Не надо слов перевод на турецкий

И больше не надо слов.

Sırf bunu diyelim.

Не надо слов.

Başka söze gerek yok.

Эй, не надо слов. Прости меня, мой чувствительный друг.

Hey, başka bir şey söyleme, benim duyarlı arkadaşım, özür dilerim

- Не надо слов.

- Öyle söyleme.

Не надо слов - убирайтесь!

Gidin buradan.

- Не надо слов!

Hiç bir şey duymak istemiyorum. - Ama Yukie

- О, я понимаю и прошу, не надо слов.

- Kesinlikle. - Seni anlıyorum. - Gerçekten mi?

Не надо слов.

Bir şey deme, adamım.

Тише, милый, не надо слов, папочка купит тебе певчую птичку, и если эта птичка не будет петь, папочка купит тебе колечко с бриллиантом, и если это колечко не будет сиять,

Minik bebeğim, asla konuşma, Babacık sana bir kuş alacak, Eğer bu kuş ötmezse,

Тише, милый, не надо слов,

Minik bebeğim, asla konuşma,

Не надо слов.

Anlatmana gerek yok.

Не надо слов, дядя Тон.

Abartma, Tone Amca.

Не надо слов.

Kelimeler olmasın.

Не надо слов, сын мой.

Tek kelime daha etme oğlum.

- Не надо слов.

Artık kelimelere gerek yok.

Не надо слов.

Konuşma. Bu ne?

- Не надо слов, Бру!

- Cevabın canı cehenneme, Bru!

Не надо слов, Рубин.

Nefesini tüketme.

Не надо больше слов, папа.

Anlaşıldı baba.

Не надо ласковых слов.

Neden canım cici mi bırakmıyoruz?

@ Не надо и слов. @

Taraf tutma

Не надо ласковых слов.

yüz- - Neden formaliteleri atlamıyoruz?

Не надо больше слов, мне все понятно...

Tamam, evet...

Не надо слов.

Çok erken oldu.

Не надо громких слов.

İma ediyorum.

Не надо отмахиваться от моих слов.

Lütfen dediklerimi duymamazlık etme.

Не надо больше слов.

Artık konuşmak yok.

Не говори так! Не надо. Не говори мне этих страшных слов!

Sana kalbini verip, seni sevdiği için, bu ona uygun bir saygıdır.

- Нет, не надо. Не говори слов, которые придется взять обратно.

- Hayır, hayır cayman gereken hiçbir şey söyleme.

Не надо кофеен с названиями, в которых есть метафоры, шутки или любая игра слов, ничего такого.

Adında mecaz, espri, ya da kelime oyunu olan kahve dükkanı olmayacak.

Не надо расстраиваться из-за слов ребёнка.

Genç birinin söylediklerini bu kadar ciddiye almamalısın.

Не надо других слов, эти подходят идеально!

Başka bir deyişle değil, bu deyiş mükemmel.

Да, хорошо, не надо много слов.

Bana ders verme şimdi.

- Еще не поздно, и нам надо, чтобы он отказался от своих слов.

Hala çok geç değil geri adım atılabilir.