10 00 перевод на английский
4,405 параллельный перевод
Tiffany'ye özel ders veren çocuk kütüphaneden saat 10 : 00'da ayrıldıklarını doğruladı.
The student that Tiffany tutored confirmed they left the library at 10 : 00.
İlanda 10 : 00 ile 3 : 00 arası diyordu.
The ad says 10 : 00 to 3 : 00.
Saat tam 10'da orada olman gerekmiyor
You don't have to get there exactly at 10 : 00.
Dün gece Jessica kaybolmadan önce saat 10.00'da buluşmak için attığın mesajı okuduk.
We got a text from you to Jessica, asking her to meet you at The Pit at 10pm.
Saat 22 : 00 civarında, sanırım.
Around 10 : 00, I guess.
10 civarı.
Um... 10 : 00?
Ofis alarmını aktif ettiği 22 : 00'de öldürülmüş ve 22 : 45'de, otoparktaki baygın haldeki kişi için sağlık görevlileri aranmış.
He was killed last night in between 10 : 00 P. M. when he activated the office alarm... and 10 : 45, when paramedics got a call about a body passed out in the parking lot.
22 : 00 civarı.
Around, uh, 10 : 00.
22 : 00'de bardaki ankesörlü telefondan Chase'in evi aranıyor.
And a call was made to the Chase residence from that bar pay-phone at 10 : 00 P.M.
Dr. Thredson sizin ve doğmamış çocuğunuz için endişeleniyor. 209 00 : 10 : 55,722 - - 00 : 10 : 57,456 Onu su terapisine götürün.
Dr. Thredson is concerned for you and for your unborn child.
Calvin Norburg onunla sabah saat 10 : 00'da buluşmamı istiyor.
Calvin Norburg wants me to meet him at 10 : 00.
- 10 : 00.
Uh, it's 10 : 00.
Ms. Peterman, dün gece neredeydiniz saat 10 : 00 ve 1 : 00 arasında?
Ms. Peterman, where were you last night between 10 : 00 and 1 : 00?
- Saat 22 : 00 dönmüş olurum.
- I can be back in at 10 : 00.
Saat 10'da başlayıp 3 saatini ayıracakmış.
He set aside three hours starting at 10 : 00.
Sabah 10'da, ama sanırım yine başından atacak.
10 : 00 a.m. tomorrow, but I think I'm getting the runaround.
Yarın saat 10 için tekrar ayarlayabileceğini söylüyor.
He says he can reschedule for tomorrow at 10 : 00.
Yarın sabah saat 10'da.
Tomorrow morning at 10 : 00.
Bay Canning, müvekkilinizi 10'da getirin yoksa mahkemeye itaatsizliği kabullenin.
Mr. Canning, have your client there at 10 : 00 a.m. or be held in contempt.
Sabah 10'da görüşürüz.
( line clicks ) I'll see you at 10 : 00.
Ingersol'ün yarın sabah 10'da geleceğini sanmıyorum.
You know, I don't think Ingersol's gonna show up tomorrow at 10 : 00.
[Çığlıklar] 464 00 : 39 : 06,944 - - 00 : 39 : 10,246 Tamam. biz kurtulacağız. İtfaiye departmanı! Tamam.
[Screaming]
Kefalet duruşman yarın sabah 10 : 00'da.
Your ball hearing's at 10 : 00 tomorrow morning.
10 : 00.
10 : 00.
Sabah 10'a kadar vaktin var.
You have until 10 : 00 a.m.
Saat 10 yönünde 50 metre kadar uzakta.
10 : 00, 50 yards out.
Son mesaj onda :
The last message was at 10 : 00, "I warned you,"
Sera'nın çalışma grubu vardı, yani akşam 10 : 00 civarıydı.
Sera has a study group, so it was more like 10 : 00.
Akşam 10 : 00 civarıydı.
It was about 10 : 00.
- 10 gibi.
About-about 10 : 00.
Barmen, Serena Andrews'un bardan 10'da ayrıldığını teyit etti.
Bartender confirms seeing Serena Andrews leaving the Liki Tiki Lounge around 10 : 00.
Serena canlı olarak en son 10'da görülmüş.
Okay, so, 10 : 00 was the last time anybody saw Serena alive.
Serena 10'dan önce bardan ayrılmış olamaz.
She didn't leave the bar till 10 : 00.
Yani yarın sabah 10 : 00'da yeni intörnlerle istişare, öğle saatlerinde bir stereotaktik biyopsi dersten sonra da...
So tomorrow you have a 10 : 00 A.M. consult with the junior residents, a stereotactic biopsy at noon, followed by a lecture at...
Daha saat sabah 10'a gelmedi.
Not even 10 : 00 in the morning...
Alarm şirketi polise 22 : 00'de zorla girme olduğunu söylemiş.
Alarm company notified the police of a break-in at 10 : 01 P.M.
Ama dün gece 18 : 00 ile 22 : 23 arası olduğunu söyleyebilirim..
But I'm gonna say between 6 : 00 and 10 : 23 last night.
Just so we can cross you off our list, where were you between 9 : 00 and 10 : 00 on Saturday night?
Just so we can cross you off our list, where were you between 9 : 00 and 10 : 00 on Saturday night?
Meğerse doğru kişiyi bulduğun zaman akşam 10'da, pijamalarınla raf kâğıtlarını değiştirip başka bir yerde olmak istemiyormuşsun.
It turns out when you're with the right person, you can change shelf paper at 10 : 00 at night in your pajamas... and not wanna be anywhere else.
Saat gecenin 10'u.
It's 10 : 00 at night.
Saat gecenin onu.
It is 10 : 00 at night.
Bu sabah 10'da buluşacaktık hani?
You were supposed to meet me at 10 : 00 this morning.
Evet, o 22 : 00 civarı geldi bana bir eşarp ve gömlek bıraktı.
Yeah, he came by around 10 : 00, dropped off a scarf and a dress shirt for me.
Polis ressamı 22 : 00'de Peder Barnett'la görünen kadının bu resmini yeni bitirdi.
Sketch artist just finished with a girl who saw this woman with Father Barnett at 10 : 00.
Karaciğer sıcaklığına göre ölüm aralığı saat 10 ile 10 : 30 arası.
Based on liver temp, the earliest she could've died is 10 : 00, 10 : 30.
Noho Spor Salonu'ndaki kickboks hocası Penelope'nin merkezdeki derste saat 10'dan 11'e kadar "kan ter içinde" kaldığını doğruladı.
Okay, so the kickboxing teacher at Noho Gym confirms that Penelope was "Sweating her ass off" downtown in a class from 10 : 00 till 11 : 00.
Dün akşam saat on civarı birkaç dakikalığına uğramıştı.
She came by around 10 : 00 last night for a few minutes.
Oyun kulübünün yöneticisi Monroe'nin akşam saat on birden gece yarısına kadar orada olduğunu doğruladı.
So the manager at the player's club confirms that Monroe was there from 10 : 00 PM till well after midnight.
Saat 10'daki hayal zamanı için şimdi düşünmek istiyorum.
I think I would like to move my 10 : 00 PM reflection time to now.
- Saat 10 : 00 oldu.
- It's 10 : 00 AM.
Saat daha on.
- It's only 10 : 00.