Я понимала перевод на турецкий

Единственный предмет, который я понимала - это география.

Tek iyi bildiğim ders Coğrafyaydı.

Что я понимала?

O yaşta ne bilir insan?

Я понимала, что это будет непросто.

Bunun sorun olacağını biliyorsun.

Да, мы не были, но я понимала её лучше остальных.

Arkadaş değildik ama onu diğer herkesten daha iyi anlıyordum.

Я понимала, но я должна была это сделать.

Ama bu yapmam gereken bir şeydi.

Видите ли, я была так расстроена, я с трудом понимала, что делала.

Bilirsiniz, çok üzülmüştüm, ne yaptığımı bile tam olarak bilmiyordum.

Я не понимала, что делаю.

Ne yaptığımın farkında değildim.

Я люблю вас уже многие годы только я, как идиотка, не понимала этого.

Seni yıllardır sevmiş olmalıyım, ama o kadar aptalım ki bunu bir türlü farkedemedim.

Понимаете, я ошибалась, потому что не понимала,.. ... что та роскошная дама была из "Комеди Франсэз",.. ... а я - из магазина Матучека.

Hatam, bu harika kadın Fransız Tiyatrosu'ndayken benim Matuschek Mağazası'nda çalıştığımın ayrımına varamamamdı.

А может быть, есть такие вещи, которые я не хочу, чтобы понимала другая женщина.

Bir kadının başka bir kadın tarafından anlaşılmasını istemediği bazı şeyler vardır.

Я была так расстроена, что не понимала, что делаю.

Sonra da öyle üzgündüm ki ne yaptığımı bilemedim.

- Я не понимала, что я делаю!

Nereye vurduğumu, ne yaptığımı bilmiyordum!

Не очень много, но лестные. Я не понимала, как они узнали.

Bunu nereden öğrendiklerini aklım almamıştı.

Ты понимал ее. Я никогда не понимала

Sen onu çok iyi anlamışsın.

Какая я была глупая... До сих пор ничего не понимала.

Aptal gibi şimdiye kadar her şeyden habersizdim.

Я ничего в этом не понимала.

Hiçbir şey anlamıyorum.

Может, это и было неправильным в тебе, но я этого не понимала

Belki de sorun buradadır. Ben bunu hiç anlamadım.

Бабушку очень увлекали эти рассказы, которые я едва понимала, вся во власти своих мыслей.

Büyükannem bu hikâyelerden çok etkilendi ama ben anlayamıyordum çünkü kendi düşüncelerimde kaybolmuştum.

Я даже не понимала, что делала.

Ne yaptığımın farkında değildim.

А я не понимала ничего.

Ve bunu hiç anlayamadım.

Некоторые заговаривали со мной, и я их понимала.

Kimisi benimle konuşuyor. Ve ben anlıyorum onları.

Я не понимала языка, на котором была написана записка. Но в любовном письме не должно было быть цифр и хорошо известных немецких названий.

Notun dilini anlamadım ama aşk mektubunda sayılar ve bilindik Alman isimleri olmaz.

Сначала я не понимала, что все так и должно быть.

Başlarda anlamamıştım... her şeyin böyle olması gerektiğini.

- Я не понимала, что ты не любишь меня.

- Beni neden sevmediğini anlayamıyordum.

Я их не понимала

Onları anlamadım.

Я никогда не понимала, чего хотел отец.

Babamın ne istediğini hiç anlamadım.

Я никогда не понимала вас. До сих пор.

Ben de seni hiç anlayamamıştım, şu ana kadar.

... я с трудом понимала, что она хотела сказать. А с Марией мама всегда о чем-то шепталась. Они были так похожи!

Annem ve Maria hep fısıldaşıp dururlardı ama zaten birbirlerine çok benzerlerdi.

Я не понимала. Я не...

Sadece anlamadım.

Я не понимала как глубоки твои чувства к нему.

Ona olan duygularını, anlayamadım

Правда. Я ничего не понимала в тригонометрии.

Süper, ben o derste çok kötüydüm.

Я не понимала, почему он не хотел мне их давать, я чуть не силой вырвала.

Bu resmin bende kalmasına pek istekli değildi. Neden olduğunu anlayamamıştım.

Я еще ничего не понимала, это еще не было серьёзно.

Hala anlayamamıştım. Henüz değildi.

Я понимала.

Anlıyordum.

А вот я этого никогда не понимала

Hayır. Ben bu şeyleri hiç anlamadım.

В тебе есть сила, которой я не понимаю и никогда не понимала.

Senin gücünü hiç anlayamadım. Benim böyle bir gücüm olamaz.

Все для меня было так ново, так интересно. Я не понимала, почему выпускники всегда плачут на торжественной церемонии.

Her şey bana o kadar yeni ve ilginç geldi ki okulumuzdan mezun olanların niçin ağladıklarını anlamamıştım.

Я просто этого никогда не понимала.

Ama, bunun hiç farkına varamamışım.

Я не понимала, как важно тебе о нем узнать.

Ne kadar çok bilmek istediğini anlayamadım.

Я не всегда понимала это.

Eskiden bunu söyleyemezdim.

Я не понимала, как для тебя это важно.

Ne kadar önemli olduğunu fark etmedim.

Раньше я этого не понимала.

Sanırım, oraya ait değildim.

То есть, я думала об этом, но никогда не понимала так ясно. - Что скажешь?

Aslında düşünmüştüm ama, hiç bu kadar net görememiştim.

Сильвия, я скажу простую вещь, чтобы ты понимала :

Sylvia, gayet açık söylüyorum.

Я этого никогда не понимала.

Bana bu çok anlamsız gelirdi.

Я не совсем понимала финансовые последствия.

Bütçe harcamalarını tüm detaylarıyla yeteri kadar kavrayamamışım.

Я только понимала, что никогда больше не увижу Мануэля. И мне было невыносимо больно.

Daha fazla Manuel'i göremezdim... bu dayanılmaz bir acıydı.

Как я не понимала, что тебя волнуют только мои деньги?

"İstediğinin para olduğunu asla tahmin edemezdim."

До сих пор я не понимала, как ты невероятно красив.

jafar, daha önce bu kadar yakışıklı olduğunu farketmemiştim.

Я знала об этом всю жизнь, но я не понимала, в чем мое отличие, пока не стала подростком.

Tüm hayatım boyunca farklı olduğunu biliyordum. Ama nasıl ve neden olduğunu büyüyünceye kadar bilmiyordum.

Он взял мою руку, пальцы сплелись, и я не понимала где мои, а где его.

Elimi tuttu. Ellerimize baktım ve parmaklarımızı birbirinden ayırt edemiyordum.