Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / русский → турецкий / [ Н ] / Не заметила

Не заметила перевод на турецкий

1,195 параллельный перевод
Простите. Я вас не заметила, сэр.
Affedersiniz, görmedim efendim.
- Не заметила, что не в фокусе? - Нет.
- Keskinlik onu rahatsız etmedi mi?
О, простите. Я не заметила.
Bilmiyordum.
Я вас не заметила.
Sizi görmedim.
Она меня не заметила.
- Sanki fark etmemişti beni.
Она якобы увидела в саду мужчину, но я ничего не заметила.
Bahçede bir adam gördüğünü söyledi. Ama ben bir şey görmedim.
Я тебя не заметила, Геллер.
Orada olduğunu görmedim, Geller.
Не заметила.
Fark etmedim.
Что же я делала, что не заметила этого?
Ne yapıyordum da bunu hiç fark etmedim?
Я пела? Я не заметила.
Şarkı mı söylüyordum?
Мы сменили тему, если ты не заметила.
Konuyu değiştirdik.
Мы уже вляпались, если ты не заметила.
Zaten sıkıştık.
Я тоже не заметила.
Ben de fark etmedim!
Ты не заметила?
Farkında değil misiniz?
Если ты не заметила, мам, у нас положение - тоже не ахти.
Biz de iyi durumda değiliz anne.
Я тебя не заметила.
Seni orada göremedim.
Я думаю, что она этого не заметила.
Fark ettiğini sanmıyorum, yani umarım anlamamıştır.
Ладно, вы этого не заметили, но если ваша жена не заметила того, что ее муж сменил цвет, значит, она просто не обратила внимания.
Senin fark etmemen bir derece ama bir kadın, kocasının renk değiştirdiğini fark etmiyorsa aldırmıyor demektir.
Ты наверное не заметила, но школа закрыта.
Fark etmediysen, okul boşalmış.
Ты не заметила ничего странного в ее поведении?
Onda bir değişiklik fark ettin mi?
Директор Виктория, вы можете объяснить, почему ваша администрация не заметила эту проблему?
Müdür Victoria, sizin yönetiminizde, bu sorunun nasıl fark edilmediğini açıklar mısınız?
Я вероятно не заметила бы и сама, если бы я не подсчитала, что генераторы работают на 130 % эффективности.
Muhtemelen farketmezdim, eğer üreteçlerin % 130 verimle çalıştığını hesaplamasaydım.
Грейс спешила и не заметила Берта, бывшего беглеца с либеральным отношением к другим расам, которому так и не удалось уйти далеко.
Grace acelesi olduğundan Burt'u fark etmedi. Diğer ırklara güvenmekte açık fikirli davranan kaçağımız,.. ... pek fazla bir yol kat edememişti.
Ты скажешь издателю,... что не заметила ничего странного в моём рассказе.
Yayıncına gideceksin ve ona her açıdan denediğini ama söylediklerimde garip ya da şüpheli bir şey bulamadığını söyleyeceksin.
Ты ещё кассету не осмотрел. Может, я на ней тоже чего-то не заметила.
Kaseti çıkar, belki görmediğim bir etiket falan vardır.
Чтобы плохая перепелка меня не заметила?
Koca kaba bıldırcın beni görmeyecek mi?
Как я не заметила этого раньше?
Nasıl göremedim?
Она ещё не заметила тебя.
Henüz beni fark etmemişti.
Лиззи. Идёт война, если ты ещё не заметила.
Lizzy, içeride seni bekleyen hastalar var.
А Линда всегда была сладкоежкой. Она не заметила, что желтые конфеты какие-то не такие.
Linda tatlıyı severdi, ilaçları sarı renkli MM sanmış.
- Ты хочешь сказать ты не заметила?
- Bana farketmediğini mi söyleyeceksin?
- Ты ничего не заметила у Марка вечером?
- Bu akşam Marc'da bir değişiklik farkettin mi?
- Ты не заметила что он теперь без усов
- Artık bıyıksız olduğunu farketmedin mi?
Я не заметила.
- Hayır, hatırlamıyorum.
Продвигайтесь осторожно, чтоб она не заметила.
Davalı, Soon-jung.
Я решил спать в машине, чтобы мой храп не беспокоил тебя, и оставил эту запись моего храпа, чтобы ты не заметила моего отсутствия.
Arabada uyumaya karar verdim, horlamam seni rahatsız etmesin diye.. ... horlama sesi kaydımı bıraktım, gittiğimi anlama diye.
Я и не заметила.
- Hiç fark etmemiştim.
О, я не заметила, что вы разровняли дорожку.
Yolu daha yeni temizlediğinizi görmedim.
А людей вокруг что-то не видно, заметила?
Dışarıda dolaşan pek insan yok değil mi?
Ты, наверное, заметила кодовые замки, чтобы посторонние не ходили в важные места.
Gördüğün klavyeler insanları önemli yerlerden uzak tutmak için.
В статье говорилось, что убит заместитель шерифа, Я заметила, что там не то имя.
Bir şerif yardımcısının öldürüldüğü yazıyordu ama ismi doğru değildi.
Я знаю эту картину на память и заметила, что у ласки шесть усиков, а не семь.
Bu resmi tüm kalbimle biliyorum ve fark ettim ki as ın... 7 yerine 6 bıyığı var.
Заметила, что я ни разу никуда не опаздывал?
Her zaman dakik olduğumu farkettin mi? Hiç bir zaman geç kalmam.
Линдси присоединилась пару часов назад, когда, возвращаясь с заседания, впервые заметила, что десяти заповедей здесь раньше не стояло.
Lindsay'nin protestoya karışması teklifi duymadan bir kaç saat önce On Emir'in oraya ait olmadığına karar vermesiyle başladı.
Нет, я не заметила.
Etmemişim.
Если бы Вас не было, она заметила бы насколько именно я опаздал и ушла бы, а это было бы очень, очень плохо.
Yoksa ne kadar geç kaldığımı fark etmeyecekti ve gidebilirdi. O da çok çok kötü olurdu.
И хотя она не видела ничего, кроме страха и тревоги, во всех этих глазах, она все-таки заметила благодарность в глазах одного человека.
Ve her ne kadar insanların gözlerinde korku ve huzursuzluk dışında pek bir şey göremese de, en azından bir çift gözde minnettarlık görebiliyordu ;
Не заметила?
Sen de fark etmişsindir.
Надеюсь, ты заметила, что я-то не сбежал.
Umarım kaçmadığımı farketmişsindir.
Я заметила. Когда бы я не пришла, там всегда полно народу.
Evet, bunu farkettim, ama her geldiğimde dolu oluyor.
Жаль, что я это не заметила.
Yazık, bunu kaçırmışım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]