a bottle of beer up by a monk on a mountaintop and you'd drink it.
Dağın tepesindeki bir keşişin verdiği bir şişe birayı içerlerdi.
My defense was that I've passed every control you've given me.
Bana yapılan her testi geçmemle kendimi savunuyordum.
I'm just asking you for a little time, because I am done being passed off as someone's case number.
Şimdi, senden bir kereliğine bir şey istiyorum çünkü birisinin dosya numarası olmaktan bıktım.
3 clays have passed. Aren't you afraid?
3 gün geçti, korkmuyor musun?
You see the snail moving fast You slow, you gonna get passed
Bu salyangozun nasıI hızlı gittiğine bak. Yavaşlarsan seni geçer
It was passed down from Grandma and it skipped you.
Büyükannemden geldi ve sana geçti.
Yeah, until you're defrosted and wake up refreshed, unaware of any time having passed.
Evet, ta ki buzların çözülüp uyandırılana kadar. Kaç sene geçtiğinin farkına varmazsın.
Angel, can you give me names of relatives who have passed away?
Angel, bana vefat etmiş akrabalarının isimlerini verebilir misin?
You received information and then passed it on to them with this.
İstihbarat aldın ve sonra da bununla onlara ilettin.
- Hey. You should have passed the ball.
Pası vermeliydin.
I saw you a couple of times passed out on Tui's bed, and she was walking up and down on top of you.
Bir kaç kez seni gördüm. Tui'nin yatağında sızmıştın. Tui senin üzerinde geziniyordu.
Oh, Turangi just passed me a picture of you.
Turangi şimdi bana senin bir fotoğrafını uzattı.
And you didn't marry again because... after mom passed away, no woman would've put up with you.
Ve sen tekrar evlenmedin çünkü annem öldükten sonra, hiçbir kadın sana tahammül edemezdi.
But you can see there, unfortunately, I have not passed the 8th grade on or before February 1st.
Ve burada ne yazık ki 8. sınıfı 1 Şubat 2011 den önce
And you all passed with flying colour.
Ve hepiniz en yüksek notla geçtiniz.
As you all know, we have a new colleague after Arvid passed away.
Hepinizin bildiği üzere Arvid vefat ettikten sonra yeni bir iş arkadaşımız var.
Does it strike you as strange, Mrs. Palmerston, that both victims passed through your store shortly before their deaths?
İki kurbanın da öldürülmeden kısa süre önce sizin dükkanınıza gelmiş olması size de garip gelmiyor mu, Bayan Palmerston?
You said so yourself, Murdoch, all 3 victims passed through this neighbourhood the day they were killed.
Kendin söyledin Murdoch, üç kurban da öldürüldüğü gün aynı yerlerden geçmişler.
- Regarding the orders you had passed.
- Verdiğiniz emirleri yerine getirmek için. - Hangi emirler?
Even you think that I passed those orders?
Sen de mi o emirleri benim verdiğimi düşünüyorsun?
I know I was rude, but surely enough time has passed for you to forgive me.
Kabaydım, biliyorum. Ama eminim ki beni affetmeye yetecek kadar zaman geçmiştir.
Hard copies of the script are being passed out to you now, and when it comes to the music, Karen, Ana, Kyle, and I will take care of that at the piano here.
Kopyalar şu anda dağıtılıyor ve müziğe gelince, Karen, Ana Kyle ve ben piyanoda çalacağız.
And you said : "Give them time, their mom just passed away."
Sen de bana : "Onlara zaman tanı, anneleri yeni vefat etti." dedin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]