Bu da перевод на английский
192,660 параллельный перевод
Bu da ne?
What's that?
- Bu da kim?
- Who is that?
Silah tasarımında uzmanlaşmış Ve yedek kurtarma, Bu da karmaşayı temizlemek demektir.
Specializes in weapon design and backup rescue, which means cleaning up the mess.
Bu da onları hareket ettirmeye teşvik eder.
Which stimulate them to move.
Bu da ne?
Who the fuck?
Bu Sandy ve bu da Randy.
This is Sandy and this is Randy.
- Bu da ne demek?
- What is that supposed to mean?
Bu da kim?
Who is this?
Bu da ne böyle?
What is that?
Tamam, bu da oyunun bir parçası.
Okay. This is all part of the thing.
Boktandı. Bu da boktan.
It was shit and this is shit.
Bu da gecenin son sürpriziydi tatlım.
That's your last surprise tonight, sweetie.
Bu da Jamaika'da sık bulunan bir toprak türü.
Right, which is pretty common in Jamaica.
Damian öğrenince ödeşmek için Zion'a Tisha'yı öldürtmüş. Bu da Zion'a "Kasap" lakabını kazandırmış.
Damian found out and then he had Zion gut Tisha as symbolic payback.
Ve bu da yeteneklerimi daha geniş çevrelere sergileyebilemk için son şansım.
And this is my last chance to showcase my talents to our larger affiliates.
Anlaşılan, şarap üreticisi 1990'lardaki RB'yi seviyormuş ve bağlarında çalıyormuş. Bu da üzümlerin aromasının iyice çıkmasını sağlıyormuş.
Um... hmm, well, apparently, the winemaker loves'90s RB, and he plays it throughout the vineyards, and it really helps open up the depth of flavor within the grapes.
Bu da bizi ikinci seçeneğe götürür.
- Which brings us to thing two.
Bu da ne?
What the fuck?
Bu da neydi?
What the hell was that?
- Bu da ne demek? Colt'la kavga ettiğimiz anda onunla korunmasız yatmışsın.
It means the second Colt and I get into an argument, you're sleeping with him without any protection.
Bu da Şükran Günü'nde yaptığım krepon kâğıdından hindi.
Oh, and the crepe paper turkey I made for Thanksgiving.
Peki, bu da çöpe.
Okay, trash pile.
Ve bu arkadaş da...
And this guy...
Şimdi çevreme bakıyorum da evlerinden, ailelerinden ve çocuklarından hiç tanıyamayacakları ama her şeylerini size borçlu olacak olan pek çok insan nesli için bu kadar risk alan ve uzaklara gelen cesur yüzler görüyorum.
I look around me now, and all I see are brave faces that have come so far from your homes, families, your children, to risk so much on behalf of generations of human beings that you'll never meet but who will owe you... everything.
Kimsenin ekibimden başka birisini tehlikeye atmasına ya da bu görevin başarısız olmasına izin vermeyeceğim.
I won't let anyone else endanger my crew... and the success of this mission.
Şimdi, bu bir tesadüf ya da kader olamaz, baba.
Now, that's not a coincidence, that's fate, Dad.
Bırak da bu işle ben uğraşayım.
Now, let me handle this.
Sorun da bu zaten!
See? That's the problem.
Ama Beth'den beri bu savaşın içerisindeyim. Hatta Sarah'dan önce bile vardım ve uzun zamandır da bunun içerisindeyim.
But I've been in this fight since the beginning with Beth, even before Sarah, and I'm in it for the long haul.
Bu o kadar da kötü değil bu sadece üst yarısı.
That's not so bad... it's just the top half.
İkiniz adına da oldukça iyimserim. Bu konuda gerçekten çok olumlu şeyler hissediyorum.
I am so optimistic for you guys and just feeling so positive about this.
Önemli olan da bu.
That's what matters.
Bir anlığına da olsa talihimizi düşünelim. Nadir bulunan, değerli bir şey bu.
Let's all reflect for a moment on our good fortune, which is so rare and so precarious in this world.
Seni seviyorum. Önemli olan da bu.
I love you and that's all that matters.
Bu suçun gerçek failinin cezalandırılmasını sağlayalım ve umalım ki Bay Williams da bazı cevaplar alabilsin.
- Let's make sure the right person... - [Buckles clicking]... is brought to justice for this crime, and hopefully, with that, Mr. Williams will find some closure.
Winston'da bu izlere sahip bir ayakkabı buldunuz mu?
Did you guys find any shoes in Winston's possession that have the same tread?
Çoğu da gerçek, polis olma sebebim de bu.
Much of it is deserved, which is why I joined.
Motoru da suyu da bu kadar aşırıya kaçmadan alabilirdi.
Surely he could've gotten the scooter and the water without resorting to such extreme measures.
Bu tarz şiddet geçmiş travma ya da çarpık psikopati belirtisi olabilir.
Yeah, well, violence like this could be indicative of past trauma or twisted psychopathy.
Bu ilişkiyi sağlamlaştırmaya çalışıyordu ve altın madalyalı oğlu olması da işine gelirdi.
He was trying to cement that relationship, and it would suit him to have a gold medalist as a son.
Seni burada kalmaya ikna etti. Bu tüm kariyerini muhtemelen mahvedecek olsa da..
He convinced you to stay here, even though it's probably completely ruined your career.
Nasıl olur da bu hiç gündeme gelmez?
How did this never come up?
Öyle ya da böyle bu tamamen iyileştirebilir.
Either way, it's totally curable.
Bu düşündüğümden daha da kötü.
This is so much worse than you think.
Hadi, bu pop test değil, gidelim, dışarıda olmak istemezsin, hadi gidelim, hadi!
Come on, this aint a pop quiz, let's go, you don't want to be out there, let's go, come on!
Doğru ya da yanlışı ayırt edemedikten sonra bu kadar güce sahip olmanın anlamı nedir?
What's the point of having great power if not to right wrongs?
Sonra senin için endişelenmeye başladım, bu sefer daha da sinirlendim.
Then I started worryin'about how you were doin', which pissed me off even more.
Evet, sorun da bu.
Yeah, that's the thing.
Bu eğlence kumkumasının sonundaki ödül Meksika'da bırakılmak mı?
And your reward at the end of this rainbow of fun is being dropped off in Mexico?
Sevdiğim bir yanın da bu, tanıdığım en komik insansın.
That's another thing I love about you, you're the most fun person I have ever met.
Bak, Colt. O kadar da önemli değil. Ama bu kez bebeğin cinsiyetini öğrenebilirmişim.
Look, Colt, it's not that big of a deal, it's just they said I might be able to find out the sex of the baby this time.
bu da ne 2329
bu da senin 34
bu da ne demek 442
bu da değil 27
bu daha iyi 394
bu da demek oluyor ki 33
bu daha kötü 16
bu da ne demek oluyor 285
bu da kim 384
bu da senin için 26
bu da senin 34
bu da ne demek 442
bu da değil 27
bu daha iyi 394
bu da demek oluyor ki 33
bu daha kötü 16
bu da ne demek oluyor 285
bu da kim 384
bu da senin için 26