Anlattım перевод на английский
10,549 параллельный перевод
Pine'a bildiğimi anlattım.
I gave pine what I knew.
Toby, sana anlattım.
Toby, I just told you.
On altı yıl önce her şeyi sana anlattım. Karşı çıkmıştın.
I told you everything 16 years ago and you rejected it.
Dün gece sana anlattım ya!
I told you this last night!
Nasıl olduğunu anlattım.
Look, I already told you what happened, okay?
Sana, Kate ve bebek hakkında her şeyi anlattım, Simon'la konuştum. İstediğin her şeyi yaptım.
I told you everything about Kate and the baby, I spoke to Simon, did everything you asked.
Derdimi anlattım.
I told him the problems I'm having.
Bütün konuyu anlattım resmen.
I just told you the whole plot.
En sonunda ben de o kadar endişelendim ki anneme anlattım.
Finally, I got so worried, I told my mom.
Bunu zaten defalarca anlattım.
I've been over this several times.
- Anlattım ya?
- I did?
Ve burada olduğum dört hafta içinde iki kişiye anlattım, şimdi de üç oldu.
And in the four weeks that I've been here, I've told two people, and now a third.
Anlattım, çünkü adaylığını alacak ve onu korumak zorundayım.
Yeah, I told her, because she's gonna get the nomination, and I have to protect her.
Sana her şeyi anlattım.
I told you everything.
Evet, anlattım ona.
Yeah, I told her.
Ona bir kızı Cindy gibi memnun tutmak isterse diye basitçe gelecek seviyeleri anlattım, tamam.
I am simply informing him of the levels he'll have to master if he wants to keep a girl like Cindy satisfied. Over.
Akşam da size her şeyi anlattım.
By evening you have understood the whole thing.
En sonunda o kadar endişelendim ki anneme anlattım.
Finally, I got so worried, told my mom.
Olan tüm karmaşayı anlattım.
I explained the whole mess.
Başka bir şey anlattı mı?
'Did she say anything more?
- Jason mı anlattı bunu?
- Wait, Jason told you this?
Orada alevler içindeki araca bakıp, o mu diye düşündüğümü de anlattı mı sana Tom?
But did Tom tell you, I stood there staring at a car in flames,
Malik, Al Fayeed'ler yüzünden tanışamadığı amcaları, kuzenleri hakkında anlattığım hikayelerle büyüdü.
Malik grew up hearing my stories about uncles and cousins he never met because of the Al Fayeeds.
Anlattıklarını doğrulayabilecek mi bakalım.
Let's see how his story stands up.
- Sana anlattı mı bilmiyorum. ... geçenlerde biraz atıştık.
- I don't know if she's said anything, but we had a bit of a fall-out recently.
Nolan, sana anlattığım kişi bu.
- Yeah. Nolan, Daryl. This is the guy I was telling you about.
Yaptığım şey, ilgimi de çektiğinden dolayı hayatının bölümlerini bana anlattırmak olurdu.
What I did, but also because it interested me, was to get her to tell me episodes of her life.
Beukner bunları neden anlattığımı biliyor musun?
Beukner, do you know why I am telling you this?
Gemma'ya anlattığım an onu kaybederim.
The moment I tell Gemma, I lose her.
- Bunda anlattığımdan daha iyiyim. - Tanrım!
I'm better at doing than describing.
Olanları anlattın mı?
Said that... What happened?
- Anlattın mı? - Hayır.
- Did you tell her?
Sorunlarımızı anlattığım için rahatsız olmuyorsun değil mi?
You don't mind me saying about the problems we've had?
- Anlattın mı?
Did you tell him?
Ortağıma gidip bulduklarımı anlattığımda mafyaya gitmiş.
Once I went to my partner, told him what I found, he went to the mob.
siz ne düşündüğünüzü yeterince anlattınız.
Yeah, all i'm saying is,
- Bay Sanz, sana isteklerini anlattı mı?
Did Mr. Sanz dear tell you about his demands?
Biliyorum, biliyorum. Bunların hepsini hayali bir kişiye anlattığımı biliyorum. Ama seni ben yarattım.
I know, I know I realize I'm saying all of this to an imaginary person, but I created you.
Beni anlattınız resmen.
I'm all about that.
Seans sırasında anlattığım için tüm bilgiler gizli tutulacak.
And since I talked about these during a therapy session, the information is privileged, so...
Ve ben anlattıkça daha çok yardım etmek istedi.
And then the more I-I told him about it, the more he wanted to help me.
İyi ki anlattın.
I'm glad you did.
- Ona durumumu anlattın mı?
Cheers. Look, Joe, he's out now.
Size anlattıklarımın yarısını herhangi birine söylesem ne kadar çok insana zarar vereceğini bilselerdi böyle düşünmezlerdi değil mi?
And I don't think they would say half the things they say if they knew they were hurting an actual person, do you?
Hatırladığını sandığın anne... Sana hikâyelerle anlattığım mükemmel anne... Hak ettiğin anne öyle biriydi işte.
The mother you thought you remember... the perfect mother and the stories I made up for you... that is the mother you deserve, and I knew Francine couldn't be like that.
Onun bana herşeyi anlattığını sanırdım.
The person that I thought told me everything,
Sanırım beyefendi binayla ilgili bildiği bütün şeyleri anlattı, nedense,... komedyen Nipsy Russell'ın karısıyla yaşadığı ilişkiden de bahsetti.
I think we've heard everything this gentlemen has to say about the building in question, including, for some reason, of his brief affair with comedian Nipsy Russell's wife.
Büyükbabanız büyükannenizin eskiden kendi ayaklarıyla nasıl geldiğini anlattı mı?
Has grandfather told you about how Grandma came by herself once?
Beni tanımıyorsun ama annen bana senin hakkında çok şey anlattı.
I have heard very much about you - by your mother.
Ailemiz hakkında her ne anlattıysa doğru olduğuna eminim.
I'm sure whatever he told you about our parents is true.
Hikayesini anlattığındaysa gözyaşlarımı tutamadım.
I teared up when he told me the story behind it.
anlat 464
anlatamam 71
anlatacağım 106
anlatabildim mi 110
anlatayım 104
anlatsana 152
anlatma 25
anlatırım 31
anlat bana 351
anlat hadi 43
anlatamam 71
anlatacağım 106
anlatabildim mi 110
anlatayım 104
anlatsana 152
anlatma 25
anlatırım 31
anlat bana 351
anlat hadi 43