Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ Y ] / You pig

You pig перевод на турецкий

2,977 параллельный перевод
You pig!
Seni domuz!
Don't so much as breathe on me, you pig.
Yüzüme soluma domuz herif.
what happened, you pig?
ne oldu domuz?
I don't know why you ever married that pig-nosed punk.
Bu domuz burunlu serseriyle niye evlendin hiç bilmiyorum.
Oh, my... it's either that or you gotta grease me up like a stuck pig,
Sıkışmış bir domuz gibi beni yağlamanız gerekecek.
I traded my pig for you.
Senin için domuzumu takas ettim.
I thought you were gonna lay off on the pork, man, after I gave you my pig, come on.
Sana domuzumu verdikten sonra bu işleri bırakırsın sanmıştım.
You traded... you traded Maribelle, my pig, for Becky, my girl.
Benimle domuzum Maribelle'yi benim kız, Becky karşılığında takas ettin.
Well, putting aside the pig Latin, it's a good thing that you two decided to end the relationship so I didn't have to end it for you.
Bozuk Latince'yi bir kenara bırakırsak ikinizin ilişkinizi sonlandırıp beni buna zorlamak durumunda bırakmamanız çok iyi olmuş.
I'll use you as a guinea pig.
Seni deney farem olarak kullanırım.
He has his Mr. Pig, you know, his transitional object, and he's all curled up.
Bay Pig'i yani en sevdiği oyuncağını aldı, ve ona sarıldı.
You don't think I knew what a colossal pig-screw this was?
Bunun ne kadar büyük bir pislik olduğunu bilmediğimi düşünmüyorsunuz değil mi?
- l... I grew up on a farm, so you know, blood doesn't bother me, I... I slaughtered a pig once.
Ben, ben bir çiflikte büyüdüm, bu yüzden kan kan beni rahatsız etmez. Ben.. Ben bir keresinde bir domuzu parçalamıştım.
To bleed like a pig, you know. It means something.
Domuz gibi kanamak diye bir anlamı vardır.
You gonna shoot me over this pig?
Bu domuz yüzünden beni vuracak mısın?
So, listen, if I'm sticking my nose somewhere it doesn't belong, just say so, but am I allowed to ask where and when you first met this pig?
Burnumu sokmak istemem ama söylüyorum. Müsaadenle bu domuzla ilk nerede ve ne zaman tanıştığını sormak isterim?
You know the pig.
Domuzu tanıyorsun.
So you want to save a pig?
Demek domuzları kurtarmak istiyorsun.
You know, if you did get that pig, I could help you place him in a livestock rescue farm.
Domuzu alırsanız ona sığınaklardan bir yer ayarlayabilirim.
Remember Barney, the little pig you helped me rescue?
Barneyi hatırladın mı? Onu kurtarmak için bana yardım etmiştin.
Are you suggesting that the person who killed Melissa fed her to this pig?
Melissa'yı öldürenin onunla domuzları beslediğini mi söylüyorsunuz?
In the meantime, my office is speaking with a veterinary surgeon who says that he's willing to remove the evidence from the pig's stomach, so that you can be charged.
Şu sırada ofisimiz domuzun midesindeki kanıtları çıkarmak isteyen bir veterinerle konuşuyor. Böylece bununla da suçlanacaksınız.
Why are you being so pig-headed?
Neden koca kafalı olmak zorundasın?
Why, so you can pig out if I do catch them?
Neden? Yakalamış olsam, hepsini yiyebilecek misin?
You're eating like a damn pig.
Tıpkı bir domuz gibi yiyorsun.
I'll kill you painlessly like a pig.
Tıpkı bir domuz gibi canını yakmadan işini bitireceğim.
I'm a pig, an animal, a beast, but you'd let me kiss you.
Hem domuz hem hayvan hem de pisliğin tekiyim ama seni öpmeme izin veriyorsun.
You know they say Amanda can pretty up a pig.
Biliyor musun, Amanda'nın bir domuzu bile güzelleştirebileceğini söylüyorlar.
How you gonna take down this pig?
Bu domuzun işini nasıl bitireceksiniz?
You know how they make the, uh, "pig" part, Andrea?
O sosis kısmını nasıl yapıyorlar, biliyor musun Andrea?
What? You all don't like pig?
Domuz sevmez misiniz?
And the trapper is the same as that pig farmer... only he is - how would you say it - more honest.
Tuzakçının da domuz yetiştiricisinden farkı yok. Tek fark tuzakçının nasıl söylesem, daha dürüst olması.
Maybe it's you doing all the killing, you whiskey-faced mick pig!
Belki de cinayetleri işleyen sensin, ayyaş suratlı İrlanda domuzu!
Yeah, you do that.You find it, I want it back, you wop pig.
Evet, öyle yap. Bulduğunuzda onu geri istiyorum aşağılık domuz.
- Oh, you're a pig.
- Sen bir domuzsun.
Pig! You never do that.
Seans sırasında asla fişi çekme!
You lousy, butt-faced pig!
Seni iğrenç göt kafalı domuz.
You grew into quite a pig!
Resmen bir domuza dönmüşsün!
Okay, I don't know if you're the pig.
Çiftçi mi sensin...
It's 92 degrees outside... and you're sweating like a pig.
Sahi mi? Dışarısı 33 derece ve sen burada domuz gibi terliyorsun.
But when you've seen a doctor who's using string and old earbuds and stuff, you kind of think, "The Guinea pig's probably got more of an idea of what's wrong with me than this fella has."
Ama ip ve eski kulaklıklar falan kullanan bir doktor gördüğünde şunu düşünüyorsun, "Muhtemelen Gine domuzunun neyim olduğu konusunda, bu elemandan daha çok fikri var."
You killed my pig so pay for its meat!
Domuzumu öldürdünüz o halde etin parasını ödeyin!
Alice, you can basically say whatever you want but the bullhorn and the pig they got to...
Alice, İstediğin gibi konuşabilirsin, Fakat hoporlör ve domuz için...
Jasper said no pig so we decided on hot dogs, tofu for you.
Jasper domuz olmaz dedi. Sosisliye talim edeceğiz. Sen de tofu yersin.
You're just a pig.
Kafayı sıyırdın iyice!
You're the smartest man I know, but you are pig-headed and arrogant.
Tanıdığım en zeki adamsın ama inatçı ve küstahsın.
And you can find another guinea pig
Yoksa konuşmayı, işbirliği yapmayı bırakırım.
You go first in cade there's a group of inbred pig farmers.
Önce sen git ve domuz avcısı falan var mı, bak.
You filthy pig?
Sen pis bir domuz musun?
You rotten pig.
Çirkin bir domuz.
You're hung like a pig?
Domuzinki kadar büyük şeyin mi var?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]