Ama ben перевод на английский
79,695 параллельный перевод
Ama ben ve arkadaşlarım ekibinizdedir.
But me and my friends are on your team.
Ama ben ona güvendim.
But I trusted him.
Hayır ama ben kimseyi vurmadım.
I... No. I didn't shoot anybody.
Ama ben istiyorum ki, takılalım.
But I want to, um, hang out.
Ama ben o tavuk popolarını çok seviyorum!
But I love those chicken asses!
Bu kadar çok dolaşmanın zor olduğunu biliyorum, ama ben sadece bizi bir arada ve güvende tutmaya çalışıyorum.
I know it's hard moving around this much, but I'm just trying to keep us together and safe.
Ama ben yokken etrafta birşey görürsen, mesela... eğer Nick annene zarar vermek üzere olursa.
But if you ever do see something when I'm not around, like, uh... well, for example, if... if Nick was ever to hurt Mommy.
Ama ben... Gerçekten anlayacağınızı sanmıyorum.
I really don't think you would understand.
Ben delirdiğimi düşünüyorsun biliyorum ama ben değilim. Deliyim. Gerçekti, öyleydi...
It was real, it was...
Beni anlayabilir misin bilmiyorum Ama ben bir Grimm'im.
I don't know if you can understand me, but I'm a Grimm.
- severim, Ama ben her zaman yemeğe son veririm çok fazla.
- I do, but I always end up eating way too much.
Cömert bir teklifte bulundunuz ama ben iyi talihimi takdir etmedim.
You made a generous offer and I did not appreciate my good fortune.
Ama ben yapmıyorum.
But I do not.
Beni korkutmaya falan mı çalışıyorsun bilmiyorum ama ben iyiyim.
And I know you're trying to scare me or whatever, but I'm... I'm doing fine.
Ama ben o kadar kızmamıştım.
But I wasn't that mad, you know?
Ama ben de ona bağırdım.
But I'd scream right back at him.
Harvey, yardımcı olmak isterim ama benim kadar sen de biliyorsun ki gitmen gereken kişi ben değilim.
Harvey, I'd love to help, but you know as well as I do, I'm not the one you should be coming to.
Michael, bunun tesadüf olduğunu düşünüyorsun biliyorum ama ben öyle düşünmüyorum.
I know you don't think things happen for a reason, Michael, but I do.
O bekler, ama ben bekleyemem.
Oh, I wish it could, but it can't.
Sevindim, çünkü buradaki birçok kişi yardımına ihtiyaç duyabilir, ama ben onlardan değilim.
I'm glad, because there are a lot of people here who could really use your help, but I'm not one of them.
Bu insanlar umurunda değil... Nathan ve buradaki herkes senin saçmalıklarını dinliyor olabilir ama ben senin neden burada olduğunu biliyorum.
You don't give a shit about these people, and Nathan and everyone else here might be buying your bullshit, but I know why you're really here.
Öyle demedim. Ama ben öyle duydum.
- Too bad, because that's what I heard.
Asla avukat olamayacağını düşünüyordun ama ben bir yol bulacağını biliyordum.
You thought you'd never be a lawyer, but I knew you'd find a way.
Ben yardım edemem ama merak ediyorum
I can't help but wonder.
Ben tutabilirim ama Lisa tutamaz.
I can, but Lisa can't.
Ben onun gibi görünmek gerekiyor, ama gerçekten bilmiyorum.
I'm supposed to look like her, but I don't really know.
Maalesef ben orada değilim, sevgi, ama ikimiz de kendimi tedavi süresi olduğunu biliyoruz.
Sorry I'm not there, love, but I think we both know it's time I treated myself.
Ama failin de ben olabilirim Tepki verdiğinden.
But I may as well have been the perpetrator from the way she reacted.
- Hadi ama, ben sadece seninle oynuyorum.
- Oh, come on, I'm just playing with you.
Ama bu sefer ben önde gelen adamım.
But this time I'm the leading man.
Evet, ve iyi bir dost, ama şu an sen ve ben bir aile kuruyoruz.
Yeah, and a close friend, but now you and I are starting a family.
Hayır, bunları ben alıyorum, ama ne yapıyor burada?
No, I get all that, but what... what's it doing here?
Bunun ne olduğunu bilmiyorum, Ama hepimiz gördük, Ve ben açıklayamam.
I don't know what it was, but we all saw it, and I can't explain it.
Ben... vurdum, ama hiçbir şey yapmadı.
I shot it, but it didn't do nothing.
Ben de güvenmiyorum Ama bu onun kızı.
I don't either, but this is his daughter.
Godolphins'le alâkalı olmak için, ben daha yükseğe çıkmaya istekliydim, Ama aptal 3.000 sterline yerleşti.
To be related to the Godolphins, I was willing to go higher, but the idiot settled for £ 3,000.
Olabilir ama buna ben karar vermedim.
Maybe, but that's not my call.
Ben de salsadan nefret ediyorum ama bazen yapman gerekeni yaparsın.
And I hate salsa dancing, but you got to do what you got to do.
Ben değil ama.
Not me, man.
15 dakika sonra açılacak ama teslimat yapacaksan ben alabilirim.
Hey, uh, we don't open for another 15 minutes, but if you got a delivery, I can take it.
Ama bu avukat olamayacağım anlamına geliyorsa, ben- -
Yes, but if it means that I can't... be a lawyer at all, I...
Ama şu köpeğini bağlasan iyi olur ve şu yaptığı işi durdur yoksa ben sizi durdururum.
But you better put that dog on a leash and shut that shit down, or I'll shut you down.
Özgeçmişini bıraktığında orada değildim belki ama o kliniği hâlâ ben yönetiyorum.
I'm here because I may not have been there when you dropped off your résumé, but I still run that clinic.
Keşke ben de aynı şeyi söyleyebilseydim Lily, ama söylersem yalan olur.
Wish I could say the same thing, Lily, but... I'd be lying if I did.
Bu insanları önemsemiyor olabilirsin ama, ben önemsiyorum.
Maybe you don't care about these people, but I do.
Aynaya bak dedim, Harvey çünkü ben ailemi geçmişte ihmal etmiş olabilirim ama kendimi bildim bileli sen bunu zaten yapıyorsun.
What'd you just say to me? I said take a look in the mirror, Harvey, because I may have neglected my family in the past, but you've been doing it for as long as I can remember.
Ben daha avukat değilim sen yaparsın diye düşünüyordum ama sonra- -
I'm not a lawyer yet, and I was hoping you could do it, but then...
Belki öyle, ama gerçek şu ki ben de hazır değilim.
Maybe I did, but the truth is, I'm not ready either.
Orada olamayacağını söylememi istiyorsan söylerim ama bunu istedi, ben de adil bir istek diye düşündüm bu yüzden sana soruyorum.
And if you want me to say he can't be there for this, but he asked me, and I thought it was a fair request, so I'm asking you.
Hata yapılmıştır dedim, ama seninle ben öyle olmadığını biliyoruz yani bunu halletmemiz lazım.
I told her that it must be some kind of mistake, but you and i both knows it's not,
Niye ben? Çünkü herkes doğru zamanda doğru şeyi söylemeyi ister ama sen her zaman doğru şeyi söyleyen evrendeki tek kadınsın.
- Because everyone always wishes they could say the right thing in the universe who says the right thing every time.
ama benim 40
ama ben biliyorum 26
ama ben iyiyim 19
ama ben istiyorum 21
ama ben istemiyorum 23
ama ben değilim 29
ama bence 43
ama benim için 21
ama ben sadece 22
ama benim için değil 17
ama ben biliyorum 26
ama ben iyiyim 19
ama ben istiyorum 21
ama ben istemiyorum 23
ama ben değilim 29
ama bence 43
ama benim için 21
ama ben sadece 22
ama benim için değil 17
ama ben buradayım 16
ama ben yapmadım 19
ama ben değil 26
beni 794
benoit 19
benjamin 230
bender 52
benedict 20
benny 335
bennett 94
ama ben yapmadım 19
ama ben değil 26
beni 794
benoit 19
benjamin 230
bender 52
benedict 20
benny 335
bennett 94
ben seni seviyorum 69
bentley 21
benes 21
bennet 26
benson 89
benton 317
benito 18
ben öldüm 53
ben oldum 16
benimle evlenir misin 227
bentley 21
benes 21
bennet 26
benson 89
benton 317
benito 18
ben öldüm 53
ben oldum 16
benimle evlenir misin 227
ben seni istiyorum 18
beni affet 279
ben de seni seviyorum 508
benim 5594
beni seviyor musun 329
beni ara 172
beni görüyor musun 19
bence 1190
bende seni seviyorum 38
beni bırakma 249
beni affet 279
ben de seni seviyorum 508
benim 5594
beni seviyor musun 329
beni ara 172
beni görüyor musun 19
bence 1190
bende seni seviyorum 38
beni bırakma 249