Ama ben değil перевод на английский
2,545 параллельный перевод
Ama onu babası değil, ben büyüttüm.
But his father didn't raise him, I did.
Yaptığım işlerden korkuyorsun çünkü ben insanlara sorunlarında yardımcı oluyorum. ... ama insanlar en başta sorunları olduğunu kabul etmezlerse onlara yardım edemem ki bu da senin pek yapacağın bir şey değil!
You're afraid of what I do because I help people with their problems, but I can't do it unless they admit that they have problems in the first place, and that's just somewhere you won't go!
Bakın, ben de bu gemide.. ... kimseyi kaybetmek istemem ama organ nakli sadece bir değil iki kişinin yaşamını riske sokar.
Look, I don't want to lose anyone on this ship, Colonel, but the fact is, a transplant risks not just one life, but two.
Üzerime vazife değil ama ikinizin birlikteyken nasıl olduğunuzu görünce ben.. Biz?
I know it's probably none of my business, but I... saw the way you two were together and- - we were?
Peki ama, ben onun dadısıyım, annesi değil.
Well, I'm his nursemaid, not his mother.
Gerçi şu ara benim maddi durumum iyi değil ama elime para geçince ben de bunu telafı ederim.
In fact, I'm having fýnancial problems now but when I make things right, I can pay my share.
Yani, Ben'in hâlâ bizimle olmamasıyla aynı olay değil ama belki de oraya bir şeyler koymalısın.
I mean, I realize it's not the same - - Ben's still with us - - but maybe you should put something up there.
Ben doktor değilim, ama ayrılman güvenli değil.
Mm? I'm no doctor, but, uh, I don't think it's safe for you to leave.
tam değil ama- - bak, doktor, ben hayatımı harcadım anormaller için çalışarak, hatta onları kabul ve takdir ettim... bak ben kendim o şey olduğunda kabullendim, ve seni inciten ne?
Not as yet, no, but- - Look, doc, I have spent my adult life working with abnormals, learning to accept them, even appreciate them...
Peki, ama olay şu ki, kimse sen ve ben gibi kaliteli, tarz değil.
Well, the thing is, not everyone is as sorted as you and me.
Sadece ben ve Barry olsak, sorun değil ama çocuklar...
If it was just me and Barry, maybe, but the kids- -
Sen değil ama ben...
Not you! But I do.
Biri demişti ama - Ben değil
Um, uh, somebody said it was this week... somebody said.
Ama, "bilincimin yeterince iyi bir kopyası diye" tanımlayabileceğim bir şey elde etmek, onu bir başkasının bedenine koymuş olmak,. onun ben olduğum konusunda insanları aptal konumuna düşürmek, işte bu,. nasıl yapılacağı konusunda değil detaylı yönteme ilk ipucuna bile sahip olmadığımız bir şey.
But to get something that we would say is a good enough copy of my consciousness that if it were put back in somebody else's body, people would be fooled into thinking it was me - - this is something we haven't even the first clue of how to do it in any kind of a detailed way.
Huh. "Ben." Biliyorum bu matematik değil ama al bunu
Huh. "Ben." I know it's not math, but suck it.
Ben de öyle sanıyordum dostum ama gördün değil mi?
I thought so, too, dude, but did you see?
Sizin için önemli değil doktor ama ben bekar anneyim.
Doesn't matter to you, doctora, but I am a single mother.
Ben de bulunmalarını istiyorum ama her zaman kayıplar olur değil mi?
I want him found, too, but it's about casualties, isn't it? Can't be helped.
Ben-merkezci olduğumdan değil, ama beni biraz havaya sokacak bir şeylere ihtiyacım var, anlarsın ya.
It's not like me to be self-centered, but... I could just really use something to cheer me up, you know?
çok fazla değil, annem buralara yakın bir yerlerde yaşıyordu ama ben daha çocukken babam tarafından götürüldüm buralardan gemilerle, bir kaç şey hatırlıyorum tıpkı diğer denizciler gibi ve 12 yaşında bir çocukken, beni güvende tutuyordu bir çinlinin dediği gibi
Not so much, my mother was from around here but I was for young when I was taken away by any father to sail the ships, I remember some bits he told me to raise the sail and work the pail just like any other sailor and I was a boy of twelve, but he keep me safe Like a Chinese say
Teşekkürler. 29'dan biraz daha yaşlıyım ben gerçi. - Çok fazla değil ama.
Ah, thanks, though I'm a little bit older than 29, but not by much.
Ben ilişkimizi yeniden oluşturmaya çalışıyordum ama artık babası değil, tetikleyici konumundayım!
I w — I was rebuilding our, our relationship, and, and... now I'm not a father anymore, I'm a trigger!
Ben ilişkimizi yeniden oluşturmaya çalışıyordum ama artık babası değil, tetikleyici konumundayım!
I was rebuilding our relationship and now I'm not a father any more! I'm a trigger!
Robin, kuyruk sallayan bir şeye ihtiyacın olduğu kesin ama ben köpekten değil, bir erkekten bahsediyorum.
Okay, Robin, what you need is indeed something that buries a bone, but I'm not talking about a dog. I'm talking about a man.
Kaptan ve ben birçok konuda anlaşamıyoruz ama bu defa değil.
Cap and I don't agree on a lot, but on this we do.
- Ben değil ama belki sen.
Not me.
Hayır, ama bu işi ben bitirmiş olsaydım sorumluluk bende olacaktı, sende değil.
No, so that if I went through with it, it would be on my conscience and not yours.
Bu iki insanın aklı başında değil. Ama ben düzelebileceklerine inanıyorum.
There are people out there who haven't been in their right minds, people who I believe can be restored.
Ben fazla yaşamayabilirim ama önemli değil.
And I may not have what it takes to last for long, but that's okay.
Ama benimle değil ve ben bugün, ikinizden de buraya gelmenizi istedim.
But not to me, and I asked for both of you to come here today.
Ben diyorum ki Özgür, kızma ama bir ara gelsen de şu dükkan kiraya verilmeden değil mi...
Ozgur, don't be angry, but if you can come back sometime.. -... before that shop's rented. I..
Ben geldiğimde sen turnede olacaksın ama değil mi?
But you'll be on tour when I get back, won't you? .
Bak, ben şefkatli bir adamım ama polisleri aileleriyle bir araya getirmek yozlaşmanın kökünü kazımak, bunlar benim işim değil.
Look, I'm a compassionate man, but reuniting cops with their families, rooting out corruption... not exactly my bag.
Ama iyi tarafı, sen ya da ben değil.
But on the bright side, it isn't you or me.
Eskiden kendime, Luca'nın beni alıkoyacağını söylüyordum ama şimdi, o ben değil miydim diye düşünüyorum.
I used to tell myself that Luca was holding me back... But now I wonder if it wasn't me.
Evet, ama ben bir isaret koyacagim, degil mi?
Yeah, but I'm going to put up a sign, ain't I?
Bu olay kafamı karıştırmadı değil ama ben eskiden polistim.
I won't say this case didn't puzzle me, but, uh, I used to be a cop...
Ama sorun değil, ben çalışan bir anneyim.
But that's okay, I'm a working mother.
Ben de değil ama.
I don't.
Ama sen düşünürsün sandı ben değil
But he believed that you I would not come on it,!
sanki onun... bir parçası benimleydi, ama ben reddettim bunu duygusal tepkilerden, psikolojik değil, ve bende bir grup test yaptım neden bu süper şeyeri yaşadığımı öğrenmek ve denemek için - semptomlar gibi, ben... ben gerçekten bu sonuçları almayı beklemiyordum.
It was like he'd... left a piece of himself with me, but I dismissed that as an emotional response, not a physiological one, so when I administered a battery of tests to try and learn why I was experiencing these super-like symptoms, I... I really did not expect to receive these results.
Hey, hadi ama, ben bir misafirim, değil mi?
Hey, come on, I was a guest, you know?
Yarın Max'in doğum günü.... ama teyzem iyi değil ve annem ona yardım edecek ben de onunla gitmek istiyorum ve Jabbar'ı da götüreceğim.
Well, it's Max's birthday tomorrow. I know. I'm really sorry, but my aunt hasn't been feeling well, and my mom is going out to help her, and I'd like to go with her and bring jabbar.
Bu benimle alakalı değil, ama önden ben çıkarım, her zaman.
And this isn't about me, but I always lead off- - always.
Ama onları karıştıran ben değilim değil mi?
Yes, except I didn't bring them into it, did I?
O değil ama ben öyleyim.
He's not, but I am.
Benimle kalırsan hepsini elde edersin. Ama ben yanında olduğum sürece, bir an bile fazla değil.
Stick with me and you'll have them all, for as long as I'm around and not a moment longer.
Ben de benimkine. Her zaman, her şey hakkında yanlış olduğunu söylemiyorum ama her zaman da doğru değil.
I'm not saying she's always wrong about everything, but she's not always right, either.
Sen güzelsin... bu değil... ama ben... benim...
You are beautiful... it's not that... but I... I am...
Ben tekrarlanacağını sanmıyorum ama, bildiğin gibi, psikiyatri kesin bir bilim değil bu yüzden bunların sende olması iyi olur.
I don't think the incident will repeat itself... but, as you know, psychiatry isn't an exact science... so it's good for you to have them.
Son sefer de aynısını demişti ve ben annemin yaş gününü kaçırmıştım ki sorun değil, ama Bar Quiz'i cidden önemsiyorum.
That's what he said last time, and then I missed my mother's birthday, which was fine, but I care about the pub quiz deeply.
ama ben değilim 29
ama benim 40
ama ben biliyorum 26
ama ben istiyorum 21
ama ben iyiyim 19
ama ben istemiyorum 23
ama ben 635
ama bence 43
ama ben sadece 22
ama benim için 21
ama benim 40
ama ben biliyorum 26
ama ben istiyorum 21
ama ben iyiyim 19
ama ben istemiyorum 23
ama ben 635
ama bence 43
ama ben sadece 22
ama benim için 21
ama benim için değil 17
ama ben buradayım 16
ama ben yapmadım 19
ben değilim 366
ben değildim 222
ben değil 585
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
ama ben buradayım 16
ama ben yapmadım 19
ben değilim 366
ben değildim 222
ben değil 585
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39