Мы не знаем перевод на турецкий

Мы не знаем, была ли она больна.

Onun hasta olup olmadığını bilmiyoruz.

Мы не знаем.

Bilmiyoruz.

Мы не можем сражаться с тем, чего мы не знаем.

Hakkında bilmediğimiz şey için savaşamayız.

Мы не знаем.

Alexander geri dönecek.

Мы не знаем, чей совет был верным, потому что мой проигнорировали.

Kimin fikri doğruydu bilemeyiz - çünkü benimki dinlenmedi.

Тогда почему мы не знаем про других мета-людей?

Diğer meta-insanlardan neden haberimiz yok peki?

Мы не знаем, что может случиться и когда рецедив может случаться раз в 10 лет а может 10 раз в год.

Ne olacağını ve ne zaman olacağını bilmiyoruz. On senede bir nüksedebilir, ya da her yıl 10 kez olabilir.

Выживет он или умрет, мы не знаем.

Yaşayacak mı yoksa ölecek mi, bilmiyoruz.

Мы не знаем точно, где она в данный момент.

Tam olarak nerede olduğundan emin değiliz.

Мы не знаем, где они.

Onların yerini bilmiyoruz.

Мы не знаем, к чему это приведет.

Bunun sonucunda ne olacağını henüz bilmiyoruz.

Проблема в том, что мы не знаем, кто она.

Sorun şu ki, kim olduğunu bilmiyoruz.

Рейна думает, что эта ячейка готова ударить по цели, но мы не знаем, что это за цель.

Raina hücrenin saldırya geçeceğini düşünüyor, ama hedefin neresi olduğunu bilmiyoruz.

– Да, Ник, мы не знаем, кем она стала.

- Evet Nick nasıl biri olduğunu bilmiyoruz.

Мы даже не знаем этого человека.

Yani bu adamı tanımıyoruz bile.

Ты прав, мы его не знаем.

Haklısın, onu tanımıyoruz.

Но мы знаем... Что мы проиграем, если ничего не сделаем.

Şu an bildiğimiz şey bir şey yapmazsak kaybedeceğimiz.

Ну, по крайней мере, мы знаем как его зовут.

Pekala, en azından adını biliyoruz.

Я знаю, мы не очень хорошо знаем друг друга или как-там...

Biliyorum birbirimizi iyi tanımıyoruz, onun gibi bir şey,

Мы обе знаем, что я не смогу.

İkimiz de yapamayacağımı biliyoruz.

Мы сами не знаем, что делаем.

Ne yaptığımızı bilmiyoruz bile.

По крайней мере теперь мы знаем, почему. Нашёл Джесси?

En azından artık neden olduğunu biliyoruz.

Мы оба знаем, что он не даст новому королю жить.

İkimiz de yeni kralın yaşamasına müsaade etmeyeceğini biliyoruz.

Ясно? И мы знаем, что папа не упал с моста, а спрыгнул.

Ve babamızın köprüden düşmediğini biliyoruz, kendisi atladı.

Джей не в курсе, что мы знаем, кто он такой.

Jay, gerçekte kim olduğunu bildiğimizi bilmiyor.

Мы даже не знаем, сможет ли он услышать меня.

Beni duyup duyabileceğini bile bilmiyoruz.

Мы даже не знаем, появится ли она.

Ortaya çıkıp çıkmayacağını bile bilmiyoruz.

Тот человек молится о чуде, которое, как мы знаем, никогда не наступит, ибо его молитвы никто не слушает.

İçerideki adam mucize olması için dua ediyor. Ama ikimiz de bunun gerçekleşmeyeceğini biliyoruz çünkü kimse dinlemiyor amına koyayım!

Мы оба знаем, что это не так.

Öyle olmadığını ikimiz de biliyoruz.

Мы пока не знаем, с чем имеем дело.

Neyle karşı karşıya olduğumuzu bilmiyoruz daha.

Мы этого не знаем.

- Bilmiyoruz ki.

Мы еще ничего не знаем.

- Sakin ol. Net bilgimiz yok.

На записи нет даты и времени, поэтому вы... и мы... не знаем точно, когда это было снято.

- Görüntüde zaman damgası yok. Yani ne siz ne biz... -... hangi geceye ait bilmiyoruz.

Мы же не знаем наверняка.

Onu da kesin bilmiyoruz ki.

- Мы этого не знаем.

- Bunu bilemeyiz.

Мы пока не знаем.

Nick araştırıyor.

Я не угодил тебе, и мы оба знаем это.

Seni kızdırdım ve bunu biliyoruz.

Мы этого не знаем.

Bilemeyiz bunu.

Мы всё ещё не знаем цели брони Джейми или всех её способностей.

Jaime'nin uzaylı zırhının amacını ve tüm kabiliyetlerini hâlâ bilmiyoruz.

Мы даже не знаем, где она.

Yerini bile bilmiyoruz.

- Мы этого не знаем.

- Onu bilmiyoruz.

Не делал. Губернатор, мы с вами знаем, что вы вмешивались.

İkimiz de müdahale ettiğinizi biliyoruz Vali Bey.

Мы оба знаем, что я мог заставить тебя голосовать, как я хочу, десятки раз, но я этого не делал.

Birçok defa istediğim gibi oy vermeye seni zorlayabileceğimi ikimiz de biliyoruz ama zorlamadım.

Мы оба знаем, что Наян не присягнёт на верность Хайду.

İkimiz de Nayan'in Kaydu'ya bagimlilik yemini etmeyecegini biliyoruz.

- Мы с тобой многого друг о друге не знаем.

Holly, daha birbirimiz hakkında bilmediğimiz dünya kadar şey var.

Но мы оба знаем, что сражаться за меня - не одна из них.

Ama ikimizde biliyoruz ki benim için mücadele etmedin.

Мы оба знаем, что будь твоя воля, то меня не было бы здесь сейчас.

İkimizde biliyoruz ki burnunun dikine gitmesen, şu anda burada olmazdım.

Мы ничего не знаем.

Hiçbir şey bilmiyoruz.

– Мы до сих пор ничего не знаем.

- söyleyin - Hala birşey bilmiyoruz.

Мы знаем, что это не гламурно.

Çok cazip olmadığını biliyoruz.

Мы обе знаем, что ты не ответила на вопрос.

İkimiz de sorulara cevap vermediğini biliyoruz.