Bir dahaki sefer перевод на английский
946 параллельный перевод
- Bir dahaki sefer ne yapacağımızı merak ediyorum.
- I wonder what we do next.
Bir dahaki sefer buraya gelmemi hatırlat bana. Kişiliğimi ortaya çıkarıyor.
Remind me to come down here the next time I want my constitution undermined.
Neden bir dahaki sefer beni gördüğünde denemiyorsun bunu?
Why don't you try it next time you see me?
Bir dahaki sefer annemi seçin! " derdi.
Next time, choose Mama! "
Bir dahaki sefer onu burada kurutacağım.
I'll dry it up here when I wash it next.
Bir dahaki sefer müvekkilinin gerçekten suç işlediğine emin ol.
Next time, make sure your client really committed a crime.
Bir dahaki sefer bu kadar kolay olmayacak.
It won't be so easy the next time.
Bir dahaki sefer hazır olacak.
Next time he'll be ready for you.
Bir dahaki sefer onu kaçırmayalım.
We won't miss next time.
Bir dahaki sefer atlı birini görünce o geçene kadar yolun ortasına çıkmayın.
- Very proper. Next time you see a man on a horse, don't run into the road till he's passed.
Bir dahaki sefer smokin kiralayacağım.
Next time I'll rent a tuxedo.
Bir dahaki sefer kazanırsınız.
You'll win another time.
Bir dahaki sefer topuklu giyer, beyaz kravat takar, tenis raketi taşırım.
Next time I'll come on stilts, wear a white tie and carry a tennis racket.
Bayan Havisham. Bir dahaki sefer gelemeyeceğim.
Miss Havisham, I can't come next time.
Bir dahaki sefer bizi görmeye geldiğinde ona iyice bak.
When you come to see us again, take a good look at her.
Bir dahaki sefer diye bir şey olmayacak.
There isn't gonna be a next time.
Ne demek istiyorsun, bir dahaki sefer olmayacak?
What do you mean, no next time?
Bir dahaki sefer hepiniz karanlıkta kalırsınız.
Next you'll all be stumbling in the dark.
Bir dahaki sefer, Bay Bauer.
And next time, Mr. Bauer - Next time you call,
Bir dahaki sefer Harry yağmur altında kalmayacak, ha Janie?
No more leaving Harry standing in the rain next time, eh Janey?
Bir dahaki sefer kriko yerine ensenle araba kaldırmayı denemezsin.
Next time you'll know better than to jack up a truck with the back of your neck.
Bart, bir dahaki sefer uyandığında yanında uzanmış yatan bana bak.
Next time you wake up, Bart, look over at me lying there beside you.
Bir dahaki sefer ödersin.
You do it next time.
Bir dahaki sefer kullanmadan evvel düşün.
Do a little thinking next time, before you use it.
Bir dahaki sefer geçişi atlatabilirler.
Next time, they might manage to get through.
Söz veriyorum bir dahaki sefer sen de geleceksin.
The next time you'll come, I promise.
Bir dahaki sefer üzerinden uçarken daha dostane gözükecek.
Next time I fly over this place, it'll seem more friendly.
Bir dahaki sefer beni takip edin ve yakın durun.
Next time you follow me, stay a little closer.
Bir dahaki sefer bileğimi değil gırtlağımı keseceğim!
Next time I won't cut my wrist, but my throat!
Bir dahaki sefer sıra senin.
It'll be your turn next!
Bir dahaki sefer karınız gibi davranayım.
Let me give you wifely service next time.
Bir dahaki sefer yemek için de para ayırır mısın?
Next time will you keep some money for food.
Fakat bir dahaki sefer bana güven, Brian.
But next time, confide in me, Brian.
Bir dahaki sefer ipi fırlatmayabilirim.
Next time, I won't throw you the rope.
O halde bir dahaki sefer Tijuana'da bir sıkıntınız olursa, polisi bilgilendirmenizi önereceğim.
Then I would suggest that the next time you have difficulty in Tijuana, you inform the police.
Bir dahaki sefer, uzlaşma falan olmayacak.
The next time there won't be any reconciliation.
Bir dahaki sefer seni öptüğümde Mezun olmuş olacağım.
The next time I kiss you, I shall be a graduate.
Bir dahaki sefer yüzün asıldığında
Next time you're found with your chin on the ground
Bir dahaki sefer uyursun, belki sonsuza kadar.
The next time you sleep, it may be forever.
Bir dahaki sefer gelişimde onun iftihar edeceği iyi bir oyuncu olacağım!
Next time I pass through here, I'll be a great actor and he can be proud of his father.
Bir dahaki sefer, kendi işine bak!
Mind you own business in future!
Bir dahaki sefer kapıyı çaldıktan sonra cevabımı bekle.
Next time, knock and wait for my answer.
Hiç te aptal biri değil.Bir dahaki sefer sana sormadan önce iki kere düşünecektir.
He's no fool. Next time, he'll think twice before asking you.
Bir dahaki sefer tüyebilir.
She might make it next time.
Bir dahaki sefer olmayacak.
There's not gonna be a next time.
Bir dahaki sefer çok geç olabilir bay Decker.
Next time may be too late to do you any good, Mr. Decker.
Demek bir dahaki sefere... Tabii başka bir sefer olursa.
Ah, next time... if there is ever going to be a next time!
Bir dahaki sefer kayışların içine yastık koyun.
Put padding on the straps next time.
- Bir dahaki sefer dediğimi yap.
- Next time do what I say.
- Bir dahaki sefer birine evlilik teklif ettiğinde önce boşanmayı düşünebilirsin. - Sorun ne?
- What's the matter?
Bir dahaki sefer mi?
Next time?
bir dahaki sefere 163
bir dakika 5689
bir defa 29
bir dakikaya geliyorum 18
bir dilek tut 57
bir dakika sonra 23
bir dakika bekleyin 225
bir dakika lütfen 248
bir dakika bekle 619
bir daha asla 148
bir dakika 5689
bir defa 29
bir dakikaya geliyorum 18
bir dilek tut 57
bir dakika sonra 23
bir dakika bekleyin 225
bir dakika lütfen 248
bir dakika bekle 619
bir daha asla 148
bir daha yapma 24
bir dakika bekler misiniz 17
bir dolar 65
bir dakika sürmez 36
bir dakika daha 36
bir dakika bekler misin 40
bir dakika önce 23
bir daha olmaz 55
bir daha olmasın 24
bir de bana sor 80
bir dakika bekler misiniz 17
bir dolar 65
bir dakika sürmez 36
bir dakika daha 36
bir dakika bekler misin 40
bir dakika önce 23
bir daha olmaz 55
bir daha olmasın 24
bir de bana sor 80
bir dakika izin ver 16
bir dakika izin verin 27
bir dost 87
bir daha 442
bir daha olmayacak 147
bir daha bak 16
bir de 274
bir daha da gelme 19
bir de bu 17
bir de bu var 20
bir dakika izin verin 27
bir dost 87
bir daha 442
bir daha olmayacak 147
bir daha bak 16
bir de 274
bir daha da gelme 19
bir de bu 17
bir de bu var 20