Aşağı in перевод на английский
9,580 параллельный перевод
Veliaht prens'in kuzeyi fethetmesine yardım ederken nasıl kendini aşağı indirgersin?
Such an imprudent behaviour when you need to help the Crown Prince conquer the north!
- Kapa çeneni de aşağı in.
Shut up and get down.
Aşağı inen her dal daha az olgunlaşmış meyveler ve rütbesi daha düşük maymun demektir.
With each branch, the fruit is less ripe, and the monkey lower in rank.
Aşağı in hırsız pislik.
Get down, you stealing piece of shit.
Aşağı in.
Get down.
Aşağı in lan sikik.
Get down, fucker.
- Merdivenlerden aşağı in. - Tamam.
You just walk down these stairs here, okay?
Bessie, hemen aşağı in.
Bessie, get down now.
Bu yüzdendir size bu kadar yapışmam tek korkum sizin aşağılanmanız bu mektubla beraber kalbimi de burada bırakıp ayrılıyorum.
so I became fond ofyou. But I am afraid that I could drag you down... So I would like to leave with my heart sent out in this letter,
Bir daha sakın huzurumda Kral'ı aşağılama.
Never insult the King again in my presence.
İn aşağı.
Get below.
Sonra da Bomba Sırtı, Courtney ve Steel'in İleri Keşif Karakolları ve şurada aşağıda da Yalnızçam mevkiî var.
Then Quinn's, Courtney's, Steele's. And then down over here, Lonely Pine.
Sahilden bu noktaya kadar geçen defa da dikkat çektiğim kör uç bu yüzden Yüzbaşı Taylor bu tepeden aşağı ilerleyerek siper kazıyor.
From the beach to this point, this is the dead-end I pointed out last time, so Captain Taylor has moved from down here up to this hill where he's digging in.
- Aşağıya yangın merdiveninden in.
- Go down the fire escape.
İn aşağı!
Get down!
Nassau'ya varmamıza aşağı yukarı 2 gün kaldı. Yani ikimiz de gemiden postalanmak üzereyiz.
In approximately two days'time, when we arrive back at Nassau, you and I will both be unceremoniously expelled from this ship.
"Hediye vermek yerine lütfen aşağıda listelenmiş olan derneklere bağış yapınız."
"In lieu of a gift, please make a donation to one of the following charities."
Gloria Akalitus, beni yarım düzine insan önünde, daha da önemlisi meslektaşlarımın önünde aşağıladı, küçük düşürdü.
More than that, I was publicly defamed in front of half a dozen of my colleagues, also by Gloria Akalitus.
Tim, in aşağı!
Tim, get off!
Aşağıdayım, bebek bakıcısı.
So now we're taking pleasure in other peoples'misery?
- Hâlâ ligdeki en tutuculardan biri. - Ve bu çok aşağılayıcı, dostlar.
He's still one of the best damn slot receivers in the league.
Evet, Bi-Rite'in dondurması olduğunu biliyorum ama tamamen aynı olan dondurmayı iki sokak aşağıdaki Bi-Rite Market'ten de alabilirsin.
No. Yes. No, I know that it's Bi-Rite, but you can get the exact same kind of ice cream one block away at the Bi-Rite Market.
İn aşağı.
Get down.
Tüm köyün önünde onu aşağılasam bile, bana tek kelime etmez.
"Even if I scold him in front of the entire village" he never back answers.
- Biz ameliyat kanat konum, Üçüncü katta kurtarma aşağı doğru yöneldi.
We're in the surgery wing, headed down to recovery on the third floor.
Havuza gir ve bana step dansı yap, aşağılık herif.
You gonna fucking... Get in the pool and fucking do a tap dance, motherfucker.
Ama bana göre içimde bir şey var ve bilmiyorum bununla bir alakası var mı ama şu var eğer aşağıda bir şey varsa, ben onun ne olduğunu bilmek istiyorum.
But my thought is like, there's something in me, and I don't know if you can relate to this, but there's something, if there's something down there, part of me has got to know what it is.
Red, seni bu odada geçirdiğim ilk geceden hatırlıyorum ama bir şeyi daha aşağı alırsan, kafandaki yaraları yeniden açarım.
Red, I know you from the first night I spent in this room, but you take one more thing down, I'm gonna reopen your head wounds.
Benden daha aşağı bir durumda doğmuş olan biri.
A man born in a more lowly state than myself.
Gördüğümüze göre, en azından bu ülkede Joe'ya bakınca genellikle teknik açıdan aşağıda yumruklarıyla tokatlayan, vurması çok da zor olmayan bir adam gördük.
From what we had seen, at least in this country, with Joe, we saw a fighter who was often technically inferior, slapped with his punches, was not the hardest guy to hit.
Bernard Hopkins baştan aşağı dünyanın en iyilerinden biriydi.
Bernard Hopkins was, pound-for-pound, one of the best in the world.
Ve Calzaghe Roy Jones'un önünde elleri aşağıda durup gösteriş yapıyor.
And Ca / zaghe is standing in front of Roy Jones with his hands down, showboating.
Belediye binası caddenin hemen aşağısındaydı, ve lastiği değiştirmek biraz zaman aldı,
City hall was just down the street, and in the time it took to patch the tire,
Ailem tepenin hemen aşağısında bir evde kalacak.
My family will live in a house down the hill.
Geri çekilin yoksa aşağı atarım.
Get back, or I'll throw him in.
Sakın ilerlemeyin yoksa aşağı atarım onu.
Don't you dare move ahead, or I'll throw him in.
İn aşağıya.
Get down. Get down.
- İn aşağıya.
- Get down.
Yabanilikte ve delilikte onların da perilerden aşağı kalır yanları yoktu.
They were the faeries'near-neighbours in wildness, insanity...
Aşağıya in hemen.
Come down now!
- İn aşağı.
I can do it. Get down.
- Şu aşağıdaki odada.
In that room down there...
Aşağıdaki lanet delikte karanlıkta açlıktan gebermek istemiyorum bu yüzden onar şunu.
I don't want to die down a fucking hole starving in the dark, so fix it.
Kan tek noktada toplansın diye canavarları üç gün boyunca baş aşağı asılı bıraktık.
First hang the monsters... on the right and upside down for three days and nights, so that all the blood can gather in one point.
Satürn'ün Güneş'in etrafındaki dönüşü aşağı yukarı 29 yıl sürer. Sen doğduğun sıradaki konumuna döndüğünde ise kendini sorgulamaya başlarsın.
Saturn's orbit around the sun takes roughly 29 years, and when it gets back to where it was when you were born, lots of turmoil, self-discovery.
Yoksa aşağıda üzgün surat mı yapıyorsun?
Or are you down there in a sad ball?
İki yıl boyunca karamel bacakları, gözlerindeki aşağılama ve turkuaz bikinisi ile Alman kızın görüntüsü hiç aklımdan çıkmadı.
For two years, the image of the German girl, with her caramel legs the contempt in her eyes and the violent turquoise of her bikini have never left my mind.
Baştan aşağı Urban Outfitters giyiyordun.
You dressed head to toe in Urban Outfitters.
Aşağıdaki Irma çocuğunu toplum merkezinde okul sonrası programına göndermiş.
_ Irma, who lives down the street, _ put her kid in a program at MJC.
Yeğenlerim aşağıya indiler, yavru kuşlar gibi koltuğa çıktılar ve kolumun altına girdiler.
My nieces come downstairs, two little birds, they climb onto the couch, and cuddle up in my arms.
Belden eğil, kalçanı sık ve aşağıya doğru in, tamam mı?
Bend at the waist, stick your butt out, and drop down, okay?
aşağı inin 59
aşağı inelim 20
aşağı iniyor 18
aşağı iniyoruz 27
aşağı iniyorum 22
aşağı indir 16
internet 23
indiana 86
interpol 44
indianapolis 17
aşağı inelim 20
aşağı iniyor 18
aşağı iniyoruz 27
aşağı iniyorum 22
aşağı indir 16
internet 23
indiana 86
interpol 44
indianapolis 17
insan 293
intikam 130
insanları 60
inanamıyorum 1323
insanın 25
insanlar 521
intihar 105
insanların 77
ingilizce 195
inanıyorum 283
intikam 130
insanları 60
inanamıyorum 1323
insanın 25
insanlar 521
intihar 105
insanların 77
ingilizce 195
inanıyorum 283