Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ B ] / Burada bekleyeceğim

Burada bekleyeceğim перевод на английский

666 параллельный перевод
Görene dek burada bekleyeceğim.
I'll wait here till I do.
Sen geri gelene dek burada bekleyeceğim.
I'll wait here till they bring you back.
Catherine'i bulana kadar burada bekleyeceğim.
I'm going to wait here until I can fi nd Catherine.
Ben burada bekleyeceğim.
I'll wait here.
- Burada bekleyeceğim.
- I'll wait here.
Burada bekleyeceğim. Git arka tarafa bak.
Go to have a look at the back door
Burada bekleyeceğim.
I'll wait here.
Bir yıl alsa da burada bekleyeceğim.
I'm going to stay here if it takes all year.
Seni burada bekleyeceğim ve halkın alkışları arasında nehrin kenarında geçitteyken hayal edeceğim.
I will wait for you here and imagine you parading beside the river amid the applause of your public.
O ortaya çıkana burada bekleyeceğim.
I'll wait here until he comes out.
- Onu burada bekleyeceğim.
- I'll wait here for him.
- Burada bekleyeceğim.
- I wait here.
Seninle Doktor Watson gidin ve kumda istediğiniz kadar oynayın - ben ise katili yakalamak için tam burada bekleyeceğim. - İyi şanslar.
You and Doctor Watson go play in the sand as much as you like but I'm going to stay right here to catch the murderer.
Burada bekleyeceğim.
I'm gonna wait here.
Burada bekleyeceğim.
I'II wait here.
Burada bekleyeceğim.
I'll be here.
Burada bekleyeceğim.
You go ahead. I'll wait here.
Ben burada bekleyeceğim.
I'll be waiting here.
Seni dışarıda bırakana kadar burada bekleyeceğim... Bir şaldaki küçük yaşlı bir bayan olduğum kadar ayakta kalırsam.
I'm gonna stand here until they let you out... if I have to stand till I'm a little old lady in a shawl.
Açana kadar burada bekleyeceğim, bütün gece sürse bile bu.
I'm gonna stay right here until you do, if it takes all night.
- Ben burada bekleyeceğim, ihtiyacın olabilir.
- Wait here if you need.
Eğer sizin için sorun olmazsa, burada bekleyeceğim.
I must join him here. If you don't mind, I'll wait.
- Seni burada bekleyeceğim.
- I'll wait here for you.
Albay John bana oğlumun bulunduğunu söyleyene kadar burada bekleyeceğim.
I'm staying here until Colonel John tells me my son's been found.
Burada bekleyeceğim.
I'll wait up here.
Hayır, seni burada bekleyeceğim.
No, I'll wait for you here.
Seni burada bekleyeceğim.
I'll wait for you here.
Seni burada bekleyeceğim.
I'll wait here for you.
Ben burada bekleyeceğim.
I'll wait out here.
Burada bekleyeceğim.
I'll be right here.
Sizi burada bekleyeceğim!
I'll be waiting for you here!
Goetaborg dönene kadar burada bekleyeceğim.
I shall wait here till Goetaborg returns.
Seni burada bekleyeceğim, tamam mı?
I'll wait for you here, right?
Seni burada bekleyeceğim.
I'll wait for you here. I'll stay home all day long.
- Ben burada bekleyeceğim.
- I'll just wait out here.
Guy, burada kalıp müşterimi bekleyeceğim.
Guy, I'm going to stay here and wait for my client.
Hayir, burada bekleyecegim.
No, I'II wait.
Yani sen arabanı almaya gideceksin, ben de burada mı bekleyeceğim?
- Would you be afraid?
Sanırım burada bekleyeceğim.
I think I'll wait here.
Ben burada McCoy'u bekleyeceğim.
I'll wait here for McCoy.
O zamana dek hala burada olursam, sizi bekleyeceğim.
If I'm still here by then, I'll expect you back.
Sanırım burada oturup otobüs bekleyeceğim.
I think I'll sit right here and wait for them big buses.
Ben burada Mrs.Wilson için bekleyeceğim.
[door closes] I'll wait here for Mrs. Wilson.
Burada dinlenip bekleyeceğim.
I'll just rest here and wait.
Burada oğlumu bekleyeceğim.
I'll wait here for my boy.
Kucağımda kardeşinle burada oturup... Birleşik Devletler bölge şerifinin gelmesini bekleyeceğim.
I'm going to sit here with your brother in my lap until the United States Marshal gets here.
İki gün burada kalıp bekleyeceğim.
For two days I'll sit here and wait.
Ben burada kalacağım Sigaramı içip ölümü bekleyeceğim.
I'm gonna stay here, smoke my last cigarettes and wait.
- Bu yüzden burada onu bekleyeceğim.
So, I stay here and wait for him.
Burada işinizi bitirmenizi bekleyeceğim.
I'll be waiting for you here.
- Seni burada bekleyeceğim.
- I'll wait for you here.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]