Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ B ] / Bana yardım etti

Bana yardım etti перевод на английский

654 параллельный перевод
Ne zaman zor durumda olsam bana yardım etti, yanımda kaldı.
Whenever I was going through a hard time, he helped me, and stayed with me.
O gün bana yardım etti.
She helped me out a lot that day.
Samimi duygularla bana yardım etti.
To be more precise... he was... my savior.
"Ve doğururken, Karna ile diğerleri bana yardım etti."
"And when I gave birth, Karna and all her coven helped me."
Şu ana kadar şirket bana yardım etti.
The boss has always been so good to me.
Bir ruble düşürmüştüm, o da bulmamda bana yardım etti. Sonra küçük erkek kardeşime biraz para verdi.
I dropped a ruble and he helped me find it... then he gave my little brother some money.
Bu aile bana yardım etti. Umarım borcumu ödeyebilmişimdir.
This family helped me I hope I repaid my debt.
Fırtına takımı bana yardım etti.
The storm troopers helped me up.
Kızı bana yardım etti.
His daughter helped me.
" Taksi şoförü bana yardım etti.
" Taxi driver helped me.
Size burada bir odaya almam için bazı önemli kişiler bana yardım etti ve size odun sağlıyorum.
Some important people have helped me get you a room here and I was made to provide for your wood.
Geldiğimde onu bu şekilde küvette gördüm ve Bay Harvey'i çağırdım. Kendisi bana yardım etti.
Oh, when I came and saw her like that in the tub, I called Mr. Harvey here.
O aptallara söylemek istediğim her şeyde bana yardım etti.
He helped me say all I wanted to say to those idiots.
Bu adam bana yardım etti.
This man, he helped me.
Andre oradaydı, ve yaşamını riske atarak bana yardım etti.
Andre was there, and what's more, at the risk of his life.
Bana yardım etti.
He helped me.
Bana yardım etti.
She helped me.
Colorado bana yardım etti.
Colorado helped me.
İki defa bana yardım etti.
She helped me out twice already.
Beni destekledi, yüreklendirdi ve bana yardım etti...
She supported me, encouraged me and helped me...
Sonra İşçi Bulma Kurumu bana yardım etti.
The unemployment office helped me.
Cesare bu korkaklıkla baş etmemde bana yardım etti.
Cesare helped me overcome this cowardice. I'd like to help you.
Nişanlıları ile kol kola gezerlerdi. Bir keresinde biri bana yardım etti.
Young ladies walked pass with nice shoes.
- Kim o? - Bilmiyorum ama bana yardım etti.
- l don't know but he helped me.
Şerif, seni buraya getirmem için bana yardım etti.
The sheriff helped me to carry you up to my room.
- Sonra da bana yardım etti.
Then she helped me. To do what?
Lo Bey bana yardım etti
Mr. Lo helped me out
- Bana yardım etti.
- Well, she helped me.
Andreas bana yardım etti.
Andreas helped me.
Bana yardım etti.
He's helped me.
Kasabada bana yardım etti.
He helped me in town.
# Evet, o bana yardım etti.
Yes she helped me.
Yoksa "bilmiyorum" diyerek salak gibi ortalıkta dolaşacaktım. Bana yardım etti.
Otherwise Id be like an idiot, saying, "`II don't know." ` He helps me.
Dün serçeye tuzak kurarken bana yardım etti.
Yesterday, she helped me with the sparrow traps.
- O bana yardım etti.
- Mama helped me a little.
Beni kurtardı ve yaşamam için bana yardım etti.
He saved me and helped me live.
Jack bana yardım etti ve o şey bir yerlerden ortaya çıktı.
Jack went to help me, and this thing came from nowhere.
Bay Andersson bana yardım etti ve bir avukat... yetkililerle konuştu ve basın geldi... ve bir doktor beni akıl hastanesinde muayene etti.
Mr Andersson helped me and a lawyer spoke to those in authority and the press came and a doctor examined me at the madhouse.
"Şu gizemli Bay Balling ile yaşamış olduğunuz... "... ve Karsten'in bana bahsetmiş olduğu tecrübe, "beni sizden yardım istemeye sevk etti."
"Your experience with that mysterious Mr. Balling, which Karsten told me about, prompted me to request your assistance."
Koridorda beni durdurup bana yardım teklif etti.
Why, he just stopped me in the hall and offered to help me.
Tatildeydi, ama bana yardım etmesini rica ettim o da beni kayak yapmaya davet etti.
He was on vacation but I asked him to help me, and he invited me to go skiing with him.
İnanın bana, buradayken cesaretimizi yitirmeyelim diye yardım etti şey, insanlar istekliydi fakat cesaretleri epey azdı.
HE HELPED KEEP OUR SPIRITS UP, AND BELIEVE ME, THERE WERE TIMES WHEN- - WELL, THE FLESH WAS WILLING
Bana bir polis yardım etti ve bunu geri ödemek istiyorum.
It took a policeman to help me, and I'd kind of like to pay him back.
- Bana iyi yardım etti. Bilmedikleri için birini yargılayamayız.
Can't blame a body for what they don't know.
Sabâ'yı cezalandırmama yardım edeceksin,... bana ihanet etti.
You will be the instrument of my punishment of Sheba for her betrayal of me.
... gözle görünür bir yardım alamadığı için iflas etti. Bilirsin, Frank, bir keresinde kızılderililer bana demişti ki...
You know, Frank, some Injuns told me once...
Bu beyefendi nazikçe yardım etti bana.
This gentleman has kindly assisted me.
- Evet ama bana yardım da etti.
Yes, but she helped me, too.
- Küçük bir çocuk yardım etti bana.
- A little boy had to help me.
Bana yardım etti!
He helped me!
Evet efendim, o da birbirimize verdiğimiz söze tanıktır. Aşkımın dürüstlüğüne ikna olduktan sonra kızınızın bana kalbini vermesine, benim sevgimi kabul etmesine yardım etti.
Yes, sir, she was a witness to our engagement and she helped me to persuade your daughter to engage herself to me.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]