Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / русский → турецкий / [ О ] / Они хотят

Они хотят перевод на турецкий

8,058 параллельный перевод
В сухом остатке, они хотят спопровождения до сирийской границы.
Özet geçersek, Suriye sınırına kadar kendilerine eşlik edilmesini istiyorlar.
Они хотят сопровождение до сирийской границы.
Suriye sınırına kadar kendilerine eşlik edilmesini istiyorlar.
Я соглашусь с этим, что они хотят втянуть в ещё одну кровопролитную войну на Ближнем Востоке.
Burada istedikleri asıl şey bu olabilir bizi Orta Doğu'da başka bir savaşa çekmek.
Они хотят заполучить мой костюм, или технологию.
Benim kostümümü istiyorlar, daha doğrusu kullandığım teknolojiyi.
Я отказываюсь просто стоять и позволять им делать всё, что они хотят.
Beklemeyi reddettim ve istediklerini yapmalarına izin verdim.
Они хотят быть хорошими. "
Onlar iyi olmak istiyorlar. "
Да, но что они хотят с ними сделать?
- Evet. Onlara ne yapacaklar?
Чего они хотят?
Ne istiyorlarmış?
Мы и так слишком долго позволяли им жить так как они хотят.
Bu durumda yaşamalarına gereğinden fazla izin verdik.
- Они хотят меня помыть?
- Beni yıkamak mı istiyorlar?
Надо будет встать в бочку с водой, а потом тебя польют водой сверху. Они хотят меня помыть?
Bir fıçı dolusu suyun içinde durmanız gerek ve sonra üzerinize daha da çok su dökecekler.
Они хотят поговорить, господин.
- Konuşmak istiyorlar Lordum.
Я знаю, чего они хотят.
- İstedikleri şeyi biliyorum.
Они хотят поговорить?
Konuşmak mı istiyorlar?
Они хотят, чтобы я работала в "Ниппон"... Где от меня будет польза.
Onlar için Japon Hükümet Binası'nda çalışmamı istiyorlar.
И, Райан, им понравились твои работы, и они хотят, чтобы ты был фотографом.
Ryan, senin de yaptıklarını sevmişler ve fotoğraf çekmeni istiyorlar. - Harika.
Они хотят сохранить гуманное отношение.
İnsanlığı kurtarmak isterler.
Они хотят поговорить с тобой.
- Seninle konuşmak istiyorlar.
Если они хотят, чтобы люди называли их "Доктор", они меняются в лучшую сторону.
Eğer insanların onlara doktor demelerini istiyorlarsa kendilerine çekidüzen vermeleri gerekiyor.
если они хотят войны, то получат её.
Ama şunu söyleyeyim savaş istediler, onlara savaş nasıl olur göstereceğiz.
Давайте посмотрим, чего они хотят.
Bakalım bu adamlar ne istiyor.
Ник... Они хотят забрать меня.
- Nick beni alacaklar.
Я просто знаю, чего они хотят.
Bir şekilde anlıyorum işte.
Они хотят забрать нас в лучшее место.
Bizi daha güzel bir yere götürmek istiyorlar.
Они хотят быть уверены в том, что у правления есть поддержка хирургов, иначе они не переведут средства.
Yönetim kurulunun cerrahi takımınıza destek olacağından ve fonları serbest bırakmayacaklarından emin olmak istiyorlar.
Это то, что они хотят!
Onların istediği de bu!
Тиг : приёмные родители настаивают, что Люк - всё ещё в их семье и они хотят, чтобы всё так и оставалось.
Üvey akrabaları hala aileden biri olduğunu düşünüyorlar. Ondan vazgeçmeyecekler.
Они хотят быть ниже травы, быть подальше от оживлённых столов.
Düşük bir profil tutmak isterler, hareketli masalardan uzak dururlar.
Они хотят оптимизма, надежды, позитива. Ты - лицемер, Кэт.
- İyimserlik, umut, pozitiflik istiyor.
Они хотят фантастический образ.
Fantezi görüntüsü istiyorlar.
Разве не все жены запираются на недели в своих комнатах, утверждая, что они хотят умереть?
Tüm kadınlar kendilerini odaya kapatıp ölmek istediklerini iddia etmezler mi zaten?
Я думала, они хотят твоей смерти.
Seni öldürürler sanıyordum.
Все они хотят выйти за Дуклера и приходить на супружеские встречи и сделать малышей-пироманьяков.
Hepsi Duclair'le evlenip eş ziyareti yapmak ve kundakçı çocuklar yapmak istiyor.
Чего они хотят?
- Ne istiyorlar?
Они хотят, чтобы расследование вело другое агенство.
Dışarıdan bir teşkilatın incelemesini istiyorlar.
Вообще-то, они хотят поговорить с Сэмом.
Aslında Sam'le konuşmak istiyorlar.
И они хотят вылететь из страны без полётного плана и регистрации.
Her şey vardır. Eğer bu uçağı ülke sınırları dışına çıkarmak isteselerdi bir uçuş planı olmadan kalkış yapıp uydu alıcılarını kapatırlardı.
Они хотят, чтобы ты прошерстил всех Линов в районе трёх штатов.
Üçlü ortak bölgedeki tüm Lin isimli kişileri taramanı istiyorlar. - Kaç tane Lin var peki?
Они хотят забрать меня.
Onlar beni alacaklar.
Они не хотят, чтобы я увидела те документы, которые хакеры у вас добыли.
Çünkü şu hacker'ın sizden çaldığı belgelerde görmemi istemedikleri bir şey var.
А чего именно они не хотят, чтобы ты узнала?
Neymiş peki görmeni istemedikleri bu şey?
Они просто вошли, обыскивают моего гостя и теперь хотят обыскать меня.
İçeri dalıp konuğumu arıyorlar şimdi de beni arayacaklar.
Говорят, что они не хотят иметь с тобой ничего общего.
Seninle bir alakaları olmadığını duydum.
И когда я вернулась в Финляндию, я преподавала на основе того, что хотят сами дети и какое будущее они для себя выбирают.
Finlandiya'ya geldiğimde ise verdiğim eğitim çoğunlukla çocukların ne istediği ve gelecekten beklentileri üzerine kuruluydu.
Иногда люди совершают выбор и потом меняют свое решение. Они не хотят причинять боль, просто так случается.
Bazen insanlar bir seçim yapar ve sonra da kararlarını değiştirirler ve bunu senin duygularını incitmek için yapmazlar ama oluverir.
Они просто хотят поговорить.
Sadece konuşmak istediklerini söylediler.
Они знают, что она автор приложения, и хотят отследить передвижения наркоконтроля.
TRAKZER'ı onun yaptığını biliyor ve UMD'nin hareketlerini takip etmek istiyorlar.
Люди говорят, что хотят все знать, Кэсси, но это не значит, что они готовы это услышать.
İnsanlar her şeyi bilmek istediklerini söylerler Cassie ama bu gerçekten duymak istedikleri anlamına gelmez.
Хотят поселиться в ваших домах. Но они нас не знают.
Evlerinizin kendilerine ait olmasını istiyorlar ama bizi tanımıyorlar!
Они не хотят, чтобы я там делала покупки.
Benim alışveriş yapmamı istemiyorlar.
Они просто хотят увеличить выплаты из-за врачебной халатности.
Yalnızca yanlış tedavi oranlarını arttırmak istiyorlar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]